Aslıhan Malbora ile Röportaj

Yağmurun durmak bilmediği bir perşembe gününde ambiyansını çok sevdiğimiz Boreal Showroom’da buluştuk. Zamanın ne kadar hızlı geçtiğinin şaşkınlığı içinde markaların İlkbahar-Yaz koleksiyonlarına ait parçaları incelerken birlikte sezon açılışını yapacağımız Aslıhan Malbora geldi. En son Her Yerde Sen dizisinde izlediğimiz genç oyuncu neşeli ve özgüvenliydi. Fotoğrafçı Erman İştahlı’nın hareketli şarkı listesi eşliğinde inisiyatif kullanarak farklı pozlar denedi, uygulanması zor hareketlerin üstesinden geldi. İyi oyunculuğun iyi fotoğraf vermekle eş değer olmadığını bilerek bu özelliğini takdir ettiğimiz Aslıhan’ın önümüzdeki yıllarda sıkça karşımıza çıkacağına eminiz.

  • Oyunculuk hep hayaliniz miydi?

Klişe bir cevap vereceğim ama çocukluğumdan beri hayalimdi. Bütün ailem mühendis, ben de özellikle sayısalda başarılı oldum hep. O yüzden kaderimden kaçamadım sanırım. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde okudum. Eğitim sürecim boyunca okuduğum alanda ilerlemek istemediğimi daha iyi anladım ve hayallerim doğrultusunda ilk adımlarımı bu süreçte attım.
 

  • Hem kimya hem de gıda mühendisliği okudunuz değil mi?

Kimya bölümünü bıraktım çünkü oyunculuğa okurken başlamıştım ve hem yoğun iş temposu hem iki bölüm birden okuyunca oluşan ders temposuna uyum sağlayamadım. İTÜ zaten başlı başına çok zor bir okul, ikisini birden maalesef yürütemedim. Gıda mühendisliğini bitirdim ama (gülüyor.)

  • Afyon doğumlusunuz. Üniversite için mi geldiniz İstanbul’a?

Evet, o zamana kadar Afyon’da yaşıyordum. 2012 yılında üniversiteye başlamamla birlikte İstanbul’a geldim.
 

  • Akademi 35Buçuk’ta eğitim almışsınız. Size neler kazandırdı bu deneyim?

Eğitimim yaklaşık bir yıl sürdü. Temel oyunculuk, hareket ve sahne dersleri aldım. Bunların yanı sıra şan dersleri, diksiyon dersleri, tiyatro tarihi gibi dersler de oluyordu.

  • Çok rahatsınız kamera önünde, hiç gerilmiyorsunuz.

Öyle gördüyseniz sevindim, gelin bir de bana sorun!
 

  • Ailenize çok düşkünsünüz, “En büyük şansım” diyorsunuz onlar için. Nasıl bir çocukluk geçirdiniz, şu anda kararlarınızda ne kadar aktif rol alıyorlar?

Oldukça aktif rol alırlar. Annem de babam da abim de akıl hocamdır, her konuda mutlaka onlara danışırım. Annem ve babam çok çalışkan, disiplinli, düzenli ve kendi değerlerince çok başarılı diyebileceğim insanlar. Hal böyle olunca tembel bir çocuk olma gibi bir şansınız kalmıyor tabii. İyi ki kalmamış. Babamın bir kuralı vardı, “Derslerin iyi olsun, bu sorumluluğunu tam olarak yap onun dışında ben sana her konuda desteğim,” derdi hep. Gerçekten de ailem beni her konuda destekler, oyunculukta da hep arkamda oldular. Ailemin her üyesi çocukluğumdan bu yana sevildiğimi ve kıymetli olduğumu hissettirdi.

  • İzleyip yorum yapıyorlar mı?

Tabii! Özellikle annem, “Kızım burada kendini biraz kasmışsın, daha rahat, günlük hayatındaki gibi ol,” falan diyor. E tanıyor tabii kızını.
 

  • Her Yerde Sen birkaç ay önce final yaptı. Dizilerin çok uzun ömürlü olmadığı bu dönemde oldukça başarılı oldu. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Her Yerde Sen mutlu bir işti ve sanırım insanların buna ihtiyacı vardı, o nedenle
başarılı olduğunu düşünüyorum. Bir de ekip olarak kamera arkasında çok güzel anlaştık, bence o enerji de ekrana yansıdı.

  • Aile Hükümeti filmi yakında vizyona girecek. Nerede çektiniz, nasıl geçti çekimler?

Asos’ta çektik. Her Yerde Sen biter bitmez oraya gittim. İlk defa bu film vasıtasıyla gördüm, sessiz sakin, çok güzel bir yermiş. Maalesef biraz havanın kurbanı oldum, çekimlerin üçüncü gününde hasta oldum, sesim gitti, bir süre ilaçlarla idare etmek zorunda kaldım. Fakat gerçekten o kadar keyifli bir süreçti ki hastalığımı hiç de dert etmeden her sabah sete resmen koşarak gittim. İlk film tecrübem olduğu için çok heyecanlıydım ama çok güzel geçti. Ekiple de aile gibi olduk ve harika bir iş çıktı ortaya, umarım siz de beğenirsiniz.
 

  • Zeynep karakterini canlandırıyorsunuz filmde. Nasıl biri Zeynep?

Zeynep köydeki diğer kızlardan farklı. Farkındalığıyla, hayattan beklentileriyle, çok okuyor olmasıyla ayrılıyor herkesten. Köydeki genel durumu, şartları kabul etmiş değil ama bir yandan yapabileceği çok da bir şey yok. Öğretmen olan Salih’e aşık oluyor. Fakay köy şartlarında böyle bir aşk çok da kabul edilebilir değil. Aile Hükümeti sadece bir aşk filmi değil, küçük bir köyde yaşanan bazı sıkıntıların üstesinden aşktan güç alarak gelinmeye çalışılmasını anlatıyor.

  • Sosyal medyanın yükselişinden bu yana oyunculuk adına işler nasıl değişti? Siz nasıl kullanıyorsunuz?

Oyuncuysanız iyi de bir sosyal medya kullanıcısı olmanız gerektiği gibi bir algı oluştu haliyle. Anlayabiliyorum fakat adapte olabildiğim söylenemez. Arkadaşlarımla bir yere gittiğimizde onlar sürekli fotoğraf çektirir, benim aklıma gelmez. Bir yere gittik, diyelim güzel bir manzara da var, ben izlemeye başlarım, detayları görmeye çalışır, zihnimde çekerim oranın fotoğrafını. Ancak etrafıma baktığımda zihnimle değil telefonumla çekmem gerektiğini hatırlarım. Ama daha iyi bir kullanıcı olmaya çalışıyorum.
 

  • Sır değil, uzun yıllardır güzel bir beraberliğiniz var. Sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmazları neler sizce?

Evet, uzun zaman oldu gerçekten. Bana göre iyi bir ilişkinin olmazsa olmazı iletişim. Çevreme baktığımda herkesin en çok bunda zorlandığını görüyorum. Biz her şeyi açık açık, çekinmeden konuşuruz. Gerçekten dinleriz, anlamaya çalışırız. Hiçbir şeyi yargılamamak çok önemli bence. Ve tabii ki güven, saygı, birlikte eğlenebilmek çok önemli.

  • Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Çekimlerim bittiğinde özellikle ilk birkaç haftamı sadece arkadaş buluşmalarına ayırmaya çalışıyorum çünkü çalıştığım dönemlerde onları hiç göremediğim zamanlar oluyor, özlüyorum. Bunun dışında yeni şeyler öğrenmeyi çok seven bir insanım. Bu aralar yeni hedefim bir müzik aleti çalmaya başlamak. Bir de çalıştığım dönemlerde kitap okumaya çok hasret kalıyorum, senaryo okumaktan ve yoğun çalışma saatlerinden pek fırsat kalmıyor maalesef. O yüzden boş zamanlarımda kitaplarımla arayı kapatmaya çalışıyorum. Bir de spor yapıyorum tabii ki!
 

  • Potterhead’siniz! Hayal gücünüzün geniş olduğuna eminim, genelde de fantastik türde roman ve filmler mi seversiniz?

Evet! Evde bir asam bile var, Hermione’nin asası. Çok hayalperest biriyim ben. Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi hiç sıkılmadan okuduğum ve izlediğim yapımlardan. Her ikisi de çocukluğum.

  • Nasıl bir stiliniz var, giyim konusunda aslalarınız var mı?

Hiçbir konuda olmadığı gibi giyim konusunda da yok. Çevremde, “Asla” dediği şeyleri yapan çok insan gördüm, bu nedenle hiçbir şeye dememeye çalışıyorum. Salaş bir stilim var, şalvarlar, bol tişörtler, bol kazaklar… Genelde vintage, ikinci el mağazalarından alışveriş yapıyorum.
 

  • 2020’de nerelere seyahat etmek istiyorsunuz?

Her yere! Hayata dair en önemli amaçlarımdan biri görebildiğim kadar ülke görmek, öğrenebildiğim kadar farklı kültür öğrenmek. Şimdiye kadar gördüğüm en farklı ve güzel yer İngiltere’ydi, orada birkaç ay geçirdiğim için de kendimi yakın hissediyor olabilirim. Avrupa’ya sık gittim ama başka bir kıta görmedim, o yüzden yeni senede deniz aşırı yolculuk yapmak istiyorum.

İlgili Makaleler