Fotoğraf: @angelsign_
Hayatın karmaşasında bazen o kadar kayboluruz ki, yönümüzü belirlerken kime dönüşmek istediğimizi unutmaya başlarız. Oysa kendimizi gelecekte kim olarak görmek istediğimizi bilmek, bugünkü seçimlerimize anlam kazandırır.
İşte tam da bu noktada devreye giriyor future self yani “gelecekteki ben” tekniği – kendinizle altı ay sonrasından buluşmanın, farkındalıkla ve niyetle yeniden başlamanın yolu.
Future self nedir?
Gelecekteki benliğimizi yeterince “tanımadığımızda”, bugünkü kararlarımızı ertelememiz ya da kısa vadeli hazlara yönelmemiz kaçınılmaz olur; çünkü insan zihni, tanımadığı biri için çaba harcamakta zorlanır.
İşte bu noktada future self, gelecekteki halinizi zihninizde mümkün olduğunca net bir biçimde canlandırma pratiği olarak çıkıyor karşımıza. Bu teknikle, zihinsel bir prova alarak – tıpkı sahneye çıkmadan önce rollerini defalarca tekrar eden bir oyuncu gibi, siz de gelecekteki benliğinizi prova eder, o hale hazırlanırsınız.
Future self tekniğini nasıl uygularsınız?
Kendinizle baş başa kalın
Bu tekniği uygulamanızın ilk adımı, sessiz bir alan seçmek olmalı. Telefonunuzu sessize alın, dikkatinizi dağıtacak her şeyi uzaklaştırın ve bir süreliğine yalnız kalın. Çünkü bu süreç, başkalarıyla değil, yalnızca kendinizle geçireceğiniz özel bir zaman. Bir anlamda, iç dünyanızla buluştuğunuz bir randevu gibi düşünebilirsiniz.
Zihinsel yolculuğunuzun kapılarını açın
Gözlerinizi kapatın ve altı ay sonrasına doğru kısa bir yolculuğa çıkın. Gelecekteki siz ne yapıyor? Nerede yaşıyor? Ruh hali nasıl, günü nasıl geçiyor? Bu sahneyi olabildiğince canlı ve detaylı biçimde zihninizde canlandırın.
Kokuları, sesleri, ışığı, hatta hissettiğiniz duyguları bile fark etmeye çalışın. Her ayrıntı, gelecekteki benliğinize biraz daha yaklaşmanızı sağlayacak – hatta, o anın enerjisini sanki gerçekten yaşıyormuşsunuz gibi hissettiğinizde, zihinsel yolculuğunuz başlamış gibi düşünebilirsiniz.
Gelecekteki benliğinize bir mektup yazın
Şimdi sıra, o hayal ettiğiniz versiyonla bağ kurmaya geldi. “Sevgili altı ay sonraki ben” diyerek başlayın ve kelimelerinizi içtenlikle aktarın. Neleri başardığınızı, hangi korkularınızı geride bıraktığınızı, hangi yönlerinizi güçlendirdiğinizi anlatın.
Yazarken kendinizle dürüst olun; bu satırlar, hem geçmişinize şefkatle bakmanın hem de geleceğinize bir yol haritası çizmenin güçlü bir yolu. Mektubunuzda ne kadar samimi olursanız, gelecekteki benliğinizle kurduğunuz bağ da o kadar derinleşecek.
Küçük adımlarla büyük dönüşümler planlayın
Hayal ettiğiniz o versiyona ulaşmak için bugünden başlayın. Kendinize sorun: “Şu anda küçük de olsa hangi alışkanlığı değiştirebilirim?” Belki daha erken uyanmak, cilt bakım rutininizi değiştirmek, daha fazla okumak ya da sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı azaltmak…
Ne olursa olsun, büyük dönüşümler her zaman küçük ve istikrarlı adımlarla başlar. Çünkü her gün atılan bir adım, altı ay sonra bambaşka bir tabloya dönüşür; önemli olan, o tabloyu bugünden çizmeye başlamak.
Görselleştirmeyi bir rutin haline getirin
Bu pratiği yalnızca bir kez yapmakla kalmayın; onu yaşamınızın düzenli bir parçası haline getirin. Haftada bir kez bile uygulasanız, future self’inizle kurduğunuz bağ her seferinde biraz daha güçlenecek.
Günün sonunda, future self tekniğini aslında bir tür zaman yolculuğu olarak düşünebilirsiniz. Ancak bu yolculuğun amacı geçmişten kaçmak değil, geleceğe bilinçli bir şekilde yönelmek.
Altı ay sonrasını düşünün; kim olmak istiyorsunuz? Daha cesur, daha huzurlu, daha kendinden emin bir versiyonunuzu mu? O halde kendinize şu soruyu sorun:
“Altı ay sonraki ben, bugünkü halime teşekkür eder miydi?”
Eğer cevabınız “evet” değilse, bugün başlamanın tam zamanı olabilir.
İlginizi çekebilir >>>>> Daydreaming ile hayallerinizi hayatınıza çekmenin 4 yolu
