Ne “Boss Babe” ne “Soft Girl”: Yeni nesil kadın olmanın ortası var mı?

2 Temmuz 2025

Bir yanda kariyer motivasyonuyla dolup taşan, sabah 5’te kalkıp güne yeşil smoothie’yle başlayan, her mail’e anında dönen, “hustle culture”ın kitabını yazmış gibi yaşayan “boss babe”ler, diğer yanda gün doğuşuyla journaling yapan, kristallerle enerjisini dengeleyen, lo-fi müzikle hayal kuran “soft girl”ler…

Sosyal medya bu iki uçtan birine uyumlanmamızı ve orada sabit kalmamızı bekliyor gibi: Ya duygularını çok iyi tanıyan bir huzur temsilcisi olunması gerekiyor, ya da duygularını askıya alıp başarıya kilitlenmiş bir iş makinesi. Peki ya ikisi de değilsek? Ya da ikisini aynı anda yaşamak istiyorsak?

Kadınlık gerçekten bir estetik meselesine mi dönüştü?

Kabul edelim, dijital çağda kadın kimliği giderek bir “estetik” haline geldi. TikTok algoritmaları, Instagram Reels’ları, Pinterest panoları… Her şey bizden bir tarz, bir duruş, bir mod seçmemizi bekliyor. Kadın olmak, sanki bir karakter yaratma oyununa dönüşmüş durumda. Ve biz, günbegün ruh halimize uygun bir persona seçip o rolü oynamaya çalışıyoruz.

“Boss Babe” olmak, her an tetikte ve hedef odaklı olmayı gerektiriyor. Kendine yatırım yapan, “kendimden kimse için ödün vermem” diyen, işini tutkuyla yapan, her zaman ayakta kalmayı başaran kadın. İlham verici mi? Kesinlikle. Ama içten içe yoran bir tempo olduğunu da hepimiz biliyoruz.

Öte yandan “Soft Girl” estetiği; duygularını romantize eden, yavaşlığı sahiplenen, kendine şefkatle yaklaşan kadını idealize ediyor. Lo-fi müzikle çalışıyor, mum ışığında hayal kuruyor, terapinin ardından journaling yapıyor. Kulağa huzurlu geliyor, evet. Ama bu kadar pembe duygular gerçekten sürdürülebilir mi?

Ve bu iki rol bize hep karşıt gibi sunuluyor:
“Güçlüysen kırılgan olamazsın.”
“Kırılgansan güçlü görünemezsin.”
Sanki duygularınla barışıksan hırslı olamazsın. Ya da hedeflerin varsa, kendine şefkat gösteremezsin.

Peki ya ortası?

“Ortası” dediğimiz şey, belki de bugünün en cesur alanı: kendiliğindenlik. Yani o gün nasıl hissediyorsak, öyle olabilme hakkı — filtresiz, çelişkili, değişken kalabilmek. Ne her sabah üretken olmak zorundayız, ne de her an duygusal bir derinlikte yaşamak. Bazı günler planlı ve motiveyiz, bazı günlerse yavaştan alıyor, içimize dönüyoruz.

Önemli olan, farklı versiyonlarımızı ve onlara eşlik eden duyguları dış dünyanın beklentilerine göre değil, kendi ihtiyaçlarımıza göre yaşayabilmek. Kırılganlığımızı saklamadan güçlü olabilir, güçlü göründüğümüzde de duygusuz sanılmadan incinebiliriz. Bu zıtlık gibi görünen durumların bir arada var olabileceğini kabul ederek, “ya o, ya bu” dayatmasından uzaklaşmak; her gün kendimizin başka bir haliyle barış içinde yaşamak ve o halin dışarıdan nasıl göründüğünden çok, bizde ne hissettirdiğine kulak verebilmek asıl mesele.

Günün sonunda, bizi bir kalıba sokmaya çalışan her estetik akımın ötesinde bir gerçek var:

Kadınlık bir etiket değil; bir deneyim. Bazen keskin, bazen belirsiz, bazen de sadece “olduğu gibi.” Ve tam da bu yüzden — eksik değil, fazlasıyla gerçek ve kıymetli.

Kapak: iStock

İlginizi çekebilir >>>>> “Pick me girl” etiketi: İnternet kadınları yargılamayı ne zaman bırakacak? 

Dilara Melisa Yaman

Bahçeşehir Üniversitesi'nde Yeni Medya lisans eğitiminin ardından Halkla İlişkiler yan dalını tamamlayan Melisa, yazma tutkusunu erken yaşta keşfetti. Öğrencilik yıllarında TheCollector ve ArtReview gibi platformlarda editör asistanlığı yaparak sanat tarihi, mitoloji ve global trendler üzerine içerikler üretti. Bu alanlarda içerik üretme deneyimini pekiştirdikten sonra, şimdi kendi ilgi alanlarını profesyonel kimliğiyle birleştirerek InStyle Türkiye'de yazar olarak görev yapıyor. Şehirli, dinamik ve cesur bir üslupla; ilişkiler, trendler ve kadın dünyasına dair yazılar kaleme almaya devam ediyor.

Daha Fazla İçerik

Paris Moda Haftası: Dior İlkbahar 2026 Erkek Koleksiyonu

Paris Moda Haftası’nın en çok beklenen defilesi, Dior’un İlkbahar 2026

Bodrum’un lüks rotaları: Özgün ruhlara hitap eden 9 seçkin otel

Klasik lüks anlayışının ötesine geçen, her biri kendi karakterine sahip