Tasarımcı Dosyası: Away Denim

  • Moda üzerine eğitim almak size neler kattı?

Moda alanında aldığım eğitimler tasarımlarımı en iyi şekilde sunabilmem, kalıp ve dikim ekipleriyle çalışırken kendimi ifade edebilmem ve birlikte çalıştığım insanlarla ortak iş üretebilmem açısından bana önemli katkı sağladı.
                                                                                 

  • Away Denim kurduğunuz ilk günden bu yana nasıl değişimler gösterdi?

Tasarım, üretim ve sunum şekilleri açısından değişimler gösterdi. Hızlı moda alanında çalışmış biri olarak Away Denim’i endüstrinin kaynakları kullanım şekline ve tasarımcıları yaratıcılıklarından uzaklaştıran yapısına bir karşı duruş niteliğinde kurdum. Tasarım alanında klasik denim pantolonlarla başlayan hikaye kendi yaşam biçimimden etkilenerek tırmanış ve bisiklet pantolonları, müzik grupları ve illüstratör iş birlikleriyle daha zengin bir hal aldı. Üretimde premium denim kumaşlarla yola çıktım, zamanla koleksiyonun bir kısmını organik denim’e geçirdim. Şu sıralar tüm koleksiyonu organik ve geri dönüşümlü denim ve dokuma kumaşlardan üretmeyi hedefleyen çalışmalar yürütüyorum. Türkiye’deki farklı mağazalarda yer alıyoruz, zamanla dijital pazarlama alanında ve sosyal medya üzerinden daha etkili şekilde çalışmalara yöneleceğiz, aynı zamanda yurt dışı satış noktaları konusunda da gelişmeler var.
 

  • Tek bir kumaşla sınırlı olmak zorlu olsa gerek. Denim’i farklı şekillerde yorumlamayı nasıl başarıyorsunuz?

Denim’in alamet-i farikası çok geniş bir renk skalasına tek bir kumaşla ulaşabilmek, bu yönü kumaş olarak onu sınırsız yapıyor. Tasarım tarafından baktığınız zaman aslında kumaşlar arasında çok büyük farklılıklar var. Renk, konstrüksüyon ve onz (denim kalınlık birimi) bu farklılıklardan bazıları. Ürün tasarımında iplik renkleri, dikiş ipi kalınlıkları ve hatta dikiş aralıkları bile sürekli değişiyor, kullanılan aksesuarlar da aynı şekilde yenileniyor. Şu sıralar sürdürülebilir denim kumaşlar, ekolojik yıkama teknikleri ve lazer uygulamalarıyla denim’in üretim biçimlerindeki değişim tasarıma da yansıyor.
 

  • Sonbahar koleksiyonunuzda nasıl kalıplar yer alıyor, sizce doğru denim’i seçerken nelere dikkat edilmeli?

Standart bir koleksiyon sürecim olduğunu söyleyemem, daha çok ürün odaklı çalışıyorum yani bir konsepti her sezon yeni birkaç model eklediğim tek bir koleksiyon gibi düşünebilirsiniz. Zamansız ve trendlerden bağımsıztasarımlar yapmaya dikkat ediyorum. En doğru denim ya da giyim ürünü insan ve doğaya en az zarar verendir. Bir diğer önemli unsur da içinde kendini iyi hissetmeniz, kendiniz olabilmeniz.
 

  • Hızlı moda ve tüketim alışkanlıkları üzerine neler düşünüyorsunuz, bu alanda daha bilinçli olmak nasıl mümkün?

Hızlı moda dünyanın karşı karşıya kaldığı yok olma krizini ortaya çıkaran en önemli durumlardan biri, tekstilin dünyayı kirleten ikinci büyük sektör olması da bunun en iyi kanıtı. Her alanda olduğu gibi gıda, sağlık, tekstil alanında da sağlıklı tercihler yapmak mümkün. Her şeyden önce az ve ihtiyacımız olduğu kadar tüketmek bile büyük bir fark yaratır. Bir tişörtün yapımı için 2.500 litre su harcandığını düşünürsek sadece evdeki parçalarınızın giyim süresini uzatarak bile çok ciddi katkı sağlayabilirsiniz. Sürdürülebilir seçimler yapmak için de ürünlerin etiketlerinde ya da markaların kendi sitelerindeki sürdürülebilirlik yaklaşımlarına, ürünlerini ne şekilde ürettiklerine yönelik bilgilere bakabilirsiniz.
 

  • Dünyada moda endüstrisinde sürdürülebilirlik kavramı üzerinde giderek artan bir farkındalık var. Türkiye bu alanda sizce hangi noktada?

Sektörel olarak Türkiye tekstil alanında kaliteli ve nitelikli kumaş, konfeksiyon tedariği sunan bir ülke konumunda bulunuyor. Ek olarak son yıllarda Türkiye’de de global endüstriye paralel olarak sürdürülebilirlik ve yenilikçilik alanında gelişmeler yaşandı. Bu alanlarda çalışmaların artması ve sektördeki tüm oyuncuların, özellikle sürdürülebilir inovasyonlar alanında Ar-ge faaliyetlerine daha ciddi yatırımlar yapması gerekiyor. Tüketici açısından baktığımızda ise bu alanda ülkemizde bilinirlik çok düşük, bunun için olabildiğince sizin gibi yayınların, derneklerin ve platformların aracılığıyla sürdürülebilir moda konusunun daha çok konuşulması ve iş birlikleriyle ortak iyileştirici çalışmaların artırılması gerekiyor. Bu alanda katkı sağlamak isteyen herkese yakınlarda kurulan iki sürdürülebilir moda oluşumunu paylaşmak isterim; Notion Kolektif İzmir’de ve Sürdürülebilir Moda Platformu İstanbul’da faaliyetlerini sürdürüyorlar. Çalışmalarını sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.
 

  • Away Denim için yakın gelecekte nasıl planlarınız var, yaratıcı ortaklıklar görecek miyiz?

Markamın karşılıklı alışveriş ilişkisinden ziyade, yaratıcı ve üretici insanların bir araya geldiği ve ortaklaşa çalışmalar yapabildiği bir alan olmasını istiyorum. Bunun aynı zamanda tüm tüketim ürünlerinin de geleceği olmasını umuyorum. Giydiğimiz ve yediğimiz ürünlerden ya da bunları bize ulaştıran insanlardan uzaklaşmadığımız, iç içe yaşayabildiğimiz, dikey değil ama yatay bir büyüme ile var olan üretim biçimleri yaratmayı hedefliyorum. Bu bağlamda özellikle yaratıcı alanlarda sanatçılarla, müzisyenlerle ve endüstrilerle ortak çalışmalar yapmayı her zaman istiyorum.
 

  • Denim atölyeleri de düzenliyorsunuz. Bunların içeriğinden bahseder misiniz?

Atölyelerde denim’in kısa hikayesinden bahsedip, sürdürülebilir denim hakkında bilgi veriyorum. Bossa’nın tedarik etmiş olduğu atıl denim’lerle katılımcılarla birlikte ileri dönüşüm yöntemi kullanıyor, dikiş, nakış ve tahta baskı tekniklerini kullanarak çanta yapıyoruz. Atölyeleri Away Denim’in sosyal medya hesaplarından takip edebilirsiniz.

Hazırlayan EYLÜL SOLAKOĞLU

İlgili Makaleler