Alina Boz ile Röportaj

  • Üçüncü kez InStyle kapağında ağırlıyoruz sizi. Biz çok mutluyuz bu durumdan. Bugünkü çekimle ilgili hislerinizi sizden dinleyelim.

InStyle ekibiyle bir arada olmaktan her zaman çok keyif aldım ve yine keyif alarak yaptığımız çekimlerden biri oldu.

  • Maraşlı beğeni topluyor. Mahur ile ilgili düşüncelerinizi sorayım. Hangi açılardan benziyorsunuz? Hangi yönleriyle sizden çok farklı?

Mahur, alışık olduğu hayatın ve bütün doğrularının değiştiği bir dönemde güçlü durmaya çalışan ama bir yandan da çok kırılgan bir karakter. Ayakta kalabilmesinin en büyük sebebi de yaşadığı aşk. Mahur’un verdiği kararlarını düşününce çok farklı karakterler olmadığımızı söyleyebilirim.

  • Büyük bir aşk hikayesi yaşanıyor Mahur’la Maraşlı arasında. Aşk sizin için ne ifade ediyor? Birine aşık olduğunuzu nasıl anlarsınız?

Aşk tarif edilmesi çok zor bir duygu hatta birçok duygunun karışımı. Hayatında edindiğin deneyimlerle birlikte insandaki tanımı da hep değişiyor ve değişecek sanırım. Hiç olmadığını sandığın kadar mutlu ve huzurlu hissetme hali genel bir aşk tanımı olabilir benim için ama aslında tarif edilemeyecek kadar karışık, bir o kadar da kişisel bir duygu.

  • İçinden geçtiğimiz bu zor dönemde sette olmak nasıl bir psikoloji yaratıyor sizde?

Bu süreçte sanırım çalışmak evden olmaktan çok daha iyi geldi ama tabii herkes gibi hem kendimle hem de çalışma arkadaşlarımla ilgili endişelerim oldu. Normal zamanlarla karşılaştıramayacağımız bir dönemden geçiyoruz ve sanırım ne kadar etkilendiğimizi her şey geçtikten sonra fark edebileceğiz.

  • Sevenleriniz zaten çok. Ancak Burak Deniz’le birlikte ayrı bir hayran kitleniz de oluştu dizi özelinde. Daha önce Alp Navruz’la da benzer bir durum olmuştu. Partnerlerinizle yakaladığınız bu sinerji için ne diyeceksiniz? Bir sırrı var mı bu uyumun?

Bu kadar yoğun ve duygusal bir çalışma temposu içinde benim için en önemli şey ekibimle ve rol arkadaşlarımla uyum içerisinde çalışabilmek. Ve bugüne kadar da bu konuda çok şanslı oldum gerçekten. İşini seven insanlarla çalışmak çok değerli. O zaman bu sinerji kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten.

  • Pandemi döneminde ruh sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?

Bana iyi gelen şeyleri yapmaya devam ettim aslında. Tabii ki herkes gibi kendimi kötü hissettiğim zamanlar oldu ama öyle zamanlarda da kendimi daha iyi hissetmek için zorlamadım. Kitap okudum, bana iyi gelen şeyler izledim, arkadaşlarımla konuştum…

  • Oyuncu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?

Spesifik bir meslek söylemem ama kesinlikle masa başı bir iş olmazdı. Farklı kültürleri keşfedip, yeni insanlar tanıyabileceğim, dünyayı gezebileceğim bir mesleğim olsun isterdim. Bir fotoğrafçı ya da belgesel yapımcısı olabilirdim.

  • Kendinizi izler misiniz ekranda? Ne hissedersiniz izlerken?

Hatalarımı ve doğrularımı görmek için zaman zaman izliyorum. Ama tabi bu gözle izlerken izleyici kadar keyif aldığımı söylemem (gülüyor).

  • Bir sihirli değnek olsa, bir huyunuzu değiştirme şansı versek size, hangi huyunuzu değiştirirdiniz?

Kararsızlığımı.

  • Hayatta aldığınız en iyi öğüt ne?

Babam küçüklüğümden beri sevdiğim şeylerin peşinden gitmemi söyler ve bu bence hayata dair en güzel öğüt.

  • Fobiniz var mı?

Fobi diyebilir miyiz bilmiyorum ama mümkün olduğunca asansör yerine merdiven kullanmayı tercih ediyorum.

  • Tutumlu musunuz?

Tutumluyum diyemem ama sanırım bu konuda dengeliyim. Gereksiz yere para harcamamaya dikkat ederim ama kendimi, çevremdekileri mutlu edecek konularda para harcamaktan kaçınmam.
 

  • Size alınan ve sizin aldığınız en son hediyeler nelerdi?

Bana en son alınan hediye bir DJ setiydi. Ben de bir satranç takımı hediye ettim.

  • En son izlediğiniz dizi ve film ne?

Bir şeyler izlemek için çok vaktim olmuyor ama izleyeceksem de bana şey  iyi gelecek, kafamı dağıtacak şeyler izlemeyi tercih ediyorum. Mesela bu aralar Brooklyn Nine Nine’ı izliyorum. Son izlediğim film ise Mon Roi.
 

  • En çok kullandığınız sosyal medya uygulamaları neler? Neden?

Tabii ki herkes gibi Instagram en başta geliyor. Ama bazen sadece alışkanlıktan girdiğim ve neye baktığımı bile hatırlamadığım anlar oluyor. Twitter’ı kişisel olarak kullanmamayı tercih ettiğim bir dönemdeyim, sadece gündemi takip etmek için girdiğim bir uygulama. Bir de komik olacak belki ama kafamı dağıtmak için Sahibinden’de çok vakit geçirdiğim oluyor (gülüyor).

  • Beğenerek takip ettiğiniz, size ilham veren hesaplar hangileri?

Baktığımda bana iyi hissettirebilecek her türlü hesabı takip ediyorum. Seyahat, karikatür, şiir, mimari, başarılı fotoğrafçıların hesapları. Farklı yönlerden ilham almayı seviyorum. Farklı insanlar, farklı bakış açıları…

  • Neler dinlersiniz? En sevdiğiniz müzisyenler ve şarkılar hangileri?

Tamamen o günün ruh haline göre değişiyor dinlediğim müzik. Klasik müzik ve alternatif rock arasında bir yerlerdeyim (gülüyor).

  • Telefonlarımızı elimizden hiç düşürmüyoruz. Bundan rahatsızlık duyduğunuz, dijital detoks yaptığınız oluyor mu?

Telefon elimden hiç düşmediğinde hayatı kaçırdığıma dair rahatsız edici bir his kaplıyor içimi. O yüzden bu konuda eskisine göre daha dikkatli olmaya çalışıyorum. Anılarımı telefon hafızasında değil içimde saklamayı tercih ettiğim bile oluyor. Bazen de gerçekten uzaklaşmak istiyor insan herkesten ve her şeyden. Bazen o kadar keyifli olduğum anlar oluyor ki telefona bakmayı bile unutuyorum.

  • İçinden geçtiğimiz dönemde stiliniz ne yöne doğru evrildi?

Sanırım hiç değişmedi. Etkinlikler ve çekimler dışında konforlu ve rahat kıyafetler tercih eden biriyim. Günlük stilimi konfor belirliyor diyebilirim, o yüzden bu konuda hayatımda belirgin bir değişiklik olmadı.
 

  • Pandemi bittikten sonra yapacağınız ilk iş ne olacak?

Uzun bir Avrupa tatiline çıkmak istiyorum. Uzun zamandır ertelediğim, görmek istediğim yerleri görmek istiyorum. Pandemide öğrendiğim en önemli şey hiçbir şeyi ertelememek oldu. Her zaman istediklerinizi yapmak için sınırsız zamanınız olduğunu, her şeyin sizin kontrolünüzde olduğunu düşünüyorsunuz ama bir gün geliyor öyle olmadığını fark ediyorsunuz. Her şey yoluna girdiğinde ilk yapacağım şey görmeyi ertelediğim yerlere gitmek olacak.

 

Röportaj CEREN ARSEVEN
Fotoğraflar ERDI DOĞAN – PPR
Styling NAZLI KAYRAN 
Styling Asistanları: Ekin Su Oktar, Tuğçe N. Gürsoy
Saç: Ferit Belli / No.21 Studio
Makyaj: Hakan Kültür
Saç Asistanı: Dursun Çapkın
Makyaj Asistanı: Berke Şeren
Fotoğraf Asistanı: Lütfü Targaner, Orhan Çobanoğlu

İlgili Makaleler