Melis Sabah ile Röportaj

Mart geldi. Bahar kapıda. Belki de hiç olmadığımız kadar hasretiz bu yıl güzel havaya ve sokaklara. Zorlayıcı pandemi koşulları sebebiyle hayatımıza yenilikleri ve güzellikleri hiç olmadığı kadar büyük bir istekle davet ediyoruz. Tam da bu sebeple İlkbahar-Yaz 2021 sezonunu çiçeği burnunda bir oyuncu, yepyeni bir yüzle açıyoruz. Kendini özgüvenli ve cesur olarak tanımlayan Melis Sabah üniversitede matematik okuyor ancak gönlü çocukluktan beri oyunculukta. “Oyunculuk, matematik eğitimimle birlikte edindiğim analitik bakıştan biraz uzaklaşıp kendimi bulduğum bir alan. İçimdeki bastırılmış duyguları ortaya çıkarabiliyorum,” diyen Sabah, ünlü isimlerden dersler alıyor, felsefe ve psikoloji kitaplarıyla mesleğine katkı sağlıyor, kendini her gün biraz daha geliştiriyor. On parmağında on marifet var; bale yapıyor, piyano çalıyor, yüzüyor ve voleybol oynuyor. Azmi, kararlılığı ve disipliniyle sette hepimizin takdirini kazanan 21 yaşındaki Melis Sabah’ı önümüzdeki yıllarda televizyonda ve beyazperdede çok sık göreceğimize eminiz.

  • Bugün yeni sezon parçalarıyla çok güzel bir çekim gerçekleştirdik, sizin ilk kapak çekiminizdi. Biz çok eğlendik ve çıkan karelere bayıldık. Bugünü bir de sizden dinleyelim…

Benim için çok özel bir deneyimdi. Alanında çok başarılı isimlerle, hiç unutamayacağım bir gün yaşadım. Bu sonuçta benim ilk kapak çekimimdi  ve böyle bir ekiple çalışmak harika bir deneyim oldu. Ortaya çıkan kareler de hepimizin içine sindi. Bu ekibe güvenle teslim olmak bana çok özel hissettirdi.
 

  • Matematik okuyorsunuz. Oyunculuktan çok farklı bir alan. Nasıl seçtiniz bu bölümü?

Çocukluğumdan itibaren sayılarla aram çok iyiydi. Sayısal derslerde daha başarılıydım. Arkadaşlarım matematik dersinden korkar ve kaçarlardı. Ben ise, ondan kaçmak yerine matematiğin içinde kendime bir oyun alanı yaratıyordum. Bana bulmaca gibi geliyordu, görünenin arkasındakiler dikkatimi çekiyordu. Problem çözerken olasılıkları hesaplayıp doğru formülü kullanman gerekir, hayattaki problemlere de bu şekilde yaklaştım. Karşılaştığım problemler beni korkutmuyordu artık. Nasıl ki matematikte her şeyin bir formülü varsa, hayatta da her şeyin bir çözümü vardı. Matematik ve hayat arasında bir bağ kurmuştum. Sürekli sorgulayıp, mantık yürütüyordum. Analitik düşünmek bizim mesleğimizde çok önemli. Senaryolar da bir nevi matematik problemi gibi. Karakteri çözebilirseniz başarılı oluyorsunuz.
 

  • Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz?

Dışarıya karşı gösterdiğimiz duygular var. Ama biz bunları toplumsal değerler ve aileyi düşünerek, süzgeçten geçirip  yüzümüze bir maske takarak dışarıya yansıtıyoruz. İçimizde bastırdığımız duyguları süzgeç kullanmadan özgürce ifade etme alanı olarak görüyorum oyunculuğu. Oyunculuk matematik eğitimimle birlikte edindiğim analitik bakıştan biraz uzaklaşıp kendimi bulduğum  bir alan. İçimdeki bastırılmış duyguları ortaya çıkarabiliyorum. Bence bu yönüyle de oyunculuk dünyadaki en güzel meslek.

  • Kitaplarla aranızın çok iyi olduğunu duydum, nasıl kitaplar okuyorsunuz?

Felsefi ve edebi kitaplar okumayı seviyorum. Klasiklerin çoğunu okudum. Psikoloji kitaplarına da ilgim var. Freud, Moslow, Jung ve Lacan’ın çoğu eserini okudum ve devam ediyorum okumaya.
 

  • Yaptığınız okumaların oyunculuğunuza nasıl bir etkisi oluyor sizce?

Kitap okumanın oyunculuğa çok fazla faydası var. Kitaplardaki betimlemelerden faydalanarak okuduğun karakterlerin ruhuna bürünüyorsun. Bir rol için çalışırken okuduğum psikolojik kitaplar sayesinde daha doğru karakter analizleri yapabiliyorum.

  • Birçok ünlü oyuncudan oyunculuk dersleri aldığınızı biliyorum. Hocalarınızdan aldığınız en önemli öğüt nedir?

Hocamın söylediği en önemli cümle, “Karakterin oyunculuğuna sirayet eder,” cümlesiydi. Özgüvenli ve cesur biriyim. Çocukluğumda da özgüvenim yüksek olduğu için herkesin içinde sahneye çıkıp o dönemler izlediğim fenomen bir dizinin karakterinin taklidini yapardım. Cesaretliydim. Başarılı isimlerden dersler alarak yeteneğimi teknik olarak da geliştirdim.

  • İdolünüz olan oyuncular var mı?

Evet var, Juliette Binoche, Cate Blanchett ve Penelope Cruz.  

  • Halime, Buse, Oya ve son olarak da Bahar. Canlandırdığınız karakterlerden kendinize en yakın ve en uzak hissettikleriniz hangileriydi?

Kendimi yakın hissettiğim karakter, hayatındaki problemlere gülerek karşılık verdiği, dışarıya karşı pozitif ve enerjik olduğu için Bahar oldu. Sanırım bana en uzak karakter de çevresinde olup bitenleri göremeyecek kadar saf ve aşırı olumlu olduğu için Halime.

  • Kariyerinizde beş sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? Neler hayal ediyorsunuz?

Beş sene sonrasında kendimi yine şu an olduğu gibi çeşitli eğitimlerle doldurduğum bir süreçte görüyorum. Hayalim işimi her zaman layığıyla, başarılı bir şekilde yapmak.

  • Pandemi döneminde günlerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Bittiğinde yapacağınız ilk şey ne olacak?

Aslında başlarda herkes gibi biraz sıkıldım. Kendime yeni hobiler edinmeye çalıştım. Bu sezon başında dört beş ay setlerdeydim. O sırada pandemiyi anlamadım. Şimdi ise kendime daha çok zaman ayırarak ve eksik gördüğüm yönlerimi fark edip tamamlamaya çalışarak geçiyor. Bu süreç bittiğinde de ilk yapacağım şey sevdiklerimi kucaklamak olacak.
 

  • Sayısız hobiniz var; yüzüyor, bale yapıyor, piyano çalıyor ve voleybol oynuyorsunuz. Bu kadar geniş bir alanda hobi edinmeyi nasıl başardınız?

Hobilerim aslında ruhuma iyi gelen şeyler, bir nevi beni tamamlayan unsurlar. Kendime sürekli yeni özellikler eklemeyi seviyorum. Bunları doğru zamanda ve doğru yerde harmanladığım zaman oyunculuğuma büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum.

  • Uyumadan önce yaptığınız son şey nedir?

Aslında çeşitli ritüellerim vardır. Örneğin yüzüme ve ellerime sürdüğüm özel bir krem karışımım var. İsviçre’ye gittiğimde çok önemli bir dermatologdan almıştım formülünü. Basit ama etkili bir krem. Benim cildime özel olması bana iyi ve farklı hissettiriyor. Ayrıca günü kafamda yorumlarım ve ertesi günün programının üzerinden geçerim.
 

  • Film ve dizi karakterleri arasında en sevdiğiniz kötü karakter kim?

Öldürme Üzerine Kısa Bir Film’deki Jacek Lazer karakteri. Gerçek adı Miroslaw Baka. Filmde bir taksi şoförünü vahşice ve sebepsizce öldüren işsiz, amaçsız bir gencin idama giden hikayesi anlatılıyor. Bu karaktere hak vermiyorum fakat onu anlıyorum.
 

  • Elinize çok büyük bir para geçse, piyango çıksa mesela, nasıl harcarsınız?

Kimsesiz çocuklara karşı büyük bir zaafım var. Onlara eğitim imkanı sunmak isterdim.

  • Tüm dünyadan koşu arkadaşı olarak birini seçebilecek olsaydınız kimi seçerdiniz?

Kız kardeşimi seçerdim. Bilinmeyen bir yola bildiğim biriyle çıkmak daha güvenilir bir seçim olurdu.
 

  • Her zaman gitmek istediğiniz ama henüz gidemediğiniz tatil destinasyonu neresi?

Tarihi yönüyle uzun zamandır dikkatimi çektiği için Afrika’yı görmek istiyorum. Afrika’da yaşayan insanlar tarih boyunca birçok zorluğa boyun eğmiş, göğüs germiş. Onların yaşamını yakından, onların gözlerinden görmek isterim. Çölleri, ormanları, farklı hayvan türlerini barındırdığı için coğrafi açıdan da görmek istediğim bir yer.

  • Stilinizi nasıl tanımlarsınız? Ne giyerken kendinizi rahat hissedersiniz?

Spor ayakkabı ve eşofman benim için dünyanın en şık ve rahat kıyafetidir. Bana yakışan, rahat kıyafetler tercih ederim.
 

  • Gardırobunuzdaki en değerli parça nedir? Neden?

Değer verdiğim insanlardan aldığım hediyeler en değerliler. Mesela gardırobumda bir elbisem var. Hiç bana hitap etmemesine rağmen, hala saklıyorum. Nedeni 18. yaş günümde annemin hediyesi olması. Doğum günümde onu giymiştim. Benim için  manevi bir anlamı var.

  • Bakımlı ve fit olmak için nasıl bir beslenme ve spor ritüeliniz var?

Bol su içmek ve düzenli pilates.
 

  • Sık ağlar mısınız?

Kızdığımda, mutlu olduğumda, heyecanlandığımda, korktuğumda duygularımı dışa vurmak ve rahatlamak için sık sık ağlarım.
 

STYLING NAZLI KAYRAN FOTOĞRAFLAR MEHMET ERZİNCAN RÖPORTAJ CEREN ARSEVEN

 
 

İlgili Makaleler