Mango’nun Yüzleri Lyan Slater ve Lauren Johnson İle Röportaj

Mango’nun bu kampanyasında yer almaya nasıl karar verdiniz? Markanın hangi özelliklerini kendinize yakın buldunuz?
Mango’nun bu kampanyasının bir parçası olmaktan dolayı çok heyecanlıyım. Markanın vermek istediği ilk mesaj, benim de her zaman desteklediğim şeydi: Moda sevgisinin yaş ile ilgisi yok. Moda, giyen ve kıyafetleri eşsiz şekillerde yorumlayan insanlar ile ilgilidir. Kampanya, hepimizin rahat, özgür ve şık hissettiren kıyafetleri giydiğini ve kendi mottom olan #AgeIsNotAVariable’da gerçekten ne söylemeye çalıştığımı gösteriyor. Tüm bu nedenlerden dolayı benim için mükemmel bir kampanyaydı. Markanın birçok zamansız parçasını gördüm ve Instagram hesabımda gösterdiğim gibi farklı şekilde şık olabiliyorlar.
  
AgeIsNotAVariable blogunuzu oluşturmaya nasıl karar verdiniz? Blog dünyasında eksik olanların ne olduğunu düşünüyordunuz?
Şehirlerde ilginç fakat sıradan hayatlar yaşayan insanlara seslenen, entellektüel estetiği, modernliği sunan şehirli moda blogu ya da dergi bulamıyordum. Benim gibi ünlü olmayan fakat akıllı, yaratıcı, düşünceli, yoğun, toplumsal olarak sorumlu, kim olduğunu bilen ve bunu giyimine yansıtan insanlar. Ayrıca moda hakkında konuşmak, düşünmek, sadece kıyafetleri giyen blogger veya ünlüleri görmek değil onları tasarlayan tasarımcılar ve arkasındaki hikayeleri daha çok bilmek isteyen insanların olduğuna da inanıyordum.
 
Bu adımı belli bir yaştan sonra atmış olmanın avantajları ve dezavantajları ne oldu?
Yaşamım boyunca bunun gibi kararlar veririm. Benim için bunun yaş ile ilgisi yok. Bu, tutku veya arzuya sahip olduğunu bilmek ve bunun üzerinden harekete geçmektir. 18 veya 63 yaşında olun ya da olmayın bunu yapabilirsiniz. Benden daha güvenli hayatlar yaşayan gençler ve benden daha cesur yaşlı insanlar olduğunu biliyorum. Bu nedenle benim için bir dezavantajı yok. Tek avantajı ise otoriteye daha az saygı duymak ve daha fazla hayat deneyimi olabilir.
 
Hayatta en çok nelerden ilham alıyorsunuz?
Coğrafya ve insan. Şehirlerden ve kentsel ortamlardan çok ilham alıyorum. Ayrıca şehirlerde yaşayan ve var olanı kopyalamak yerine yeni bir kültür oluşturan gençlerden ilham alıyorum. Gençler hareket halindeler ve ben değişip gelişirken onlar etrafımda olduğu için oldukça rahat hissediyorum.
 
Moda dünyasının ve günümüz toplumunun “Eşsizlik, Çeşitlilik” gibi kavramlara olan farkındalığını ne noktada görüyorsunuz? Sizce farkındalık yaratmak için başka neler yapılabilir?
Sanırım bu röportaja katılmam isteniyor olması, sorunuza bir cevap. Beş yıl önce bu muhtemelen olmazdı. Benim gibi birisi asla moda medyasının radarında olmazdı. Modada uygulanan bazı kural ve sınırların çöküşü olduğunu düşünüyorum. Bence bu bağımsız medyada yaşanıyordu ve şimdi ana akım medya da onu benimsemeye başladı. Bunda ilerlemenin yolunun, kategoriler ile konuşmayı bitirmek olduğunu düşünüyorum. Örneğin; insanlar ile röportaj yaptığımda bana her zaman “63 yaşında influencer olmak nasıl hissettiriyor?” diye soruyor. Sanırım 25 yaşında ve modaya tutkulu biri ile aynı şeyi hissettiriyor. InStyle Türkiye’nin benim ile röportaj yaparak farklılığı yaratmak için bir adım attığını düşünüyorum. Bunun için teşekkür ederim.

Mango ile iş birliğinizden kısaca bahseder misiniz?
Bu proje eşsiz. Çünkü farklı geçmişlerden sanatçıların stillerini, tutkuları yoluyla sergilemelerine olanak tanıyor. Mango, yaş, çeşitlilik, meslek etrafında çevrelenen moda duvarlarını parçalayarak örnek olarak öncülük ediyor ve bunun parçası olmak heyecan verici. Benim için ise seramik ile yıllardır çalışıyorum, fakat ilk defa kendimi seramik snatçısı olarak duyurmaya  başladım. Dünyayla bir şeyler paylaştığınızda başkalarını hayalinizdeki yolculuğa davet ediyorsunuz. Bu korkutucu olabilir ancak güçlendirici.

Markanın yeni sezondaki favori parçalarınız hangileri?
İlk çekimde gözüme kestirdiğim renkli çiçekli etekler var ve eminim herkes onlara baktığımı görmüştür! Onları altın sarısı kalın tabanlı sneakerlarım ve bol kesim çizgili düğmeli gömleklerim ile giymeyi planlıyorum. Benim için en rahat kombin gibi geliyor!
 
Seramik sanatçılığına olan tutkunuz nasıl başladı? Ve beraberinde modelliğe nasıl adım attınız?
Anneannemle seramik yaparak büyüdüm ve evden uzaklaştığımdan beri sanat için tutkularım yenilendi. Seramik gerçekten sevdiğim bir şey ve dünyada sevdiğim şeyi paylaşıyor olabilmeyi isterim, bu yüzden tekrar başladım! Ailem ve toplumdan hiçbir tepki ile karşılaşmadım. Aslında insanlar, onlara eserler yaptığım için benim adıma heyecanlılardı. Şikago’da biçimlendirmeye başladım ve aynı zamanda seramik tutkumu devam ettirmeme imkan sağlayan böyle bir esnekliğe sahip olduğum için çok şanslıydım.
 
Yaratım süreciniz nasıl işliyor, nelerden ilham alıyorsunuz?
Her şeyden ilham alıyorum. Bu da belirli bir koleksiyona odaklanmamı zorlaştırıyor. Çiçekler ve peyzaj resimleri çekiyorum ve doğal dünyamızın sunduğu farklı dokulara gerçekten çok önem veriyorum.
 
Kampanyanın vermek istediği mesaj doğrultusunda; sizce toplumda daha fazla farkındalık oluşturmak için nasıl adımlar atılabilir?
Farkındalık yaratmak başlangıçtır, fakat aynı zamanda birbirleri ile konuşmalarda anlaşmak ve farklı düşünebilenler ile ortak sebep bulmaktır. Bu yüzden başkaları farklı düşündüğünde, sinirlendiğinizde ve farklılık yaratmak için fırsatlar veya gelecek tartışmalardan vazgeçtiğinizde kibar olmaya devam edin. Bu gibi durumlarda dürüst etkileşimler, farkındalık oluşturmayı daha kolay hale getirecektir.

Mango, Nisan ayı kampanyasının ana teması “Eşsizlik ve Çok Çeşitlilik” ile herkesin kendine göre eşsiz olduğunu, eşsizliğin; yaş, cinsiyet ve görünümle değil yetenek ve kişilikle tanımlandığını vurguluyor.
 
Kampanyanın yüzleri ise ünlü isimler yerine önemli kanaat liderleri oldu. Bu yüzlerden en dikkat çekicileri ise Fordham Üniversitesi’nde profesör 63 yaşındaki Lyan Slater ve 25 yaşında seramik sanatçısı ve model Lauren Johnson oldu.

Lyan Slater, istediği gibi bir moda fashion blogu ve dergisi  olmadığı için şehirli, modern, entelektüel kitlelere hitap eden Accidental Ico’un kurucusu. Modern ve estetik  bir anlayışı olan ve ilginç ama alalede hayatlar süren insanları hedefliyor. Lyan Slater, zeki, yaratıcı, fit, düşünceli, sosyal sorumluluk sahibi ama her şeyden önce net ve rahat bir kişilik ve bunu da kıyafet seçimlerine yansıtıyor.

Lauren Johnson ise aslında ilk başlarda kampanyanın bir parçası değildi. Ancak eşsiz görüntüsü ve yeteneği sayesinde kreatif ekbin dikkatini çekti ve beklenmedik kararla bu kampanyanın başrollerinden biri oldu.

İşte Mango’nun Nisan ayı kampanyasının önemli isimleri olan Lyan Slater ve Lauren Johnson ile yaptığımız röportaj..

İlgili Makaleler