Sürekli “evet” deme alışkanlığı veya kimseyi kırmamak için kendi ihtiyaçlarınızı geri plana atma hali… İnsanlarla iyi geçinmek ve anlayışlı biri olarak görülmek isteyebilirsiniz. Ancak bu eğilim, bir noktadan sonra ruhsal tükenmişliğe yol açabilir. “People pleaser” olmak, yani herkesi memnun etmeye çalışmak, çoğu zaman sınırlarınızı göz ardı ettiğiniz anlamına gelebilir.
Sınır koymak neden bu kadar zor?
Başkalarının beklentilerine göre hareket etmek, kendinizle kurduğunuz ilişkiyi zayıflatabilir. “İyi biri olmak” uğruna kendinizi sürekli arka plana atmak, uzun vadede kim olduğunuzu unutturan bir döngüye dönüşebilir.
TikTok terapileri ve yeni farkındalıklar
TikTok ve Instagram’da binlerce kişi artık bu döngüyü kırmak için deneyimlerini paylaşıyor. Genellikle büyürken gelişen onay ihtiyacından kaynaklanan ve özüne yabancılaşmanın bir sonucu olan bu davranış biçiminin önüne geçmenin yolu ise konfor alanından çıkıp “Hayır” diyebilmek.
‘Hayır’ demek bir sınır değil, bir öz bakım biçimi olabilir mi?
Bazen çok basit görünen bir “hayır” cümlesi, yıllarca bastırılan duyguların çıkış noktası olabilir. Evet, cümlesi. Çünkü aksi mümkün değil gibi sanılsa da “Hayır” tek başına bir cümle ve arkasında onu destekleyecek bir açıklama gerektirmiyor. Sınır koymak, insan ilişkilerinde mesafe yaratmak değil; kendi ihtiyaçlarınıza, zamanınıza ve ruhsal sağlığınıza öncelik vermek demek.
Özsaygı duygusal netlik
People pleaser olmak yalnızca size değil, çevrenizdekilere de zarar verebilir. Daha sağlıklı ilişkiler kurmak ve kendinizi daha net tanımlayabilmek için önce şu soruyu sormakla başlayabilirsiniz: “Benim ihtiyacım ne?” Zamanla başkalarının ihtiyaçlarına göre şekillenen kişiliğiniz, insanların sizi “siz” olduğunuz için değil onların ihtiyaçlarını karşıladığınız için sevdiğini düşünmenize yol açabilir ve özgüveninizi zedeleyebilir.
Kapak: Pexels
