Styling: Zeynep Esenil
Geçen aylarda evlenen ünlü oyuncu çift GÖKÇE BAHADIR ve ALİ SUNAL’ın evindeyiz. Kalamış’ta beraber dekore ettikleri bu bahçe dubleksi, onların renkli, sıcak ve geçmişe bağlı dünyalarına ait anlamlı izler taşıyor
Sunal da TV’de yeni başlayan komedi 5’er Beşer’de izleyicinin kalbine taht kuracağa benziyor. “Her hafta farklı bir hikâyesi var. Karakterlerin sahne arkasında neler yaşadığını ekrana getiriyoruz. Tiyatro ile reality şovu birleştiriyoruz. Ben orada öğretim görevlisi Aziz Güngör Esen’e hayat veriyorum,” diyor. Aziz karakteri Beşeriyete Giriş adlı kitabında anlattığı konuları daha çok kişiye ulaştırmak için, okulun tiyatro kulübü öğrencilerini topluyor ve kitaptaki konuları canlandırmalı olarak aktarıyormuş. “Seyirci hem kitaptaki insan ilişkileriyle ilgili hikayeleri, hem de konuları sahneleyen beş kişi arasında gelişen ilginç olayları izliyor,” diyor.
Bir yandan da çekim ekibi için birbirinden harika sıcak atıştırmalıklar hazırlamayı ihmal etmiyor Sunal. “Evde mevcut malzemelerle çok yaratıcı bir aşçı olabilirim,” diyor muzipçe gülerek. Sunal, bu eve yıllar önce taşınmış. “Ama gerçek bir eve benzemesi Gökçe sayesinde oldu,” diyor eşinin gözlerinin içine hayranlıkla bakarak. Evdeki birçok ayrıntıya ortak karar vermişler. “Ben daha önce ailemle yaşıyordum. Ev dekorasyonu ile ilgili konularla hiç alakam yoktu. Ta ki bu eve kadar,” diye açıklama getiriyor Bahadır da. Daireyi baştan yenileyerek tamamlamaları üç aylarını almış. “Aslında buraya sadece CD’lerim, kitaplarım ve kıyafetlerimi alarak geldim,” diyor. Evdeki ahşap mobilyaların çoğu özel olarak kendi zevkleri doğrultusunda marangoza yaptırılmış. “İkimiz de evde eski dönemlere ait eşya seviyoruz.
O yüzden Çukurcuma, Horhor tam bize göre,” diye anlatmayı sürdürüyorlar. Tüm duvarları yumurta kabuğu rengindeki eve klasik bir tarz hakim olmuş. “Minimal döşenmiş mekanlar bana göre değil. Hikayesi olan mobilyaları renkli aksesuarlarla karıştırmayı tercih ediyorum. Gidip bir mağazadan hazır bir şeyler almak yerine özel yaptırmayı severim. O zaman eşyalarınız sizi daha iyi yansıtırlar diye düşünürüm,” diye açıklıyor Bahadır. Anadolu Yakası’ndaki Rooms, Harmoni ve Avrupa Yakası’ndaki Addresistanbul Becara, Cumba kendi tarzına yakın obje ve aksesuarları rahatlıkla bulabildiği mağazaların başında. Bej ve pastel renklerin hakim olduğu salonda çok rahat gözüken yağ yeşili bir kanepe dikkat çekiyor. “Mesela bu kanepe rengi benim için bir ilk sayılır,” diyor.
Koltuk ve kanape seçimlerinde tecrübe edip emin olduktan sonra sağlam karar verdiğini söylüyor. “Zaten çok da aceleci değilim bu konularda,” diyor. Salon duvarını kaplayan kütüphane ise onlar için ayrı bir önem taşıyor. “Babama ait olduğu için çok kıymetlidir,” diyen Sunal üzerinde eşiyle ve arkadaşlarıyla olan fotoğafların da durduğu rahmetli oyuncu Kemal Sunal’ın kitaplığını işaret ediyor. Dikkati hızlı dağıldığından bunu gidermek için çok kitap okumaya özen gösterdiğini anlatıyor. Bahadır da şu sıralar çok keyifle okuduğu bir kitaptan, Debbie Macomber’ın Küçük Mucizeler Dükkanı’ndan bahsediyor bize…
“Küçük mucizeler ve büyük umutlar üzerine kurulu hayatın içinden çok tanıdık kadın hikayeleri yine… Dört güçlü kadının ekseninde geçiyor kitap. Herkese tavsiye ederim bu yürek ısıtan kitabı,” diyor. Genç çift evdeyse müzik daima açık. “Evde ve arabada şu sıralar hep Leros’taki düğün kutlamamızda DJ Öğün’ün çaldığı ve bize hediye ettiği CD’deki şarkıları dinliyoruz. Aklınıza hangi tarz geliyorsa hepsi var. Bana her bir karesini an be an hatırladığım, hayatımın o unutulmaz gününü anımsatıyor o parçalar,” diye mutlulukla anlatıyor Bahadır. Çift olarak evde vakit geçirmeyi seviyorlar. Stresli ve yoğun geçen iş tempoları olduğu için evlerinde onlara keyif sunacak bir kale yaratmışlar adeta.
260 m2’lik dubleks dairenin toplam altı odası, iki salonu ve üç banyosu bulunuyor. Çift alt katı bilardo ve sinema odası haline getirmiş. Geç yatıp erken kalktığını anlatan Sunal ve düzenli uykuya önem veren Bahadır, vakitlerinin daha çok alt kattaki eğlence odasında geçtiğinden bahsediyorlar. Yoğun set programlarından dolayı evde çoğu zaman farklı saatlerde olabiliyorlar. Sunal, eşinin iyi bir aşçı olduğunu da belirtmeden geçmiyor. “Geçenlerde mercimekli bir meyhane pilavı yaptı Gökçe. Tadı hâlâ damağımda. Enginarı da harikaydı,” diyor gülerek. Bahadır, eğer evde tek başınaysa bu kez de vaktini çok sevdiğini söylediği balkonunda geçiriyor.
“Birkaç sardunya bile ektim oraya. Seviyorum toprakla, çiçekle uğraşmayı,” diyor. Evde her daim taze çiçekler bulunduruyor. Özellikle de beyaz lüsyantüs favorisi. Bilardo odasının duvarında asılı Mehmet Turgut imzalı, -Romeo ve Jülyet’e gönderme yapan- ayaklarının yerden kesilmiş olduğu siyah beyaz fotoğrafları da insanın yüzüne tebessüm konduran cinsten. “İşte tam bizi anlatan bir fotoğraf,” diyor Sunal ve Bahadır. Bir çekimin ardından rastgele çekilen bu fotoğraf onların dinamik enerjilerini evlerine güzel yaymış doğrusu.
Gözleri ışıl ışıl. “Ama bu dizide de yine eski bir eş -Nurgül Yeşilçay oynuyor- ve o evlilikten olan hasta bir çocuk var. Ben de bu tatsız durum arasında kalan yeni eşim. Anlayacağınız dram ben de hiç bitmiyor,” diyor gülerek. Akademi İstanbul Radyo Televizyon bölümünden mezun olan Bahadır, Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro bölümünde eğitim almış. Oyuncu, Yaprak Dökümü’nde Leyla karakterindeki o müthiş performansı ile tüm Türkiye’nin tanıdığı ve, ‘Ne olacak bu kızın hali?’ dedirten bir karaktere hayat vermişti. Biz sohbet ederken o gün evde olan eşi Ali Sunal da bize katılıyor.
