Fırsat eşitsizliği mücadelesinde kadın sporcularımız

Türkiye’de kadın sporcular, erkek meslektaşları kadar desteklenmese de, zorluklara meydan okuyarak ve engelleri aşarak başarılarını elde etmeye devam ediyor. 2023 yılında inkar edilemez bir şekilde sporda daha görünür ve daha başarılı olan kadın sporcularımız, ard arda şampiyonluklarını Cumhuriyet’in 100. yılına armağan ederken, erkeklerin tanımladığı spor sektöründe ana akım medya ve sponsorlar tarafından ne yazık ki yeterince destek görmüyor.

Bahamalar’da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası’nda 100 metre dalışta Türkiye rekorunu kıran Şahika Ercümen’in “Bu 3 dakikalık dalış için aslında 20 sene emek verdim diyebiliriz. Biz aradığımız desteği ülkemiz zor bir süreçten geçtiği için bulamamıştık. Yarışmaya ben tek başıma gittim, paletim kırıldı ve ödünç aldığım palet ile yarışmak zorunda kaldım. Aksiliklerin olduğu bir süreçti. Her şeye rağmen 2 sene önce verdiğim karardan vazgeçmedim, pes etmedim ve 2 sene sonunda bu dalışı başarabildik” açıklaması dikkatleri -mücbir sebepleri saymassak- kadın sporcularımızın kendi zaferlerine ulaşma çabalarının sıklıkla göz ardı edildiği gerçeğine bir kez daha çekti.

Gündelik cinsiyetçiliğin spor kültürünü karakterize ettiğini biliyoruz. Kız çocukların lisede spor yapmak için erkeklere göre daha az fırsatı var. Okullarda beden eğitimi eksikliği, hem lise hem de üniversitede spor yapma fırsatlarının sınırlı olması, kadınların spor için başka yollar aramaları anlamına geliyor. Bu da spor yapmayı ya imkansız ya da çok daha maliyetli hale getiriyor. Tesisler, eğitim, antrenman imkanları ve finansmanın dağılımı, hala erkek sporcuların lehine çarpıcı bir şekilde eğilimli. 2022 yılında Türkiye, devamında ise İtalya’nın Jesolo kentinde düzenlenen Gençler Dünya Şampiyonası’nda dünya kick boks şampiyonu olan Neris Zeynep Karadağ kendi sürecini, “Sen kız çocuğusun yapamazsın’ diyenler oldu. Şimdi şampiyonum.” cümlesiyle ifade ediyor. Türkiye ve dünyada reklam anlaşmaları, sponsorluk fırsatları ve medya görünürlüğü, büyük ölçüde erkek sporculara yönelirken, kadın sporcuların aynı fırsatlara erişimleri sınırlı kalıyor. Güneşin Çocukları Hentbol takımında oynayan Merve Akpınar’ı maruz kaldığı cinsiyetçi söylemleri anlatırken tanımıştık. “Sen kızsın, şort giyemezsin’ dediler, erkeklerin yanında beni hep dışladılar.” cümleleri gündem olunca herkesin desteğini yanına almış gibi gözükse de ilerleyen dönemde maddi imkansızlıklar nedeniyle takımıyla Türkiye Hentbol Şampiyonası’na katılamadı. Aybüke Aykul ise cinsiyet eşitsizliğinin en yoğun olduğu branş olan futbolda, aldıkları maaşların erkek futbolcuların aldıklarının yanına bile yaklaşamadığını belirtti.

Fırsat eşitsizliğinin gölgesinde yetişen kadın sporcularımız, 2022 yılında Dünya ve Avrupa şampiyonalarına baktığımızda erkeklerden çok daha başarılı oldu. Bu başarı 2023 yılında daha da güçlenerek devam ediyor.

A Milli Kadın Voleybol Takımı’mız, özellikle Ebrar Karakurt’un hedef gösterilmesiyle birlikte son dönemde uğradıkları baskı ve saldırının altında 2023 FIVB Milletler Ligi’nin finalinde Çin’i 3-1 yenip, Avrupa Şampiyonası finalinde ise Sırbistan’ı 3-2 mağlup ederek şampiyon oldular. Bahamalar’da düzenlenen Dünya Serbest Dalış Kupası’nda 100 metre dalışta Türkiye rekorunu kıran Şahika Ercümen, Kuzey İrlanda ile İskoçya arasındaki Kuzey Kanalı’nı yüzerek geçen ilk Türk kadın ve en genç Türk sporcu Aysu Türkoğlu, Atlantik Okyanusu’nu yelkenli ile geçen ilk Türk kadını Başak Mireli, Eurolig Şampiyonu Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımı’mız ve daha bir çok kadın sporcumuz, görünmezlik ve rol model eksikliği, finansal eşitsizlik, medya görünürlüğü ve imaj problemi, spor endüstrisindeki eşitsizlik, toplumsal cinsiyet normlarının güçlendirilmesi gibi problemler altında mücadelelerini sürdürüyor.

İlgili Makaleler