Çatı Katında Sonbahar

Gün batımına beş kala, rüzgarlı bir yaz gününde, eşsiz İstanbul manzaraları eşlik ediyor bu kez davet soframıza. Mina Dilber Temo, bu masayı hazırlarken bir yaz sonu daveti hayal etmiş. Bunun için de mekan olarak arkadaşı Müge Tezer’in Galata’da yaşadığı apartmanın terasındaki Tanrı Misafiri’ni seçmiş. Kolektif yaşam ruhundan ilham alan proje, Tanrı Misafiri, aslında haftada iki gün kapısı herkese açık olan bir gastro durak. Yemekleri Müge yapıyor, binada yaşayan farklı sanatçılar ve komşu atölyeler de bu ortama ve yemeklere katkı sağlıyor. Mina Dilber Temo’nun burayı seçmesinin sebebi, bu terasın ‘şehirden kaçış’ ve ‘şehre kaçış’ hislerini ayna anda insana hissettirmesi, “İstanbul’un kaotik havası içinde, o kaosa uzaktan hayranlıkla bakabildiğim bir nokta gibi burası. Terasa çıktığınız anda sakin bir enerji sarıyor etrafı. Bir tarafta Galata Kulesi, diğer tarafta tarihi yarımada ve inşaat gürültüsü, araba sesleri. Kaosun tam ortasındaki o sakin ve keyifli havayı Anim’in ruhu ile birleştirmek adına böyle bir masa hayal ettim.” Ortaya da oldukça sakin, bir o kadar renkli ve hareketli bir bütün çıkmış. Masada Anim Terra’nın dünyasının en çok tercih edilen parçalarından biri olan yanık turuncu masa örtüsünü tercih etmiş Mina, “Yazın sonu ve sonbaharın başının buluşma noktası gibi, acı tatlı bir hissi olduğunu düşünüyorum bu rengin ve bu parçanın.” Bu masa örtüsü ile beraber Anim Root’un yaklaşık 100 yıllık vintage Kandıra kumaşlarından hayata geçirdiği ham renkte peçeteler yer alıyor sofrada. Ayrıca Anim Living’in bu yaz ilk defa ürettiği seramik
koleksiyonundan Tulip vazolar da eşlik ediyor gün batımına. Seramik tabakları ise Gülsüm Üzel, Anim için özel olarak tasarlamış.

Anim’in altında dört ana dünya olmakla beraber senede iki kere, ilkbahar-yaz ve sonbahar-kış olmak üzere iki koleksiyon çıkardıklarını belirten Mina, trendlere ayak uydurmak yerine onlara ilham veren farklı pratiklerden yola çıkarak bir hikaye yazdıklarını söylüyor; “Türkiye’nin tekstil gücü sayesinde, bu topraklardan ilhamla, Anim üzerinden uluslararası bir dil oluşturmaya çalışıyoruz. Masa grubuna yansıyan tasarım pratikleri de mimariden sanata, edebiyattan doğaya kadar her türlü alandan besleniyor.” Şu an aktif olarak Anim House projesi üzerinde çalışan Mina Dilber Temo, Anim bir ev olsa, bir yaşam alanı olsa nasıl olurdu sorusundan yola çıkarak yaklaşık sekiz ay önce, bir hayalin ilk adımlarını atmış.
Anim, mimari, tasarım, renk ve dokuların birleştiği deneyim üzerine ekim ortası gibi yeni mağazasıyla dekorasyon severlerle buluşacak.
 

RÖPORTAJ HANDE RAKICI FOTOĞRAF ALPER GOLDENBERG

İlgili Makaleler