Tasarımcı Murat Türkili ile Sohbet

Evinizde ağırlıklı olarak nasıl zaman geçiriyorsunuz?
Evde zamanımı daha çok yemek, spor, meditasyon yaparak ve çalışarak geçiriyorum. Sabahları kucağımda kedim Tom ile kahvemi yudumlarken kitaplarımı karıştırıyorum, diğer kedim Ford da bu sırada köşesinden bize eşlik ediyor. Bu dönem ayrıca kendi yemek lezzetlerimi keşfetmeme yardımcı oldu. Beni mutlu edecek ve dinç hissettirecek tarifler denemeyi çok seviyorum. Komşularımla bu yemeklerden birbirimize ikram ederek ve minik sürprizler yaparak günümüzü neşelendiriyoruz.

Evden çalışma süreciniz nasıl ilerliyor?
Güne spor ve kahveyle başlıyorum. Mutfağımda Maka Batiashvili portreleri eşliğinde takip ettiğim kaynaklardan günlük okumalarımı yapıyorum. Daha sonra konferans aramaları üzerinden toplantılarımız oluyor. Görsel kaynaklarla beslenen süreçlerimiz bu dönemde bilgisayar ekranlarının arkasına sıkışmak durumunda kaldı. Bu durum bizde duyularımızın değerini daha çok anlama ve yeni kanallar geliştirme dürtüleri oluşturuyor.

Az çoktur demekten sıkılacağımı düşünmüyorum. Minimal tasarımın akılcı tavrı bana oldum olası ilham olmuştur. Bu yalınlığın içinde biriktirdiğim anıları da barındırmaktan çekinmiyorum.

Sizce moda sektörü nasıl bir noktaya evrilecek, bizi neler bekliyor?
Moda sektörü pandemiden önce büyük bir değişim evresine girmekteydi. Dünyanın farklılıklar konusunda gitgide artan hassasiyeti ve bireysel özgünlüğün öne çıkması tasarım alışkanlıklarını şekillendirmeye başlamıştı. Zaman kavramının dönemsizleştiği, yaş ve cinsiyet ayrımlarının kalmadığı, her anlamda kişisel konforun öne çıktığı bir dönem arifesindeyken içinde bulunduğumuz karantina tüm bunları hızlandıran, sadece tercih edenlerin değil, herkesin önceliklerini tekrar düşünmeye yönelmesini sağlayan bir ortam sundu. Bu sürece girer girmez hepimiz, “Bu doğanın bir dur çağrısı mıydı?” diye düşündük. Eskiden belki sadece tercih olarak görülen sürdürülebilirlik, hem üreticinin hem tüketicinin yeni önceliklerinden olmaya başladı. Bir sezona ait olmayan uzun süreli ve çok yönlü kullanımın tasarım anlayışını şekillendirdiği, duyarsız kalmanın kabul görmediği, yeni normalin taleplerine cevap olabilecek yaratıcı çözümler geliştirmek ve kişilere kendi özgün tempolarında uzun süre eşlik edebilecek alternatifler sunmak çok önemli. İyi hissetmek herkesin önceliği olmuşken, bu durum gerek endüstriyi, gerekse tüketici alışkanlıklarını yeniden yapılandıracak. 

 

RÖPORTAJ EYLÜL SOLAKOĞLU

İlgili Makaleler