Dyson, akıllı mühendisliğini güzellik dünyasına taşıyor. Airwrap Co-anda 2x ve yeni formülasyon serileriyle ısı hasarı olmadan şekillendirme, besleyici bakım ve sürdürülebilir yenilik bir arada.
Teknolojiyi güzelliğin merkezine koyan Dyson, bu sezon saç bakımında tamamen yeni bir sayfa açıyor. Yeni Airwrap Co-anda 2x, mühendisliğin geldiği son noktayı temsil ediyor. 150.000 devirli Hyperdymium 2 motor, iki kat hava basıncı ve yüzde 30 daha fazla güç sunarken saçın doğasını bozmadan şekillendiriyor.
Isı hasarı olmadan şekillendirme felsefesiyle geliştirilen cihaz, daha iyi bukleler, daha parlak düz stiller ve profesyonel hızda kurutma performansı sunuyor. RFID destekli başlıklar, saç tipine göre otomatik olarak uyum sağlarken MyDyson uygulaması üzerinden çalışan i.d.curl teknolojisi kişiye özel bir saç profili oluşturuyor. Cihazın sensörleri hava sıcaklığını saniyede 1.000 kez ölçerek ısıyı sabit tutuyor; sonuç ise pürüzsüz, hacimli ve sağlıklı görünen saçlar. Yeni AirSmooth 2x başlığıyla elektriklenme azalırken, Takılma Önleyici Fırça 2x sayesinde saç telleri kolayca şekil alıyor.
Dyson’ın güzelliğe yaklaşımı artık sadece şekillendirmeyle sınırlı değil. Marka, mühendisliğini formülasyon bilimiyle birleştirerek saç bakımına iki yeni seri kazandırıyor: Dyson Chitosan ve Dyson Omega.
Chitosan Serisi, istiridye mantarından elde edilen kitosan ve Dyson Triodetic teknolojisiyle, saç telleri arasında esnek bağlar oluşturarak yüksek nemde bile formu koruyan yumuşak bir tutuş sağlıyor.
Omega Serisi ise Dyson’ın İngiltere’deki çiftliklerinde yetiştirilen ayçiçeği yağından elde edilen, omega bakımından zengin yedi yağın karışımıyla besleyici bir bakım sunuyor. Silikon içermeyen formüller, ısıya ve UV’ye karşı koruma sağlarken saçın doğal nem dengesini güçlendiriyor. Dyson’ın yeni dönemi; mühendislik ile güzelliğin, teknoloji ile doğallığın, performans ile zarafetin birleştiği bir nokta.
Dyson Güzellik Kategorisi Global Başkanı Kathleen Pierce

Dyson, güzellik teknolojilerinde geleceği nasıl tanımlıyor?
Biz ürünleri yalnızca yeni bir şey çıkarmak için değil, gerçekten anlamlı bir yenilik sunduğumuzda geliştiriyoruz. Bazı projeler bir yıl, bazıları on yıl, hatta on dört yıl sürebiliyor. Yapay zeka bu süreçte önemli bir rol oynuyor; kullanıcı alışkanlıklarını analiz edip tasarım sürecine yön veriyor. Ama James Dyson’ın her zaman söylediği gibi: “AI mükemmel bir yardımcı olabilir, ama insan sezgisinin yerini asla alamaz.”
Dyson artık sadece bir teknoloji markası değil, güzellik dünyasının da bir parçası. Bu dönüşümü nasıl yorumluyorsunuz?
Bizim için mühendislik zaten doğası gereği sürdürülebilir. Amacımız her zaman en yüksek performansı en az malzeme ile elde etmek. Yeni Co-anda teknolojili ürünümüz bunun en güzel örneği; daha küçük, daha hafif ama çok daha güçlü. Ayrıca bu yaklaşımımız sadece güzellikte değil, ev yaşamında da kendini gösteriyor. Kendi çiftliklerimizden elde ettiğimiz içeriklerle geliştirdiğimiz formülasyonlar, tamamen izlenebilir ve doğaya saygılı bir bakım anlayışını temsil ediyor.
