Tüm kitaplarını okudum size de tavsiye ederim,” diyen Erener burada güne erken başladıklarından bahsediyor. “Aslında ben Demir’e ayak uydurdum. O çok erkencidir,” diyen Erener, meseleleri her anı paylaşarak ve birbirlerini yargılamadan ele aldıklarından bahsediyor burada. Sabah ilk işleri meditasyon eşliğinde çay içme ritüellerini tamamlamak oluyor. Bahçedeki yüzyıllık zeytin ağacı da onların en güzel izleyicisi. Bu ağaca ikisi de bayılıyor. “Çayları NewYork’taki Çin mahallesinden alıyorum,” diyen Erener orada da çok güzel bir ev yaşantısı kurduklarınıdan bahsediyor. Upper West Side’da küçücük bir Manhattan evi tutmuşlar. New York’a sık gittiğimiz için otel odalarında yaşamaktan çok sıkılmıştık. Bize ait bir yer olsun istedik. Orası da oldukça şirin bir ev,” diyor. Çiftin dünyada gittikleri yer neresi olursa olsun huzuru da yanlarında götürme konusunda bilgeleştikleri aşikar. Tıpkı Painted On Water’ın şarkıları gibi...
Sosyal Medyada InStyle
Abonelik
12 Aylık InStyle Aboneliği Sadece 300 TL
InStyle'ın i-Pad versiyonuna yıllık 32,99 TL'ye abone olabilirsiniz