Doğum günleri kimileri için pastalar, sürprizler ve sevgi dolu mesajlarla dolu özel anlar olsa da, herkes için aynı parlak anlamları taşımayabiliyor. Özellikle son yıllarda daha çok kişinin fark ettiği ve sessizce yaşadığı bir ruh hali olan Birthday Blues, doğum günlerinde bastıran melankoli olarak tanımlanıyor.
“Birthday Blues” nedir?
Birthday Blues, doğum günü yaklaşırken ya da tam o gün, nedensiz gibi görünen bir hüzün, kaygı, yalnızlık hissi ya da içe çekilme haliyle kendini gösteren duygusal bir dalgalanma. Herkes doğum günü sabahı enerjik ve neşeli uyanmıyor. Bazı sabahlar, alarmı kapattığınızda yüzünüzde tebessüm değil, “bir yaş daha geçti” duygusunun ağırlığı oluyor. Ve bu durum düşündüğünüzden çok daha yaygın.

Yaş aldıkça gelen beklentiler, geçmişin muhasebesi ya da hayatın “olması gerektiği gibi” gitmemesi bu ruh halini tetikleyebilir. Ancak Birthday Blues her zaman somut nedenlere dayanmaz. Bazen sadece bir nostalji dalgası, çocukluk kutlamalarına duyulan özlem ya da zamanın hızla geçişine karşı duyulan duygusal bir kırılganlık da bu melankoliyi doğurabilir. Üstelik herkesin sosyal medyada “en mutlu günü” gibi paylaşımlar yaptığı bir çağda, içsel boşluk daha da görünmez ama yoğun hale gelebilir.
Sosyal medya ve “Birthday Blues”
Günümüzde doğum günleri artık sadece pasta kesmek ya da telefonla gelen birkaç kutlama mesajıyla geçmiyor. Her şey bir paylaşım yarışına dönüştü: “Story atmadan kutlama sayılmaz”, “Sürpriz videoyu reels yapmam lazım”, “Arkadaşlarım beni tag’lemedi bile”… İşte tam da bu noktada birthday blues, daha da görünmez ama daha da yoğun bir hal alıyor.

Instagram’da göz kamaştırıcı süslemelerle dolu doğum günü partileri, yüzlerce beğeni alan paylaşımlar, rengârenk balonlar ve abartılı pastalar arasında kişi kendi yalnızlığını daha da derin hissedebiliyor. Kutlama yapacak kimsesi olmadığını düşünmek ya da kendi doğum gününün “yeterince özel” geçmediğine inanmak, içsel bir baskıya dönüşebiliyor.
Kapak: @emmachamberlain
İlginizi çekebilir >>>>> “Sunday blues” ile baş etmenin 4 yolu