Bu iş birliği fikri nasıl ortaya çıktı?
Eda Franci: Günün her anına hitap eden, trend ve ulaşılabilir bir ayakkabı koleksiyonu yaratmak DCEY olarak her zaman kurduğumuz bir hayaldi. Divarese’den gelen teklif sayesinde bu hayalimizi, sınırlı sayıda oluşturduğumuz 15 parçalık DCEY X Divarese kapsül koleksiyonu ile gerçekleştirdik. Ayakkabı sektörünün öncü markası Divarese’nin köklü İtalyan geçmişi ve yüksek kalite anlayışı ile DCEY’in davet stili vizyonunu bir araya getirme fikri bizi çok heyecanlandırdı.
Tasarım süreci ne kadar sürdü?
Seda Aksoy: Ekip olarak öncelikle uzun bir araştırma sürecinden geçtik. 2020 yaz sezonunun trendlerini analiz ederek, Eda’yla oluşturduğumuz ortak fikirler doğrultusunda moodboard’larımızı oluşturduk. Bu dönemde Divarese ekibinden aldığımız materyal bilgisini göz önünde bulundurarak trend renkler, aksesuarlar, yeni topuk formları üzerine uzun araştırmalar yaptık. Koleksiyonu iki aylık bir araştırmanın sonunda şekillendirdik.
Kapsül koleksiyonda ağırlıklı olarak hangi renk ve materyallere yer verdiniz?
E.F: Kristal taşlar, yüksek topuk formlar, gold ve gümüş renkleri; süet ve gece davetlerinin aranılan dokusu saten ile buluşturduk. Gündüz şıklığı için deriyi tercih ettik. Geometrik topuklu terliklerde sarı ve turuncu gibi sıcak renklere yer verdik. Bu sezon öne çıkan küt burunlu tasarımlarda ise açık mavi, siyah, beyaz ve fuşya renklerini kullanarak dinamik, genç ve cesur bir koleksiyon oluşturmak istedik.
Kişisel olarak favori modelleriniz hangileri? Onları nasıl kombinlersiniz?
S.A: Mavi ‘Gaia’ terlik mini denim etekler ve gold aksesuarlarla oluşturduğum günlük görünümlerde kurtarıcı, çok şık bir ayakkabı. Gece içinse tercihim büyük kristal tokalı, ‘Luna’ saten topuklu terlik.
E.F: Favori tasarımlarım arasındaki geometrik topuk formu ve canlı renkleriyle öne çıkan ‘Sienna’ terlik mini şortlara, midi ve kimono elbiselere çok yakışıyor. Kristal taşları ile her gece elbisesine uyum sağlayabilecek ‘Lana’ sandalet de favorilerim arasında.
Peki davetlerde karşımıza en çok ne tarz elbiseler çıkacak?
S.A: Günümüzde her şey bir anda trend haline gelebiliyor ama bu sezon en çok çarpıcı fuşyalar ve parlak maviler karşımıza çıkıyor. Kristal askılar ve desenli ipek saten elbiseler şıklığı detaylarda yakalayanlar için ön planda.
İçinden geçtiğimiz dönemin ardından endüstride değişim kaçınılmaz olacak. Kadınları tek gece giyebilecekleri parçalara ciddi yatırımlar yapmaktan kurtaran DCEY’nin kurucuları olarak modadaki olası değişimleri nasıl yorumluyorsunuz?
S.A: Yeni dönemle birlikte tüketim alışkanlıklarının değişeceğine inanıyorum. DCEY olarak süreci destekleyen bir ideolojimiz var. Sürdürülebilir moda anlayışına yön vermiş markalara yatırım yapmaya devam edeceğiz. Böylelikle çevremize ve dünyamıza faydalı olabilmeyi amaçlıyoruz. Birlikte doğanın dengesini korumaya devam etmeliyiz. Tekstil sektörü geri dönüşüme ve sürdürülebilirliğe en çok katkı sağlayabilecek sektörlerden biri. İş dünyası ve markalar artık tedarik zincirinde şeffaf olmalı, çevreye zarar vermeyen ham madde kullanmalı ve sürdürülebilir politikalar izlemeli çünkü tüketiciler artık ne yedikleri, ne giydikleri konusunda çok daha duyarlı. Tercih ettikleri markanın sürdürülebilir şirket politikalarına sahip olup olmadığına dikkat ediyorlar. Atıklarını azaltan, kiralama yapan, geri dönüştürülmüş ham madde kullanan markalar modayı geleceğe taşıyor.
