İlişkinizi sonlandırmanız gerektiğini gösteren işaretler

Her ilişkinin başlangıcı masallardaki gibidir; kadın ve erkek birbirlerini görür görmez âşık olur, kavuşmak için çetrefilli yollardan geçer, kötü cadılarla girilen savaşlar kazanılır ve sonsuza dek mutlu yaşanılacağı düşünülür. Ama ne yazık ki bazı hikâyelerin sonu mutlu bitmiyor.
İlişki içindeyken olumsuzlukları görmek zor olabiliyor. İşinizi biraz olsun kolaylaştırabilmek için, ilişkinizdeki pürüzleri görmenizi sağlayacak işaretleri bir araya getirdik.

Güven, her ilişkinin oluşumu ve devamı için en önemli parçalardan biri. Bu kaybedildiğinde ilişkinin sonlandırılması neredeyse kaçınılmaz. İlişkinizin böyle bir sarsıntı içinde olup olmadığını anlamak için, sizin ve partnerinizin hareketlerini, söylemlerini ve takınılan tavırları gözlemlemeniz yeterli olacaktır.
Her iki taraf da karşılıklı olarak birbirlerine güvenmiyorsa, kıskançlık ve öfke gibi patlamalar yaşanıyorsa ilişki zehirlenmeye başlamış demektir. Eğer ilişkinizin yıpranmadan sonlandırılmasını istiyorsanız, bu tür olumsuzlukları göz ardı etmemelisiniz. Güvensizlik, ayrılmanız gerektiğini gösteren önemli bir sebep.

Özgürlük, muhafazakâr bir aile, evlilik, hayata bakış açısı… Bunların hepsi çok önemli değerler. Değerler ne olursa olsun karşılıklı olarak kabul edildiğinde bir sorun yoktur. Ancak bu değerler, sizin hayatınızı engelleyecek boyuttaysa ilişkinizi sorgulamanız gerekebilir. “Gerçekten hazır mıyım, her şeyi kabul edebilir miyim, mutlu olabilir miyim?” gibi sorular yönlendirin kendinize. Cevaplarınız olumsuzsa, geleceği düşündüğünüz zaman mutluluğu göremiyorsanız ilişkinizi sonlandırmanız gerekebilir.
Her ilişkide karşılıklı olarak değerleri anlama ve saygı duyma süreci yaşanır, ancak bazı değerler aşılamayacak kadar büyük bir boyuttadır. Bu değerle konusunda karşılıklı olarak anlaşamıyorsanız, ilişkinize son noktayı koymanız gerekir.

Farkında olmadan partnerinizi programlarınıza dâhil edemiyorsanız, psikolojik olarak bu ilişkiyi kendi kafanızda bitirmiş olabilirsiniz.
Partnerinizle birlikte yaptığınız seyahat planları veya dışarı çıkmak için yaptığınız programlar azaldıysa, ilişkinizi sorgulamanız gerekir. Çünkü planlar da ilişkinin önemli bir parçasıdır. Onu artık yanınızda göremiyorsanız konuşma vakti gelmiş demektir.

İlişkilerde eğlence ve arkadaşlık en özel ve en değerli şeylerden biridir. Ancak eskisi gibi eğelenemiyor, heyecanlanmıyor veya birlikte bir şeyler yapmaktan kaçınıyorsanız, ilişkinizi yeniden gözlemlemeniz gerekecek.
Bir ilişkide hem eğlence hem de tüm duyguların rahat bir şekilde paylaşılması gerekir; bu sayede denge sağlanır.

Herkes hayal kurar, insanın doğası bu. Kurduğunuz hayaller olumlu veya olumsuz, gerçekleşme ihtimali var ya da yok hiç önemli değil. Ancak hayallerinizi süsleyen başka bir adam varsa, ilişkinizdeki ters giden bir şeyler olabilir. İçinde bulunduğunuz ilişki sizi tatmin etmiyorsa, sıkışmış hissediyorsanız veya sadece sıkıldıysanız partnerinizle konuşmalı ve yollarınızı ayırmalısınız.

Bir ilişkinin en önemli noktası, birlikte gelecek yaratmak, yaşamınızı biçimlendirmek ve tasarlamaktır. Partnerinizle bir gelecek göremiyorsanız, ‘bu ilişkiyi devam ettirmek için neden ısrar ediyorsunuz?’ gibi bir soru çıkar ortaya.
Birlikte olduğunuz kişiyle uzun süreli bir ilişkiniz varsa, onu geleceğinize konumlandıramıyorsanız neden ikiniz içinde zor olanı seçip ilişkiyi devam ettiriyorsunuz? Partnerinizle bir gelecek öngöremiyorsanız, ilişkinizi sona erdirmeli ve önünüze bakmanız gerekir.

Herhangi bir ilişkinin ömrünün azaldığını gösteren son nokta budur. Hayatının geri kalanını harcayacağını düşündüğün, senin için bir yabancıdan farkı olmayan biriyle birlikte olmak. Partneriniz sizin için tabii ki de çok önemli: paylaştığınız hisler, anılar, sevgi hepsi çok değerli. Ama paylaşımlarınızın azaldığı, eskisi gibi yoğun duygular besleyemediğiniz birini mutsuz bir ilişkinin içinde tutmak ne kadar doru? Sevdiğiniz insanla yaşadığınız her şeyi kabul edip, güzel bir anıya dönüştürün ve yolunuza devam edin.

İlgili Makaleler