Gülperi dizisinde canlandırdığı Gökhan karakterinin ardından şimdilerde çok farklı bir
projeyle sosyal medyada gördüğümüz Enes, fotojenikliğiyle çekilmesi en kısa süren
karelerden birinin başrolü oldu.
- Gülperi ilk dizi oyunculuğu deneyiminizdi. Nasıldı?
İlk tecrübe için açıkçası daha iyisini düşünemezdim. Bu projede üç farklı yönetmenle çalışma imkanım oldu, bu sebeple daha da zorlandığımı düşünüyorum. Tabii bu zorlanma başta olumsuz gibi gelse de sonrasında tamamen olumluya dönüştü. Gülperi’de bir sezon boyunca çalışmak bir oyuncunun set ortamında sahip olması gereken temel özellikleri çok açık bir şekilde bana gösterdi. İş sadece oyunculuk yapmakla bitmiyor mesela; o yoğun tempoya hem fiziki hem de mental olarak çok hazır olunması gerekiyor. Yapacağımız işin hakkını ancak o zaman verebiliriz.
- Oyunculuk konusunda eğitim aldınız, mezun oldunuz mu?
İlk oyunculuk eğitimim Gülperi dizisinden önce Bahar Kerimoğlu’ndan metot oyunculuğu üzerineydi. Dört ay gibi kısa bir sürede hem oyunculuk adına hem de kendimi tanıma üzerine büyük bir gelişme gösterdiğimi düşünüyorum. En büyük önemi eğitimime veriyorum ve şu anda da Studio Oyuncuları’nda eğitime başladım. 2021’de mezun olacağım.
- Büşra Küçük’ün Annemin Saklı Defteri kitabında Roman Melnik karakterini canlandırıyorsunuz.Çok alışılmadık bir proje, bahseder misiniz?
Evet, bu tarz bir proje Türkiye’de ilk defa yapılıyor. Bu yüzden içinde yer aldığım için sevinçliyim. Çok keyifli, güzel bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Kitaptaki başrol karakterin ismiyle (Roman Melnik) Instagram’da hesap açıldı. Ben de kitaptaki önemli sahneler için Roman karakterini fotoğraflar üzerinden canlandırdım. Bu sahneleri gerçekçi bir yolla kitabın okuyucusuna ulaştırmış olduk.
- Siz neler okuyorsunuz, “Hayatımın Kitabı” dediğiniz bir eser var mı?
Okuduğum tüm kitaplar çok değerli. Ama en başa birini koyacak olursam sanırım bu Osho’nun Kader, Ruh ve Özgürlük kitabı olur. Onun haricinde bilim, tarih, edebiyat ve polisiye romanlara meraklıyım, okumalarımı bu tarzlar üzerinde yoğunlaştırmaya çalışıyorum. Aynı zamanda şiir okumayı da seviyorum, hatta bazılarını seslendiriyorum da.
- Sorularımı hazırlarken Spotify’daki müzik listenize denk geldim. Müzikle çok ilgilisiniz, geride bıraktığımız yılda en çok neler dinlediniz?
Güzel bir listeye denk geldiniz diyebilirim o zaman. Müziksiz bir günüm geçmez, en ufak boşluğu onunla doldururum. Genelde de yeni sanatçı avında olurum. Müzik kulağımı hep geliştirmeye çalışıyorum. İki senedir Anderson Paak’ın şarkılarını sıkı takip ediyorum. Allan Rayman’ın en son çıkardığı şarkılardan Stitch’i seviyorum. Waldeck’in 2018’de çıkardığı Atlantic Ballroom albümü en sevdiğim albümlerden. Post Malone da kendi tarzında en sevdiklerimden.
- Modayla ilgilenir misiniz, kendinizi en rahat hissettiğiniz kombin hangisi?
Modayla kendime bir şeyler katacak kadar ilgileniyorum. Çoğu kombinde de rahatım aslında, salaş giyindiğimde ve giydiklerimle kendim olduğumda gayet rahatım.
- Yakın gelecekte kariyerinizle ilgili hedefleriniz neler?
Elimden geldiğince fark yaratmak istiyorum fakat kendimi, “Şunu da yapacağım, bunu da başaracağım,” diye odaklamaktansa her anlamda nasıl daha fazla geliştirebileceğimi düşünüyor, bunu oyunculuğuma nasıl yansıtabileceğime odaklanıyorum. Böyle yaparak hem kendimi daha rahat hissediyorum hem de karşıma çıkacak olan seçeneklerde de kıymetli olanı seçebilmeyi hedefliyorum. Bir yandan da hedefim kendimi sürekli yenilemek olacak.
Röportaj: Eylül Solakoğlu
Styling: Nazlı Kayran
Fotoğraflar: Erman İştahlı
