Tasarımcı: Isabel Marant

Günümüzde Parizyen stilin en önemli temsilcileri arasında yer alan Isabel Marant, triko ve örgü markası Twen’i kurduğunda henüz 23yaşındaydı. “Ben, kendimin ilk müşterisiyim,” diyen tasarımcının birkaç sene sonra kurduğu, kendi adını taşıyan markasının ilk podyum şovunda modelleri yakın arkadaşlarıydı. Seneler içinde güçlü kadın ve erkek hazır giyim koleksiyonları, sezonlara damga vuran aksesuarlar ve başarılı Étoile alt markasıyla bir moda imparatorluğu kurmuş olsa da Marant’ın sade, maskülen stili ve modayı ele alış biçimi değişmedi: Kendi gibi gerçek kadınlar, gerçek stiller, gerçek ihtiyaçlar.

  • Koleksiyonlarınızı tasarlarken nasıl bir yaratım süreci izliyorsunuz?

Her koleksiyonumda farklı bir ilham kaynağından yola çıkıyorum. Ortak noktaları müzik. Yaratım sürecimin çok önemli bir parçası, ritimler beni her daim beslemiştir. Tasarım yaparken oldukça yüksek sesle müzik açıyorum. Yaratım esnasında bana rehberlik etmesi için tempoya, enerjiye ve beni canlı tutacak bir gerilime ihtiyacım oluyor.

  • Marka olarak köklerinize sadık kalırken bir yandan da güncele adapte olmayı nasıl başarıyorsunuz?

Modaya bakış açım her zaman, “Tamam, bugün ne giyiyorum?” demek, dolabımı açmak ve doğru kıyafetlere sahip olduğumu bilebilmek üzerine kuruluydu. Açıkçası bu anlayışla tasarlayan çok fazla insan olmadığını düşünüyordum. Kendinizi hangi kıyafetin içinde iyi hissettiğiniz çok önemli; hem bir tasarımcı hem de bir kadın olarak ne aradığımızı çözebiliyorum, bu da işimi kolay kılıyor.
Eski sezonlara ait tasarımlarımı güncel koleksiyonlarımdakilerle kolaylıkla bir araya getirebilirsiniz çünkü onları aynı gözler ve aynı ruh yaratıyor. Kendime ve tasarım anlayışıma her daim sadık kalıyorum. Eğitim aldığım moda okulu Studio Berçot’nun direktörü Marie Rucki’nin bana verdiği tavsiyeyi hiçbir zaman unutmuyorum: “İnsanların, kendin giymeyeceğin kıyafetler giymelerini sağlamaya çalışma.”

  • Markanızı kurduğunuz ilk günden bu yana moda endüstrisinde neler değişti?

Çok fazla değişim olsa da bana göre en belirgini endüstrinin ne kadar hızlandığı. Ben yılda sekiz koleksiyon tasarlıyorum, düzenli olarak, hiç durmadan üç koleksiyon üzerinde çalışıyorum. Bazen kendimi, hatta genel olarak tasarımcıları üst düzey atletlere benzetiyorum. “Moda için moda” fikrini hiçbir zaman sevmedim. Gerçekten gerekli olan parçalara odaklanmayı hızdan çok daha önemli buluyorum. Vazgeçilmez görünümünüz nedir? Kişisel stilim çoğunlukla tasarımlarım aracılığıyla yansıyor. Birçok tasarımcı gibi ben de üniformaymışçasına hep aynı kıyafeti giyiyorum; soluk gri bir jean, gömlek, sweatshirt ve oversized bir erkek ceketi.

  • Tüm bu tempo içinde iş ve aile yaşantınızı dengelemeyi nasıl başarıyorsunuz?

Haftanın beş günü, sabah saat 08.00’den gece yarısına kadar çalışıyorum. Dinlenmek ve sağlıklı kalabilmek için sıkı şekilde uyguladığım bir hafta sonu çalışmama kuralım var. Eşim ve oğlumla beraber Paris merkezinin
 40 kilometre güneydoğusundaki Fontainebleau’ya, bu kırsal bölgedeki kulübemize gidiyoruz. Bahçe işleriyle uğraşıyorum, ormanda yürüyüş yapıyorum, yaz mevsimindeysek yüzüyorum, bunun bana özellikle çok iyi geldiğini söylemeliyim. Aynı zamanda arkadaşlarımla olmayı da seviyorum; beş dakikada 20 kişilik bir yemek yapma konusunda oldukça iyiyimdir.

  • Beymen’in exclusive markaları arasındasınız, bunun hakkında ne söylersiniz?

Beni ve markamı bunca zamandır desteklediği için Beymen’e çok teşekkür ederim!

Konforlu Lüks
Marant’ın giyilebilir kıyafetler fikrinden ve koreograf William Forsythe’in Blake Works I balesinden esinlenerek tasarladığı Sonbahar-Kış 2020/21 koleksiyonu, natürel tonlarda monokrom görünümlerle geometrik desenli parçaları bir araya getiriyor. Tasarımcının imza görünümlerinden geniş omuzlar ve dar belli pantolonlar sıkça karşımıza çıkarken, koleksiyon hem yüksek işçilik ürünü hem de rahat parçalarla içinde bulunduğumuz dönemin kodlarına uyum sağlıyor.

Modern Kovboylar
Isabel Marant, alt markası Étoile’in Sonbahar-Kış 2020/21 koleksiyonunda Güney Amerika kovboyları gaucho’ların geleneksel kıyafetlerinden esinleniyor. Geometrik desenli panço ve kazaklar, bol kesim pantolonlar, shearling detaylı ceketler ve onları tamamlayan kalın topuklu botlar hem bohem hem de cool bir hava yayıyor.

Optimist Titreşimler
Resort 2021 koleksiyonunda tasarımcı vatkalı, hacimli kollar, yüksek bel dar pantolonlar gibi vintage hissi yayan parçaları modern dokunuşlarla bir araya getiriyor. Marant’ın ekibiyle uzaktan tasarladığı bu koleksiyon, renkli desen ve çizgileriyle de enerjiyi yükseltiyor.

Erkek Stili
Marant, sonbahar-kış erkek koleksiyonunda stil sahibi ve dinamik erkeklere hitap ediyor. Natürel tonlarda parçalar jarse, yün, pazen ve fitilli kadife gibi kumaşlarla buluşuyor. Hafif trençkotlar ve sweatshirt’ler ise modern erkeğin vazgeçilmez parçaları arasında yer alıyor. 

Gelecek Sezon
Isabel Marant, Palais Royal’de sunduğu İlkbahar-Yaz 2021 koleksiyonunda özlediğimiz dans, kaçış ve eğlence ruhunu yansıtıyor. La Horde dans ekibinin performanslarıyla modellere eşlik ettiği podyumdaki fuşya, kırmızı, mavi, gümüş ve bol miktarda desen enerjiyi yükseltirken, 80’lerin Debbie Harry ve Kim Wilde gibi ikonlarına selam duran lame parçalar, asimetrik kesimli, spagetti askılı bluzlar, mini şortlar ve straples elbiseler etkili bir dönüş yapıyor.  

 

RÖPORTAJ EYLÜL SOLAKOĞLU

İlgili Makaleler