Fotoğraf: @hannaschonberg
Ekranların, bildirimlerin ve bitmeyen yapılacaklar listelerinin arasında hepimizin ihtiyacı olan ama çoğu zaman vakit ayıramadığımız bir şey varsa, o da şüphesiz zihinsel yenilenme için alan yaratmak.
İşte tam bu noktada devreye giren Reset day kavramını, zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu sıfırlamanız için kendinize ayırdığınız özel bir gün gibi düşünebilirsiniz.
Reset day ritüeli için ne gerekiyor?
Aslında Reset day kavramını hayatınızda bir ritüel gibi konumlandırırsanız, bu günü sadece dinlenme değil; kendinizle yeniden bağ kurma fırsatı olarak görmeye başlayabilirsiniz.
Bir günlüğüne tüm dış uyaranları susturmak, zihninize sessizliği geri kazandırmak ve bedeninizi yeniden dengeye getirmek… Reset day’in özü tam olarak burada saklı zaten.

Ve bu ritüel için fazlasına ihtiyacınız yok; sessiz bir alan, doğru bir niyet ve kendinizle baş başa kalma cesareti fazlasıyla yeterli. Bu günü planladığınızda ekranlardan uzaklaşabilir, sosyal medyada “görünmez” olmayı seçebilir ve evinizde sade bir atmosfer yaratabilirsiniz. Ama asıl mesele, dış sessizlikten çok; iç sessizliği yakalayabilmenizde. İşte bu yüzden, aşağıdaki dört adımla kendi zihinsel yenilenme ritüelinizi oluşturabilirsiniz:
Dijital dünyadan uzaklaşın

Kendinizi sürekli ekranlar arasında buluyorsanız, zihninizin artık küçük bir molaya ihtiyacı olduğunu fark edebilirsiniz. Her ne kadar iş rutininiz ve sosyal hayatınız sizi dijital dünyadan kolayca koparmasa da, zihinsel yenilenme için atabileceğiniz en etkili adımlardan biri, günlük rutininizi yeniden konumlandırarak kendinize dijitalden uzak bir alan yaratmak olabilir.
Bedeninizi rahatlatarak zihninizi dengeleyin
Zihinsel yorgunluğun bir süre sonra fiziksel yorgunluğa dönüştüğünü düşünürseniz, omuzlarınızdaki ağırlık, gözlerinizdeki yanma ya da içten içe hissettiğiniz tükenmişlik hali size aslında pek uzak sayılmaz. Bu yüzden bedeninizi hafifletecek aktiviteler yapmak — kısa bir yürüyüş, esneme hareketleri ya da doğru nefes egzersizleri — sizi kendi en iyi versiyonunuza bir adım daha yaklaştırabilir.

Ancak bu aktiviteleri bir görev gibi değil, farkındalık anı olarak yapmaya özen gösterin; çünkü amaç performans göstermek değil, kendinizle uyumlanmak.
Yazının şifasını keşfedin

Kafanızın içi dolu, düşünceleriniz birbirine karışıyorsa, onları kağıda dökmek zihninizi sakinleştirmenin en etkili yollarından biri. Bir defter açın — hatta bu defteri sadece kendiniz için özel seçin. Kalemi elinize alın ve aklınızdan geçenleri olduğu gibi dökün: planlar, endişeler, yarım kalmış cümleler… Kendinizi sansürlemeden yazdıkça, zihninizin nasıl sadeleştiğini ve duygularınızın nasıl hafiflediğini fark edeceksiniz.
Kendinize dönerek günün sessiz finalini yapın
Günün sonuna doğru yaklaşırken, dış dünyanın hızını geride bırakın ve kendinize küçük bir sessizlik alanı yaratın. Sizi yoran ekranlardan, parlak ışıklardan ve sürekli gelen seslerden uzak durun. Bütün gün boyunca biriken duygularınızı yavaşça serbest bırakın; hiçbirini bastırmaya ya da çözmeye çalışmayın. Bu anı sadece günün değil, kendinizle yeniden buluşmanın finali olarak düşünün.
Unutmayın, Reset day ritüeli geçmişinizi ya da yaşadığınız günü silmek için değil; onunla daha hafif, daha bilinçli bir akışta yaşamayı öğrenmek için. Ve elbette, kendinize ayırdığınız her özel an, yeniden başlamak için attığınız güçlü bir adım olarak size mutlaka geri döner.
İlginizi çekebilir >>>>> “Future self” tekniği: 6 ay sonraki halinizle tanışın
