Türkiye’nin Yeni Gelin’i: Jessica May

Yer aldığınız ilk büyük proje Yeni Gelin’i, iki sezon boyunca ekranlarda izledik. Sizin için nasıl bir deneyimdi? 
Benim için aynı zamanda okul eğitimi gibi geçen harika bir süreçti. Setteki tiyatro ustalarından çok tecrübe kazandım. Rüyalarıma girecek kadar çok çalıştım, çok güzel arkadaşlar edindim. Doğru iş, doğru ekip ve doğru senaryo bize başarıyı getirdi. Onlarca iş çok kısa zamanda final yapmak zorunda kaldı. Biz üçüncü sezonumuzda 10 bölüm, toplamda 63 bölüm çekmemize rağmen çok iyi bir reyting ile veda ettik. İlk projemde, yönetmenimiz ve senaristimiz Ersoy Güler gibi harika bir insanla çalıştığım için çok mutluyum. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.

Bu süreçte yeni rutinler edindiniz mi?
Gerek özel gerek iş hayatımda her zaman disiplinli olmaya çalıştığım için kurallara uymak hayatımda pek bir şey değiştirmedi. Sanırım dikkat ettiğim tek şey cilt bakımlarımı düzenli hale getirmem oldu. Çünkü haftanın her günü yüzüme makyaj yapıldığı için cildim hava almamaya ve zarar görmeye başlamıştı. 

Hayat verdiğiniz ‘Bella’ karakteri Jessica’ya neler kattı? 
Aslında Bella ve Jessica’nın çok fazla ortak yanı var. Mesela Bella hayvanları çok seven, mutlu kalmanın ve doğru olmanın yollarını arayan bir karakter. Ayrışan bir noktamız yok gibi. Bella’nın mücadeleci ruhundan öğrendiğim bir şey var, keşke’leri hayatımızdan çıkarmak istiyorsak ama’lara fırsat vermeyeceğiz. 

COS elbise, Touché Privé gömlek, Mango kemer

Yeni Gelin öncesi döneme baktığımızda, Biyolojik Bilimler Bölümü’nü kazanıyorsunuz ve eğitime ara verip modellik kariyerinize başlıyorsunuz. Bu radikal kararın perde arkasında neler yaşandı? 
40 yaşından sonra üniversiteye girmiş, doktorasını yapmış bir kadın olarak bana her şeyin her zaman mümkün olabileceğini göstermiş bir annem var. 40 yaşına geldiğimde modellik yapamayacağımı biliyordum ama üniversiteye girip eğitime devam edebileceğimin bilincindeydim. Anlayacağınız ya üniversite kapısından içeriye girecektim ya da havaalanından içeriye girip Türkiye’ye gelecektim. Ben de Türkiye’ye gelmeyi seçtim çünkü okulu kazandığım zaman Türkiye’den çağrıldığım döneme denk gelmişti ve bir seçim yapmam gerekiyordu. Yaptığım seçimde ailemde karşımda değil yanımda durarak bana destek verdi. İyi ki de Türkiye’ye yolum düşmüş.

Türkiye’ye geliş sürecinizden biraz bahseder misiniz? 
Sao Paulo’da çalışırken Çin piyasasından bir reklam teklifi geldiği için Çin’e ziyaret edecektim. Vizelerim, uçak biletlerim, konaklamam kısacası her şeyim ayarlanmıştı. Uçuşa bir gün kala Çin’den haber geldi ve işin iptal olduğunu söylediler çünkü o sıralar Japonya’da tsunami olduğu için o bölge çok zor günler yaşadı. Ekonomi battı ve işler geri çekildi. Ben de Sao Paulo‘da kaldım. Bundan bir hafta sonra da Türkiye’den bir reklam haberi geldi ve Türkiye seyahatim gerçekleşti. Türkiye’den sonra Avrupa’ya geçip orada çalışmayı çok arzuluyordum. Çünkü dedelerim İtalya, Almanya ve Litvanya kökenli. Oralarda yaşayıp çalışmayı çok istiyordum. Fakat bir şeyi çok istiyorsanız hayat sizin başka bir şeyden vazgeçmenizi isteyebiliyor. Türkiye’de planladığımdan daha güzel şeylerle karşılaştım. Bu güzellikler beni buraya bağladı, şimdi de Türkiye ikinci vatanım oldu.

Türkiye’ye geldikten sonra modellikten oyunculuğa bir geçiş yaptınız. Hangisini yapmak sizi daha iyi hissettirdi? 
İşimi mutlu ve güzel yapabildiğim zaman hep iyi hissediyorum. Oyunculuk modellikten daha fazla deneyim ve gözlem gerektiriyor. Bu yüzden oyunculuk daha keyifli benim için çünkü sürekli öğrenebileceğim şeyler mevcut. Oyunculuk bir lastik gibi. Ne kadar uzatabilirsem o kadar iyi hissecedeceğim.

COS elbise, Touché Privé gömlek, Mango kemer, Penti çorap, Aldo ayakkabı

Bir yeteneğe daha sahip olma hakkınız olsa, seçiminiz ne olurdu? 
Etrafımda sesimin çok kötü olmasıyla meşhurumdur. Çok güzel şarkı söylemeyi isterdim.

Yakın dönem için planlarınız var mı? 
Aldığım oyunculuk eğitimleri var. Onlara devam edip iyice donanım sahibi olmak istiyorum.

Bir seyahat bekliyor mu sizi ya da yeni projelerde görecek miyiz? 
Aslında Brezilya’ya gidip ailemle vakit geçirmeyi çok istiyorum ama şu an devam eden oyunculuk eğitimlerim, aynı zamanda değerlendirme aşamasında olan projeler var. Bir kemancı bile sadece bir parçaya 6 ay hazırlanabiliyor, ben de yapacağım işlere iyi hazırlanmak istiyorum. İyi idman yaparsam iyi bir takımda oynayacağımı biliyorum. Kendimi daha geliştirmiş bir şekilde ve bana uygun bir proje ile seyircilerin karşısına çıkmak istiyorum.

Bize tatil rotanızdan biraz bahseder misiniz?
Benim için en mutlu tatil ailemin yanında, Brezilya’daki çiftliğimde geçirebildiğim tatildir. En huzurlu orada hissediyorum ama Brezilya’ya gidip uzun bir süre kalma fırsatım olmadığı zaman Türkiye içinde Karadeniz’e seyahat etmeyi çok seviyorum. Doğayı dinlemek bana mutluluk veriyor. Marmaris, özellikle de Bozburun’un dingin sakinliği de ruhuma çok iyi geliyor.

Touché Privé gömlek, COS kazak, Natalie Kolyozyan etek, Penti çorap, Nine West ayakkabı

Bir sonraki adımda nasıl bir projede yer almak istiyorsunuz? 
Donanım olarak kendimi her rolün üstesinden gelmeye hazırlıyorum. İnsanların izlemeye alışkın olduğunun dışında bir rolle ters köşe yapmak benim için de farklı bir tecrübe olacaktır. Polisiye ya da dönem işi çekmeyi çok isterim. Türklerin tarihindeki gizemli yaşam beni çok etkiliyor.

Peki ilham kaynaklarınızdan bahseder misiniz, neler besliyor sizi? 
Yaptığım ya da yapacağım işlerin sonuçlarını düşünmek benim ilham kaynağım oluyor çünkü  mutlu olacağımı tahmin etmek, bana kazandıracağı faydaları beklemek ruhuma çok iyi geliyor.

Sokak hayvanlarına karşı duyarlılığınızı hepimiz biliyoruz. Bu konuyla ilgili çalışmalarınız oluyor mu?
Sokak hayvanları benim en hassas noktalarımdan biri. İyi hayvansever bir bireyin, farkında olmasa da aslında Haçiko üyesi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Haçiko sokak hayvanları için bir şeyler yapmaya çalışan, insanları bir çatı altında toplamış çok güzel bir dernek. Mesela Haçiko sürekli sokaklarda hayvan beslemeleri yapıyor. Ben Adana’da olduğum için uzun zamandır etkinliklerine katılamıyordum ama Adana’da bir Haçiko’lu olarak sokak hayvanlarını bazen tek başıma bazen de set arkadaşlarımla beslemeye çıkıyordum. Otel odamdan kiloluk mama torbaları eksik olmuyordu. Sokak hayvanlarına parazit ilaçları aldığımda veteriner bile çok şaşırıyor ama birilerinin bir şeyler yapması lazım, yoksa bu hayvanlar ölüp gidiyorlar. Yol kenarında gördüğümüz her cansız hayvan bizim ayıbımız. Başımızı çevirip görmezden gelemeyiz. Geçen gün Ömür Gedik ile bir programda denk geldik. Bu aralar kürk topluyorlarmış ve sokak hayvanlarının kışın daha sıcak uyuması için bir çalışma yapılacak sanırım. Yani Haçiko’da sürekli bir mücadele var sokak hayvanları için. Haçiko’yu takip edin ve destek verin. Siz üşenseniz bile vicdanınız sizi etkinliklere katılmaya zorlayacaktır.

H&M palto, Massimo Dutti kazak

Sosyal medyayla aranız nasıl? 

Hiç tanımadığım kişilerle, hiç karşılaşamayacağımız insanlarla buradan birbirimize ulaşıyoruz. O yüzden benim için yeri çok önemli ve aktif bir şekilde kullanmaya özen gösteriyorum. Bir şekilde bana ulaşmaya çalışan insanlara da buradan geri dönüş yapmaya çalışıyorum.



Bir Youtube kanalınız var, video yayınlamaya devam edecek misiniz? 

Evet, devam edeceğim. Adıma açılan ve benmişim gibi davranarak insanları aldatmaya çalışan çok fazla Youtube kanalı olduğunu fark ettik. Bunun önüne geçmek ve yararlı bilgiler paylaşmak için bir kanal açtık. Çok az video ile çok güzel geri dönüşler aldık. İnsanlar artık oturduğu yerden, istediği zamanda içerik izlemeyi seviyor. Bu kanal sayesinde çok fazla insana dokunabileceğimi düşünüyorum. Umarım paylaşacağımız içeriklerle birilerine faydalı oluruz.



Yakın çevrenizdeki insanlar hangi diziyi, filmi izlediklerinde ya da şarkıyı dinlediklerinde akıllarına siz gelirsiniz?

Özellikle Adana hayatımdan sonra set arkadaşlarım Müslüm Gürses ve Cengiz Kurtoğlu dinlediklerinde beni hatırlıyorlar. Çünkü benim arabesk dinlemeye başlamam onları çok şaşırttı. Bazen en sevdiğim parçaların Saklı DüşlerAffet falan olduğunu söylediğimde herkes çok şaşırıyor. Duft Punk‘tan, Country müziklerinden bu noktaya nasıl geldim ben de hatırlamıyorum ama bu şarkılar insanın ruhuna gerçekten çok iyi geliyor. Belki de Adana’da yaşamanın bana kattığı bir özellik bu. Mesela Müslüm filmini izlerken çok ağladım. Böyle bir işin emekçisi olmayı çok isterdim.



H&M palto ve pantolon, Massimo Dutti panço ve kazak, Mango kemer, Aldo ayakkabı

Klasik ama her zaman merak edilen sorularda sıra. Güzel kalmak için neler yapıyorsunuz? 
Mutlu kalmaya ve mutlu yaşamaya çalışıyorum, insanın ruh halinin dış güzelliğine etkisi var bence. Hücreler bir şekilde iyi besleniyor. İnsan en güzel yenilenmeyi aslında uyurken yapıyor. Bol bol su içmeyi ihmal etmeyip uykunuza özen gösterin diyebilirim.

Makyaj çantanızda neler var? 
Nars Laguna
bronzlaştırıcı pudra, Nars Bangkok ruj ve Lancome rimeli yanımdan ayırmıyorum.

Modanın dinamiklerine göre mi gardırobunuza yön verirsiniz, yoksa zamansızlardan mısınız?
Birlike çalıştığım Stylist arkadaşlarım var. Onların yönlendirmelerine uymaya çalışıyorum. Mağazada gördüğüm ve çok hoşuma giden bir şeyi hemen almayı seviyorum. Ne kadar Türkiye’de olsam da Brezilya’da takip ettiğim bir moda stili de var. 

Günlük stilinizi birkaç kelimeyle anlatacak olsanız… 
Doğallıktan yanayım. Özel bir davet yoksa o gün nasıl mutlu hissediyorsam öyle giyinmeye çalışıyorum. 

H&M kaban, Massimo Dutti pantolon, Luna Merdin yüzükler, Mango triko ve kemer
 

Brezilya’ya ilk kez gidecek birileri için neler önerirsiniz? 
İki ülke ters mevsime sahip. Yani Türkiye’de kışken Brezilya’da yazdır. Bu yüzden Ocak ayının sonlarına doğru gidip 40 derecelerde okyanusta denize girin. Şubat’ın ilk haftasında ömrünüz boyunca unutamayacağınız ve her anlattığınızda heyecanlanacağınız Rio’daki Karnaval’a katılın.

Brezilya kadını ve Türk kadını arasındaki farklar neler sizce? 
Her anlamda birbirimize çok benziyoruz ama bence Türkiye bir tık daha önde. Yani Brezilya’da Kurtuluş Savaşı gibi bir şey olsa, orada da sırtında top mermisi taşıyan kadınları konuşuyor olurdu herkes, öyle söyleyeyim. Fedakarlık, sadakatlik…O kadar çok ortak noktamız var ki belki de bu yüzden Türkiye’ye ve Türklere kanım bu kadar çok ısındı.

Takipçileriniz ile paylaşmak istediğiniz dizi, film, kitap veya şarkı adı var mı? 
Bu sıralar Netflix’te Dark dizisini izliyorum. Çok etkilendim. Amin Maalouf’un Türkçe’ye çevrilmiş kitaplarını okuyarak türkçemi de geliştirmeye çalışıyorum. Semerkant kitabına hayran kaldım.

Mango tulum, ceket ve kemer, Massimo Dutti kazak, Aldo ayakkabı

Son olarak, InStyle okurlarına söylemek istediğiniz bi’ şeyler?
Şimdiye kadar çok fazla röportaj yapma fırsatı buldum ama InStyle hazırladığı sorularla, okurlarının ne kadar doğru bir seçim yaptığını yarattığı farkla gösteriyor. Tüm InStyle okurlarına, 2019’da mutlu kalabilecekleri dileklerinin gerçekleşmesini istiyorum. Hayata karşı beklentilerinizi arttırın, sağlıkla kalın, hoşça kalın!

Zara kazak, COS triko ve kazak, Luna Merdin yüzük, Christian Louboutin ayakkabı

Styling, Röportaj: Berkant Oğur @berkantogur
Fotoğraf: Tayfun Çetinkaya @tayfuncetinkaya1
Saç: Mustafa Erkanlı @mustafaerkanli
Makyaj: Erdem Şahanlı @erdemsahanli
Styling Asistanı: Merve Güreş @namalamd

 

İlgili Makaleler