Yeni Libre kampanyası, her zamankinden daha yakın, cesur ve altın tonlarıyla öne çıkıyor. Heyecan verici, erişilebilir ve duyulara hitap ederken aynı zamanda bilinçli bir şekilde couture çizgisini koruyor. Kadın bakış açısının görsel açıdan çarpıcı bir ifadesi olan bu kampanya, Libre’in ikonik Global Elçisi Dua Lipa’yı ödüllü kreatif isim Diana Kunst’un benzersiz yeteneğiyle bir araya getiriyor. Ünlü fotoğrafçı ve kendine has tarzıyla tanınan yönetmen Kunst, Dua Lipa ile kurduğu güçlü bağ ve güven sayesinde beklenmedik ve etkileyici anlar yaratıyor. Bu özel sahneler, dünyanın en büyüleyici manzaralarından biri olan Şili’nin Atacama Çölü’nde çekildi.
Kadın bakış açısının ötesinde, iki güçlü sesin buluşması öne çıkıyor. Dua Lipa, Soul’un Kraliçesi Aretha Franklin’in yazdığı ikonik şarkı “Think”i tutkulu bir yorumla seslendiriyor. Rolling Stone dergisi Franklin’i iki kez “tüm zamanların 1 numaralı şarkıcısı” seçti. Soul’un Kraliçesi, “Respect”, “Chain of Fools” ve “Think” gibi unutulmaz şarkılarıyla 60’ların en ses getiren müziklerinden bazılarına imza atarak kadınların güçlenmesinin sembolü haline geldi.
Dua Lipa’nın “Think” yorumu eşliğinde film, şehir ve çöl arasında görsel bir yolculuğa çıkıyor ve siyah, beyaz ile altın tonlarının çarpıcı etkileşimiyle her ikisinin zıt enerjisi ve dinginliği yakalanıyor.
“Dua için şehir, özgürce hareket edebildiği, farklı alanları keşfederken içgüdülerinin peşinden gittiği bir oyun alanı; yeni kimlikler yaratıp sonra onları yeniden dönüştürdüğü boş bir tuval. Bu tuval, kendini radikal biçimde ifade etmesinin alanı. Çöl ise onun şehirdeki kimliğini besleyen iç dünyasına bir pencere… ya da kendini yeniden tanımlayıp dünyaya meydan okumaya hazırlandığı sığınağı.”
Şehirde couture YSL smokiniyle birlikte spontane bir dilim pizzayı paylaşması… Sokakta ya da çölde koşması… Bir barın üstünde dans edip stilettosunun topuğuyla bardağı kırması ya da güvenlik kamerasını oyunbazca gizlemesi… Şehir bankında özgürce yayılıp oturması, hem maskülen hem sofistike görünmesi ya da bir dağın zirvesinde çığlık atarak içindeki sevinci dışa vurması… Tüm bunlar, özgürlüğün vücut bulmuş hali. Diana ve Dua, bu sahneler aracılığıyla içtenlik ile yüceliği iç içe geçirerek kalpten özgür olmanın spontane, coşkulu ve sınırsız olasılıklarla dolu hissini tercüme ediyor.
Diana Kunst, “Dua zaten cesur, çabasız bir güzelliğe ve zarafete sahip” diyor. “Düşünceli, derin ve çekici ama asla nostaljik ya da hüzünlü değil. Feminenliğini korurken aynı zamanda maskülen enerjiyi de yansıtıyor. Onu her zaman daha ileriye götüren, sınır tanımayan bir ruh taşıyor.”
Filmin doruk noktası, Dua Lipa’nın bir çatı katında çöl kadar sınırsız bir şehir manzarasına korkusuzca bakarken Libre sembolünü ateşe vermesiyle, özgürlük hissinin en güçlü şekilde ifade edildiği an oluyor.
Alevlerin sıcak ışığına bürünerek dünyanın zirvesinde duran Dua Lipa, Libre kadını olarak özgürlüğü yalnızca büyük jestlerde değil, varoluşunun ayrılmaz bir parçası olarak yaşıyor; içindeki kıvılcım ona yol gösteriyor. Hayat ise, sürprizlerle dolu küçük mutluluklarla en yoğun, adrenalin yüklü deneyimler arasında kesintisiz bir dans gibi akıyor. Cesur bir öncünün ruhuyla keşfedilmemiş alanlarda korkusuzca ilerliyor, içgüdülerini takip ediyor ve hayatını kendi kurallarına göre yeniden tanımlıyor. Tüm bunları, içinde barınan sınırsız özgürlükten güç alarak hayata geçiriyor.
Yeni kapsül koleksiyon: Libre’nin altın yorumu
Yves Saint Laurent Beauty, 2025’te Libre Vanille Couture ile yeni dönemsel lansman olan Libre Couture serilerini sunuyor. Özgürlüğün farklı yüzlerini daha da güçlü bir şekilde ortaya koyan ve son derece arzu uyandıran bu sınırlı üretim özel seriler, Libre’in ikonik kodlarını yücelterek markanın imzasını yeni bir boyuta taşıyor.
İlk Libre Couture serisi, altının ışıltısıyla özgürlüğü vurguluyor. Bugün, hiç olmadığı kadar kıymetli görülen bu değer, altını en ayrıcalıklı sembol haline getiriyor. Şişesinden içindeki zengin kokuya kadar her detayıyla parlayan bu özel edisyon, Vanilya Havyarı Akoru’nun sıvı altın niteliğindeki özünü Libre’İn cesur portakal çiçeği ve lavanta imzasıyla bir araya getiriyor.
Libre’nin en büyüleyici yorumu
Vanilya, bu özel koleksiyonun ikonik sembolü olarak öne çıkıyor. Ancak Libre’in bu yeni yorumunda vanilya, parfümörün paletindeki en keyif verici malzemeden çok daha fazlası olup değerli bir niteliğe sahip oluyor. Madagaskar’dan elde edilen yoğun Bourbon vanilya havyarı özü, Yves Saint Laurent Beauty için özel olarak hazırlanarak, olgun kabuğun benzersiz kokusunun tüm yönlerini ortaya çıkarıyor.
Libre baş parfümörleri Anne Flipo ve Carlos Benaïm tarafından sunulan bu couture edisyon, benzersiz Vanilya Havyarı özü ile en zengin şekilde özenle hazırlanıyor.
Madagaskar’ın Sava bölgesinde sürdürülebilir şekilde elde edilen, benzersiz toprak ve iklim karakterine sahip vanilya, yeni parfümde kullanılan Vanilla planifolia orkidesinden elde edilen değerli kahverengi kapsüllerin özünden üretiliyor. Bu değerli meyveler, benzersiz bir teknikle kavrulup, kurutulup, kesiliyor; ardından mükemmel bir denge sağlanarak özel parametrelerle CO₂ işlemi uygulanıyor. Bu işlem sayesinde, vanilya kapsüllerinin karakteri korunurken onların kokusuna son derece yakın özel bir ekstrakt elde ediliyor.
Parlak kabuğundan çıkan minik siyah taneleri çağrıştıran Vanilya Havyarı Akoru, son derece değerli vanilyanın şık ve kremamsı bir özünü sunuyor. Rom absolüsü ile güçlenen, tarçının serin yanma hissiyle taçlanan heyecan verici bir koku deneyimi yaratıyor.
Keskin hatlı bir Saint Laurent smokin ceketine işlenmiş cesur, göz alıcı bir altın dokusu gibi, bu couture Vanilya Havyarı özü, Libre Edp’nin lavanta ve portakal çiçeği arasındaki maskülen ve feminen gerilimi altın tonlarında amberle zenginleşen bir deneyime dönüştürüyor.
Sıcak balzamik tonları, Fas’taki YSL Ourika Topluluk Bahçeleri’nden gelen Libre’in özel Ourika Portakal Çiçeği Akoru’nun çekiciliğini arttırırken, canlı Provence lavantasıyla mükemmel bir kontrast oluşturuyor.
Cesur, altın bir couture duruşu
Suzanne Dalton tarafından tasarlanan It-couture şişe, yeni Libre Vanille Couture’ün zenginliğini daha da vurguluyor. M. Saint Laurent’in en sembolik malzemelerinden biriyle kaplanarak her zamankinden daha değerli bir hal alıyor.
Parlak ve dokulu metalik altın, ikonik tasarımın keskin hatlarını sararken, şeffaf cam yan yüzeyler parfümün altın rengini ortaya çıkarıyor. Şişenin keskin açısını takip edecek şekilde eğilen ve cama sabitlenen altın YSL Cassandre logosu, gerçek bir mühendislik ustalığını yansıtarak couture lüksüne bir katman daha ekliyor.
Işığı yakalayan bir diğer ayrıntıda, özenle kesilmiş camdan bir V harfi, Y harfinin dekoltesini vurguluyor. Geometrik şişenin camına derinlemesine işlenen bu harf, özel dikim bir Saint Laurent smokin ceketi kadar zarif ve akıcı görünüyor. Couture dokunuşu katan asimetrisiyle, şişeyi taçlandıran eğik siyah kapak, boynuna dolanan zarif altın zinciri öne çıkarıyor.
