Zamanın hafızası: Rebecca Louise Law ile yok oluşun zarafeti

24 Ekim 2025
enstelasyon sanatçısı Rebecca Louise Law

İngiliz enstelasyon sanatçısı Rebecca Louise Law, doğayı temsil etmekten öte, onunla birlikte düşünüyor. Her eserinde zamanın kalp atışını duymak mümkün — renk solarken anlam derinleşiyor, sessizlik ağırlaşıyor. Çiçek, onun ellerinde bir süs olmaktan çıkıp varoluşun kırılganlığını taşıyan canlı bir hafızaya dönüşüyor.

Rebecca Louise Law’un çiçek enstalasyonları birer meditasyon; güzellik üzerine, sabır üzerine, var olmanın çıplak gerçeği üzerine. Her biri, insanla doğa arasında unutulmuş bir diyaloğu yeniden kuruyor. Onun dünyasında sanat, bir anlatı değil; varlığın kendisi, zamanla akan bir bilinç hâli.

Rebecca Louise Law, doğanın ritmini sanatla buluştururken bizi görmenin ötesine, fark etmenin alanına çağırıyor. Modern çağın unuttuğu bir hakikati fısıldıyor: Güzellik, kalıcılığın içinde değil; geçiciliğin kalbinde yaşar. Çünkü ancak yok olabilen şey gerçekten var olur.

Enstalasyonlarınız doğanın geçici güzelliğini yakalayıp mekânları çiçeklenme ile çürüme arasındaki askıda kalmış dünyalara dönüştürüyor. Bu “sonsuz” ile “geçici” arasındaki gerilimi keşfetmeye sizi ilk çeken neydi?

İlk çiçek enstalasyonumu 2003 yılında, sanat okulundayken yaptım. Havada resim yapmayı ve izleyicinin bu resmin içine girmesini istiyordum. Ama ortaya çıkan deneyim bundan çok daha fazlasıydı. İzleyici, neredeyse tüm duyularıyla doğayı yaşadı. Doğanın değişimini ve korunma sürecini deneyimledi. Zaman, işin ayrılmaz bir parçasına dönüştü ve yaşamla ölüm arasındaki bu alanı keşfetme yolculuğum o noktada başladı.

Canlı çiçeklerle çalışmak, değişime teslim olmayı da gerektiriyor — renklerin solmasına, formların yavaşça dağılmasına… Yaratım sürecinizde kontrol ve bırakma arasındaki dengeyi duygusal olarak nasıl kuruyorsunuz?

Bu çok ilginç bir soru. Doğada kontrolü nasıl elinizde tutabilirsiniz ki? Her eserimde kontrol ve bırakma arasında gidip geliyorum. Yaratım süreci inanılmaz derecede akışkan; sık sık yön değiştirmem, taviz vermem ve doğanın bana sunduğu sınırlar içinde çalışmam gerekiyor. Bir bitkinin soluşu beni büyülüyor. Doğal değişime karşı hiçbir olumsuz duygum yok.

Çalışmalarınız çoğu zaman sıradan mekânları bir tür huzur alanına dönüştürüyor. Enstalasyonlarınızı ruhani deneyimler, çevresel meditasyonlar ya da bunların arasında bir şey olarak mı görüyorsunuz?

Bence bir enstalasyonun bireysel deneyimi ruhani bir şey. Doğayla kurulan bağ kelimelerin ötesinde; biz zaten doğanın kendisiyiz. Duyular, her izleyicide kendine özgü anılar ve duygular uyandırıyor.

Organik materyali koruma eylemi hem bir saygı ifadesi hem de bir müdahale olarak görülebilir. Binlerce çiçeği havada asılı tuttuğunuzda, yaşamı mı yakalıyorsunuz yoksa doğanın zaman içinde kendi başına konuşmasına mı izin veriyorsunuz?

Sanırım ben her zaman doğanın kendi adına konuşmasını istedim. Onu bir tür kaideye yerleştiriyorum. Ölümü yavaşlatmak ve yaşamı gözlemlemek istiyorum. Bu elbette bir müdahale ama kısa ömürlü — ve aynı zamanda yeryüzündeki varoluşa duyulan bir saygı.

Topluluk, sürecinizin önemli bir parçası: malzemelerin toplanmasından enstalasyonların kurulmasına kadar. Bu ortak üretim eylemleri size bağ kurmak, hafıza ve kolektif özen hakkında neler öğretti?

Eserlerimi üretim süreci içinde başkalarıyla paylaşmayı öğrendim. Sanatın dostluklar aracılığıyla nasıl kalıcı bir mirasa dönüştüğünü görmek inanılmaz bir deneyimdi. Komşular birbirleriyle tanıştı, masa etrafında çiçekleri telleyerek WhatsApp grupları kuruldu. Bu eserleri yapmak benim iletişim kurma biçimim. Bu süreci paylaşmak, başkalarına bunun da bir var olma biçimi olabileceğini göstermemi sağladı.

Rebecca Louise Law

Zaman, eserlerinizin en yakın işbirlikçisi gibi — çalışmalarınız “tamamlandıktan” sonra bile dönüşmeye devam ediyor. Bu değişimi eserin yaşam döngüsünün bir parçası mı, yoksa yeni ve görünmeyen bir evrenin başlangıcı olarak mı görüyorsunuz?

Çiçeklerin çok daha hızlı bir şekilde toza dönüşeceğini sanmıştım. Şimdiye kadar yalnızca dallar ve bakır tellerle çalışıyor olacağımı düşünüyordum. Oysa şu anda yaklaşık 2 milyon çiçek bakır tellere dolanmış durumda. Bu küçük değişimleri ve bilinmeyene doğru yapılan bu yolculuğu çok seviyorum.

Sanatınız bize yavaşlamayı, daha yakından bakmayı, nefes almayı hatırlatıyor. Hız ve tüketimle yönlendirilen bir dünyada, sizin için “güzellik” artık ne anlama geliyor? Bu kavramla ilişkiniz zamanla nasıl değişti?

Güzellik, fark etmek için zaman ayırmaktır.
Güzellik, sahip olduklarımıza emek vermektir.
Güzellik, dinlemektir, öğretmektir.
Güzellik, var olmaya alan tanımaktır.
Güzellik, sabırdır.

Bir çocuk sahibi olmak ve bir bahçeyle ilgilenmek, güzellikle olan ilişkimi değiştirdi. Artık temel değerlerim değişti: Gerçek, sevgi ve zaman benim için vazgeçilmez. Sanatım her zaman hem fiziksel hem de ruhsal güzelliği içinde barındırdı. Çiçeklerle çalışmak benim için hep güzeldi — ve bu hiç değişmedi.

Daha Fazla İçerik

2025 yıllık burç yorumları 2025 yıllık burç yorumları

2025 yıllık burç yorumları

Yeni bir yıl, yeni ihtimaller... 2025 boyunca gökyüzü sabit kalmıyor; tıpkı sizin gibi, o da dönüşüyor. Peki bu yıl hangi burçlar aşkı yeniden keşfedecek, kimler kariyerinde büyük adımlar atacak ya da hangi burçlar içsel dönüşüm yolculuğuna çıkacak? 
Özlem Avcıoğlu’nun seçkisiyle tekneyle gidilecek en güzel 5 koy Özlem Avcıoğlu’nun seçkisiyle tekneyle gidilecek en güzel 5 koy

Özlem Avcıoğlu’nun seçkisiyle tekneyle gidilecek en güzel 5 koy

Bu yazın tekneyle gidilecek en özel 5 koyunu yazar ve gezgin Özlem Avcıoğlu InStyle okurları için seçti.