Mango, Sürdürülebilirlikte İlerliyor: Ürünlerinin %79’u Sürdürülebilir Özellikte

Mango, stratejik mihenk taşlarından biri olan sürdürülebilirlik konusunda ilerleme kaydetmeye devam ediyor. Şirket, daha etik ve sürdürülebilir bir moda endüstrisine katkıda bulunmak gibi büyük ve zorlu bir hedefi gerçekleştirmek için çevre üzerindeki etkisini azaltan girişimlerde bulunuyor. 2019’da Moda Paktı’nın (Fashion Pact) imzalanmasından bu yana Mango, emisyonların ve atıkların azaltılması, döngüsel ekonomi, biyolojik çeşitlilik, şeffaflık ve izlenebilirlik gibi alanlarda verdiği sözler doğrultusunda sağlam adımlar atmaktadır.

Mango’nun Committed koleksiyonu, firmanın farklı koleksiyonlarının sürdürülebilir özelliğe sahip tüm ürünlerini kapsayan, kalıcı bir koleksiyon haline geldi. Bu sezon, Mango ürünlerinin %79’u bu koleksiyonunun bir parçasıdır ve şirket 2022’de bu oranın %100’e ulaşmasını bekliyor. Sürdürülebilir elyafların kullanımı ve sürdürülebilir süreçlerin uygulanması, çevre üzerindeki etkiyi azaltıyor ve döngüsel bir ekonomiye katkıda bulunuyor.

 

Sürdürülebilir elyafların kullanımıyla ilgili olarak Mango, 2025 yılına kadar koleksiyonlarında %100 sürdürülebilir pamuk ve % 50 geri dönüştürülmüş polyester bulunmasını hedeflemektedir. 2030’da Mango, selülozik liflerin %100’ünün kontrollü bir menşeye sahip olmasını (liyosel, viskon ve modal vb.) ve izlenebilir olmasını amaçlıyor.

Mango’nun CEO’su Toni Ruiz, konuyla ilgili: “Her defasında daha da sürdürülebilir olmak için çalışmaya devam etmeye kararlıyız. Bu nedenle, çevreye olan etkiyi en aza indirmemizi ve kendimiz için belirlediğimiz, zorlu sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmamızı sağlayacak çok iddialı projelerle bu konuda büyük adımlar atıyoruz.”, ifadesini kullandı.

Biyoçeşitlilik konusuyla ilgili Moda Paktı’nın imzalanması ile verdiği sözlerin bir parçası olarak Mango, önümüzdeki Nisan ayından itibaren, 1993’te kurulan ve Manu San Félix öncülük ettiği Vellmarí Derneği ile bir iş birliğine başlayacak. Biyolog, dalgıç, fotoğrafçı ve National Geographic kaşifi olan Manu San Félix’in amacı; insanları doğaya yaklaştırmak, onları büyülemek ve onlara okyanusların hayatımızdaki önemini anlamaları için ilham kaynağı olmaktır. Bu kar amacı gütmeyen dernek, Formentera’daki merkezinden, Akdeniz’de koruma ve eğitim projeleri yürütmektedir. Mango; derneğin, Akdeniz’de endemik bir tür olan Posidonia’nın korunması için yenilik, araştırma, deniz eğitimi ve farkındalığı birleştiren öncü  koruma projesi olan Posidonia Lab’ı destekleyecektir. Manu San Félix’in de belirttiği gibi: “Bizim yanlış yaptığımız konularda, gençleri bu hataları tekrarlamamaları için eğitmenin, daha iyi bir gelecek yaratmak demek olduğuna inanıyoruz.”

Mango, tedarik zincirindeki plastik ambalajları kağıt ambalajlarla değiştirme projesine devam ediyor. Şirketin hedefi, tedarikçileri ile işbirliği içinde, üretim zinciri boyunca ürünleri dağıtımı için kullanılan tüm plastik ambalajları aşamalı olarak ortadan kaldırmak. Böylelikle, proje tamamlandığında Mango, yılda yaklaşık 160 milyon plastik ambalaj kullanımına son vermiş olacak. Mango, bu sene, Nisan ayından itibaren Türkiye’deki tedarikçileri ile bu projeyi uygulamaya başlayacak ve önümüzdeki aylarda proje, diğer ülkelerde de aşamalı olarak devam edecek.

Yeni mağazaların tasarımında enerji verimliliğini artırmak ise şirketin üzerinde çalıştığı başka bir proje. Bunun gerçekleştirmek için, yeni mağaza konseptinde daha eko-verimli bir aydınlatma ve klima sistemine ve doğal boyalar, geri dönüştürülebilen materyaller vb. sürdürülebilir malzemeleri içeren bir tasarıma önem veriyor.

 

Mango, 2020 yılında Moda Re ile birlikte yürüttüğü geri dönüşüm projesiyle 42 ton kullanılmış kıyafet topladı. Bunlar; yeniden kullanım, geri dönüşüm ve enerji geri kazanımı için Mango satış noktalarında toplanıyor. Mango, 2020 yılında 11 ülkedeki mağazalarında 610 geri dönüşüm noktasına sahipti ve 2021 yılında bu hizmet, 200’den fazla yeni geri dönüşüm noktasına ile Avusturya, İtalya, Polonya, Türkiye, İsviçre ve Rusya gibi ülkelerde de yaygınlaştırılacak.

Ayrıca geçen Ekim ayında Mango, giyim ve ayakkabı endüstrisinin tedarik zincirindeki şeffaflığını savunan bir girişim olan Şeffaflık Güvencesi Standardı (Transparency Pledge Standard) gereğince, ilk seviye üretim fabrikalarının listesini (Tier 1) kurumsal web sitesinde yayınladı. 2022 yılına doğru firma, ikinci ve üçüncü seviye fabrikalara görünürlük kazandırmayı hedefliyor. Mango’nun KSS direktörü Beatriz Bayo’ya göre: “Bu bilgilerin yayınlanması, giyim sektöründe çalışan kişilerin haklarını güçlendirmenin yanı sıra Moda sektöründeki küresel tedarik zincirlerinde sorumluluğu arttırmayı sağlayan güçlü bir araç.”

Mango’nun Committed’in yeni yayınının başrollerinde, modeller Felice Noordhoff ve Hamid Onifade bulunuyor. Yayın, Ronan Gallagher tarafından fotoğraflandı ve Mallorca’da bulunan Betlem’de, Manson tarafından videoya alındı. Rahat silüetlere sahip bu koleksiyonda, terracota tonları ve çiğ tonlarda keten ve pamuk gibi doğal kumaşlar ağırlıkta.

İlgili Makaleler