Morning Pages, sabahları uyanır uyanmaz zihindeki her şeyi olduğu gibi kâğıda dökmeyi öneren bir pratik. Julia Cameron’un “The Artist’s Way” kitabıyla tanınıyor ama artık sosyal medya sayesinde bambaşka bir kitleyle buluşuyor. Uyandığınız anda aklınıza ne geliyorsa, yargılamadan, düzenleme çabası olmadan yazıyorsunuz. Zihnin henüz dış dünya tarafından istila edilmediği o taze anda yapılan bu yazı egzersizi, iç sesinize alan açıyor. Gün boyu taşımaya devam ettiğiniz yükleri fark etmenin en sade yollarından biri oluyor.
Yazmak, kendinize yaklaşmanın bir yolu olabilir
Bu uygulama, bir şey üretmek ya da anlamlı cümleler kurmak için değil; sadece aklınızdakilere yer açmak için var. Dilerseniz dünkü mesajı neden geç yanıtladığınızı yazın, dilerseniz sabah ışığının o gün farklı geldiğinden bahsedin. Aklınızdaki düşüncelerin ne olduğu değil, akmasına izin vermeniz önemli. Bu haliyle hem rahatlatıcı hem de şaşırtıcı derecede dürüst bir alan yaratıyor.
TikTok’ta yeni bir sabah rutini olarak yükselişte
2025’te özellikle Z kuşağı arasında Morning Pages yeniden keşfedilmiş durumda. #morningpages etiketi altında binlerce kişi sabahları yazmanın anksiyetelerini nasıl azalttığını, dikkatlerini nasıl toparladığını anlatıyor. Estetik defterler ve yavaş yaşam trendleriyle birlikte bu pratik, dijital yorgunluğa karşı elle tutulur bir cevap gibi. Hâlâ bir şeyleri kalemle yazmanın verdiği tatmin burada da kendini gösteriyor.
Yavaş sabahların sessiz devrimi
Eğer güne biraz dağınık, biraz gergin başlıyorsanız; telefonunuzu elinize almadan önce bir kalem ve defterle başlamak size iyi gelebilir. Morning Pages, zihni susturmaktan çok onu anlamaya çalışmakla ilgili. Kontrol etmeye çalışmadan sadece gözlemlemek. Üç sayfa boyunca sadece siz ve düşünceleriniz. O kadar.
Nasıl uygulanır?
Kural basit: Uyanınca oturun ve üç sayfa yazın. Yazının anlamlı olması gerekmiyor. Noktalama, yazım veya konu bütünlüğü… Hiçbiri önemli değil. Yazdıklarınızı kimse okumayacak; zaten mesele de bu. Sansürsüz, dürüst, filtrelenmemiş bir alan açmak kendinize. Geriye sadece sabahları biraz daha gerçek hissetmek kalıyor.
