Ankara`da Çağdaş Sanat Sergisi

2005`ten bu yana hakiki bir ustalık ve emek gerektiren cam altı resimleri yapan Ekrem Kadak‘ın teknik olanaklar ve farklı görselliklerle deneyimlediği “Hiç Bir Şey Söylemeden: 103” adını verdiği tematik dizi Arda Sanat Galerisi`nde ziyarete açıldı.

Kadim tekniklerin çağdaş dilde kullanılmasındaki zorlukları; fırça ustalığı , boya-renk zevki ve duyarlılıkla aşan Kadak,iki yüzeyden ve bu iki yüzey arasında bırakılmış boşluktan oluşan ve birbirini tamamlayarak tek resme dönüşen bu etkiyle günümüz teknoloji kavramlarından olan üç ve dört boyutlu görselliği de resimlerinde somutlaştırıyor.

Kadak`ın teknik olanaklar ve farklı görsellikler deneyimlediği ‘’ Hiç Bir Şey Söylemeden: 103’’ adını verdiği bu tematik dizi aynı zamanda, bir sanatçının yaşadığı zamanı duyumsayışının özgün anlatımla resimlenmesidir. Bu resimler, toplumsala dokunan,kaygıdan, tekinsizliğe uzanan ve Jung`un dediği gibi:”çağın ruhunu sürekli olarak eğitmek ve en büyük yokluğu olan biçemleri uyandırma” umudunda olan resimlerdir.

         “Hiç Bir Söylemeden: 103’’
         Ankara katliamının yürek sızısıdır.
         Sanat ve hayat gibi iki büyük paradigma arasında kıvranan bir bilinç olarak, sanatçı: Bir yandan değişim, niteliksel sıçrama, ilerleme, estetik arılık ve dönüşüm problemleriyle boğuşurken diğer yandan boğucu sosyolojik ağırlık, muhafazakar ölgünlük,köhneleşme ve kavga ideolojisiyle başetmek zorundadır.
       “Sanat ancak kendisini üreten şartların örtük bir eleştirisini yapabilirse geçerli olmayı umabilir. “der. Terry Eagleton.
         Öyleyse olguların ve toplumsalın sanata yansıması sanatçı duyarlılığının bilinçle bakışın bir sonucu olmaktadır. Sanatçı duyumsayış farklılığı ve özelliğiyle yaratma serüvenini biçimlendiriyor.Biçilmiş roller ve görevler doğrultusunda değil.
         Yazık ki toplumun kemiricileri,seyir terasında izlerken sokağı, sanattan ziyade sanatçıdan görevini yapmasını ister. Görev, rolü biçenin tahayyülünde sınırsızdır. Görev emrini çıkardıktan sonra , sanatçının omuzana yüklemek için mühimmat ve teçhizat hazırdır zihninde.O sanatçıyı uyuyor sanır.
        Kadak`ın ,10 Ekim 2015  tarihinde Ankara`da gerçekleştirilen 103 insanın öldüğü, onlarcasının en az bir uzvunu kaybettiği kahpe saldırının ve  akabinde Paris saldırısının              127 ölüsü ve durmayan ölümlerin ardından yaptığı bir dizi resim; tarihin akışında, sanatçının rolünden çok, sanatın biçim ve içeriğiyle yaşanan acının yarattığı ruh halini vermesi bakımından daha olası ve daha sanatsaldır.
         Şimdi , Hiç bir şey söylemeden , söylenecek her şeyin söylendiği bir zamanı yaşıyor ülke.
         Öyleyse sanat, bir barış çığlığıdır.
 
          S.O.S VERİYOR YÜREK.

 

İlgili Makaleler