Özge Özder’in Evi

Yıllar önce Haziran Gecesi dizisinde Lale karakteri ile tanımıştık Özge Özder’i. Ardından Dudaktan Kalbe’de Cavidan, Ömre Bedel’de Aylin olarak çıktı karşımıza. Şimdilerde ise pazar günleri yayınlanan Umutsuz Ev Kadınları dizisinde çılgın Emel olarak izlettiriyor kendini. Dizinin reytingleri de gayet iyi gidiyor. “Biliyorsunuz orijinali Amerika’da sekiz sezon oynamış ve rekor kırmış bir dizi bu. Bizimki ise buraya adapte edilmiş format.

Emel, aklına estiği gibi davranan, kadınlık klişelerinin çok dışında, aklına koyduğunu mutlaka yapan bir hatun. Çok rüküş, çok çapkın… Ne uçan, ne kaçan kurtulabilir ondan,” diyerek keyifle anlatmaya başlıyor hayat verdiği bu renkli karakteri. Bir yandan da elinde çıra, salonundaki şömineyi yakmaya çalışıyor. Amerikan Cocker Spaniel köpeği Beatles da merakla etrafında dönüyor. İnsan canlısı bir köpek besbelli…

Bir zamanlar uyutulmaya gitmek üzere olan bu köpeği kendisinin son dakikada kurtarmış olduğundan bahsediyor. “Neyse ki şimdi yanımda,” diyor başını şefkatle okşayarak. Çok severek dinlediği İngiliz grup Beatles’tan geliyor ismi de. “Kendimi bildim bileli evcil hayvanım oldu. Bir ara iguana bile beslemiştim,” diye anlatıyor. Hayvanlarla ilgili tüm sosyal sorumluluk projelerinde daima en ön saflarda yer aldığının altını çiziyor Özder.
 

Bu evi, Ömre Bedel’in setinde iPhone’unda emlak sitelerini gezinirken bulmuş. “Çekim biter bitmez soluğu burada almıştım. 165 m2’lik bir tripleks oluşu, yakınında köpeğimi götürebileceğim bir parkın olması aradığım özelliklerdi,” diye anlatmayı sürdürüyor. Girişte salon, mutfak, en alt katta içinde banyo ve tuvaleti olan geniş bir alan, üstte ise iki oda ve banyo bulunuyor. Evin içi hayli tadilat gerektirmiş.
Evdeki çoğu mobilya IKEA, Tepe Home ve Mudo Concept’ten alınmış. Aksesuar seçimlerini Zara Home ve Cumba’dan yapmış. “Görmeyi en sevdiğim gül kurusu, bordo ve yeşili de aralara katmaya ihmal etmedim tabii,” diye anlatan Özder, duvarlarının bir bölümünde renkli duvar kağıdı kullanmış

“Uzay mekiği gibi mekanları sevmem. Benim için makbul evler, küçükken masallarda okuduğumda hayal kurduklarım gibi olanlardır. Hele bir de içi elmalı kurabiye kokuyorsa. İleride bir çiftlik evinde yaşamayı çok isterim,” diye anlatıyor. Çocukluğu Ankara’da geçmiş. Yükseliş Koleji’nden sonra Hacettepe Konservatuarı Tiyatro bölümünden mezun olmuş. “Annem çalıştığı için beni dedem ve anneannem büyüttü. Onları çok özlediğim zaman kendimi Ankara’da bulurum,” diyor gözleri parlayarak. Evde kendine ve hobilerine özel alanlar yarattığından bahsediyor.

“Bu yüzden dubleks evleri seviyorum. Örneğin en alt katı müzik odası yaptım. Şu sıralar, vaktimin çoğunu şömine önünde bu beyaz kanepede geçiyor,” diyor. Eşi dostu evinden eksik olmasın istiyor. Pazar sabahları set yoksa yemek masasında mükellef bir brunch sofrası hazırlıyor iş arkadaşlarına. Eğer bir gün, fonda Beatles şarkıları ve fırından etrafa yayılan mis gibi elmalı kurabiye kokusu duyarsanız bilin ki, Özder’in evinin yakınlarından bir yerden geçiyorsunuz. 

İlgili Makaleler