- Tam adınız Eda Dunisa Şölenci. Makedonya kökenli bir aileden geliyorsunuz. Dunisa’nın anlamı nedir?
Anneannem ve dedem 30 yıl önce çekirdek aileleriyle Makedonya’nın Ohri şehrinden İzmir’e göç etmişler. Dunisa anne tarafından soyadımız. Ohri Gölü’nün karşısında Arnavutluk tarafında bir yerin ismi.
- Saçlarınızın kendi rengi olmasına bayıldık. Ailenizde başka kızıl var mı?
Tanıdığım biri yok. Annemin çok güzel çilleri var, babamın da babaannesi kızıl saçlıymış. Onların güzel genlerinden oluşan bir kombinasyon olmuş.
- Aşk Ağlatır’da canlandırdığınız Nalan karakteri ailesi tarafından ezilmiş, bunun yansımalarını hep içinde taşıyan genç bir kadın. Onu anlıyor musunuz?
Nalan’la benzer yönlerim olduğu kadar farklıyım da. Nalan sevgi eksikliği olan bir kadın. Özellikle baba figürünün hayatından bir anda çıkmasıyla oluşan güven ve sevgi eksikliğini doldurmaya çalışan biri. Onun bu ihtiyaçlarını çok iyi anlayabiliyorum. Tabii bir yerden sonra bu saplantıya dönüşmüş. Ben genelde mantıklı ve programlı hareket eden biriyim. Birine muhtaç yaşamak asla bana göre değil, onunla burada da tamamen ayrılıyoruz birbirimizden.
- Mesleğinizin en zor ve en çok sevdiğiniz kısımları neler?
En zor aynı zamanda en zevkli kısmı oyunculukta durmak diye bir şeyin olmaması. Sürekli bir keşif hali. Okumayı, izlemeyi, gözlemlemeyi, araştırmayı, yenilenmeyi, geliştirmeyi bırakamazsınız. Durursanız yanarsınız. “Ben artık oldum,” diye bir şey yok. En önemlisi de psikoloji. Düşünsenize, mutsuzluktan ölüyorsunuz ama önünüzde gülmekten yerlere yığıldığınız bir sahne var… En sevdiğim kısmıysa kendimi başka karakterler üzerinden deneyimlemek. Tabiri caizse birden fazla hayat yaşamak. Şu an bunu yapabildiğim için çok şanslı hissediyorum.
- Modayla ne kadar ilgilisiniz?
Modayı çok takip ettiğimi söyleyemem. Benim için önemli olan rahat hissetmek, kendim olabilmek. Bazen alakasız şeyleri üstüme geçirip yakıştırabiliyorum, yakışmazsa da pek umrumda olmuyor. İstediğim yerde istediğim şeyi giyebilmek bana iyi hissettiriyor.
- Instagram hesabınızdan sanat ve filmlerle ilgili olduğunuzu gördük. Sanatsal ilhamlarınız neler?
Ben güzelliğe aşık biriyim. Etrafımda güzeli görmek her zaman bana iyi hissettirir. Güzel film, güzel fotoğraf, güzel şehir, güzel kitap, güzel söz, güzel renk, güzel duygu, güzel koku, güzel an, güzel his ve doğa! O yüzden benim hayatım yapabildiğimce gezmeye, görmeye, yaşamaya, deneyimlemeye odaklı. Ve bunları kendi yarattığım alan olarak hissettiğim Instagram’da paylaşmaktan oldukça zevk alıyorum. Hesabım benim için gittiğim, yaptığım, okuduğum, izlediğim şeyleri paylaşmaktan keyif aldığım bir anı defteri.
- Hayatta kendinize hep hatırlattığınız bir söz, bir motto’nuz var mı?
Hakuna Matata yani “Hiç üzülme!”
- Favori seyahat rotalarınızı merak ediyoruz! 2020’de mutlaka gitmek istediğiniz bir seyahat rotası var mı?
Favori bir seyahat rotam yok. Her seyahat farklı insanlarla, farklı deneyimlerle bambaşka oluyor. Avrupa’daki ülkelerin çoğunu görme şansım oldu. 2020 için hiç görmediğim bambaşka kültüre sahip ülkeleri gezmek istiyorum. Umarım geriye baktığımda bir gün, “Dünyadaki tüm ülkeleri gördüm,” diyebilirim.
Röportaj: Eylül Solakoğlu
Styling: Nazlı Kayran
Fotoğraflar: Erman İştahlı
