Google’da ismini arattığınızda karşınıza çıkan küçüklük fotoğrafları, Arda’nın her perşembe #tbt yapabileceği kadar sevimli. Yakın zamanda hem Tek Yürek dizisi hem de Bilmemek filminde farklı karakterlere hayat veren başarılı oyuncuyla bol kahkahalı bir çekim gerçekleştirdik.
- Küçük yaştan beri ekran önünde olmak hayatınızda neyi değiştirdi?
Neredeyse setlerde büyüdüm. Belki çocuk yaştan alıştığım içindir ama çok zorlandığımı hatırlamıyorum. Tabii ders kaçırdığım, okula uykusuz gittiğim, sınavlara öyle girdiğim oldu ve bu nedenlerle notlarım etkilendi ama yaptığım işi seviyorum. Sevdiğim için de hiç yorulmadan, söylenmeden ikisini beraber götürmeye çalıştım hep. Nasıl gittiğini sorarsanız; notlar konusunda çok başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim.
- Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması bölümünde aday olan Bilmemek filminde rol alıyorsunuz. Konusu ve canlandırdığınız karakterle ilgili neler söylemek istersiniz?
Bilmemek, herhangi bir toplumda belki de en tehlikeli unsur olan toplumsal linç kültürünü ve bu kültürün ne olduğunu anlatan bir film. Bu konu bizim gibi olmayanı dışlayan, yıpratan, bazen zorbalığa bazen de fiziksel linçe kadar giden çok zorlu bir süreç. Bu düşünce yapısı aynı zamanda benim canlandırdığım Berk karakterinin başından geçenlerin de çıkış noktalarından biri.
- Hem dizi hem de sinema oyunculuğu yapan biri olarak ikisinin en çok hangi yönlerini seviyorsunuz?
Dizide yaratılan dünyanın içinde daha uzun zaman geçiyoruz ve her geçen hafta karaktere dair yeni şeyler öğrenebiliyoruz. O yüzden dizi oyunculuğunun en sevdiğim yönü bilinmezliklerle dolu olması. Diğer yandan sinema ise başı sonu belli, çalışma süreleri daha uzun olan ve üzerinde daha derin çalışabileceğiniz bir alan. Dizinin hızında o kadar detaya inemezken filmde sahnelerin üzerinde daha çok düşünebiliyorum.
- Birlikte oynama hayali kurduğunuz bir isim var mı?
Birlikte oynamak istediğim çok fazla büyük isim var ama birini söylemem gerekirse listemin başında Haluk Bilginer yer alıyor.
- Bugüne kadar canlandırdığınız karakterler arasında sizi en çok zorlayan hangisi oldu?
Fiziksel olarak en çok Tek Yürek dizisinde zorlandığımı söyleyebilirim, buz hokeyi yapmak çok can yakan ve zorlayan bir deneyimdi. Göçebe filminin de zorluk konusunda bende ayrı bir yeri var.
- Tam da ona gelecektim.Tek Yürek’te buz hokeyi oynadınız, devam ediyor musunuz ya da sporun başka hangi dallarıyla ilgileniyorsunuz?
Buz hokeyi düzenli olarak devam edebileceğim bir spor değildi, Silivrikapı Buz Pisti’ne gitmek, her seferinde o kadar malzemeyi taşımak çok zor. Bir de buzun üzerinde geçirdiğiniz sürenin uzunluğu çok önemli, keyifli bir maç yapabilmem için en az bir yıl düzenli çalışmam gerekiyordu. Onun dışında kış sporları ve dağcılık hep ilgimi çekmiştir.
- Gizli bir yeteneğiniz var mı?
Son dönemde yemek yapmaya başladım, baya eğleniyorum.
- Sosyal medyayla ilgili misiniz, size gelen yorumları okur musunuz?
İlgiliyimdir, Twitter’ı haber kanalı gibi görüyorum, giriyorum ama genel olarak sosyal medyada çok aktif olduğumu söyleyemem. Instagram’da daha çok zaman geçiriyor, gelen yorumlara mümkün olduğunca bakmaya çalışıyorum.
- Yakın gelecekte kariyerinizle ilgili hedefleriniz neler?
Tabii ki çok güzel işler yapmayı hedefliyorum. Bunun yanında oyunculuk konusunda eğitim almak istediğim bazı okullar var, fırsat buldukça oralara gitmek istiyorum.
Röportaj: Eylül Solakoğlu
Styling: Nazlı Kayran
Fotoğraflar: Erman İştahlı
