Allık, son yıllarda makyaj dünyasının en yaratıcı alanlarından birine dönüştü. Uygulama tekniklerinden renklere, meyve esintili görünümlerden draping’e kadar uzanan sonsuz bir oyun alanından söz ediyoruz. Şimdi bu alana bir yenisi daha eklendi: ombré blush. Yani birden fazla allık tonunu bilinçli katmanlarla birleştirerek elde edilen yumuşak ve gradyan etkili bir uygulama.
Ombré blush trendinde mesele sadece renkleri seçmek değil, nereden nereye geçiş yaptığınız ve hangi tonu nereye konumlandırdığınızla ilgili. Düşünün: Şfta bir şeftalı tonunun yanak kemiğinizin ortasında başlayıp üstlere doğru canlı bir çilek pembesine dönüşmesi… Veya güz tonlarına uygun bir mauve’un hafif şekilde kiraz kırmızısına kayması.
Teknik olarak bu trend, bir anlamda allığınıza “göz farı gibi davranmak” anlamına geliyor. Katmanlı uygulama, yumuşak geçişler ve bilinçli bir yoğunluk haritasıyla, yüz hatlarını belirginleştirirken abartıdan uzak kalabiliyorsunuz. Elbette, bu etkiyi yaratmak için doğru fırçalar, yumuşak bitişli allıklar ve hafif eller gerekiyor.
Peki kimler bu trendi denemeli? Ombré blush‚ aslında hemen her yüz tipi için uygulanabilir. Uzun yüzleri dengesini daha da estetik kılabilir, yuvarlak yüzlerdeyse yükseklik ve boyut hissi yaratabilir. “Daha az pigmentle daha çok ifade” peşindeyseniz, ombré tekniği makyaj rutininize yaratıcılık katmanı ekleyecek.
Trend ne kadar yenilikçi görünse de, temeli eski. 80’lerdeki draping etkisinin modern ve daha sofistike bir versiyonu gibi düşünebilirsiniz. Ancak bugün sosyal medya filtrelerinden uzak, daha “deri gibi görünün” makyajların peşinde olduğumuz için ombré blush, bu yumuşak dokulu ve flu görünümlere kusursuz bir alternatif sunuyor. Kısacası; tek renk allık devri sona ermedi belki ama biraz daha yaratıcı olmaya davet edildi.