Fotoğraf: @nalilychav
Son dönemlerin öne çıkan wellness trendi “Ay döngülerine göre cilt bakım rutini”, Ay’ın fazlarıyla uyumlu bir şekilde bakım yapmanın cilt üzerindeki etkilerini merkeze alıyor. Bu yeni ritüel, cildi evrenin doğal ritmiyle besliyor. Su elementini yöneten Ay, cildin nem dengesinden yenilenme hızına kadar pek çok süreçte önemli bir rol oynuyor. Ay’ın her fazının farklı bir işlevi olan bu ritüelde, cilt bakımı yalnızca fiziksel bir uygulama olmaktan çıkıp daha sezgisel bir deneyime dönüşüyor. Bu ritüel, cildin ihtiyaçlarının Ay’ın her fazının enerji akışıyla birlikte değişmesinden yola çıkıyor. Cildi daha sağlıklı bir görünüme kavuştururken ruhunuzu da sakinleştiriyor.
Yeni Ay: Cildi arındırma ve sıfırlama dönemi
Başlangıçların enerjisini taşıyan Yeni Ay, cilt için de bir “reset” dönemi haline geliyor. Günlük hayatta zaman zaman biriken “sıkışmışlık” hissi, cildin yorgunluğunu da siz fark etmeden artırıyor. Hayatı durdurup biraz dinlenmek istediğiniz dönemlerde, aynı şekilde cildiniz de biraz nefes almak ister. Bu evre, cildi arındırıp yeni enerjilere yer açmanın ilk adımı. Yeni Ay fazında arınmaya ve detoksa yönelmek, ciltteki etkilerini gözle görülür bir biçimde artırıyor. Cildi yormadan gözenekleri arındırmak, hafif peeling’lerle ölü derileri temizlemek ve serumlarla cildi nötrleyip rahatlatmak bu fazın temelini oluşturuyor. Sürece, “cildimi sıfırlıyorum, eski enerjilerden arınıyorum” olumlamaları eklemek hem ruhunuzda hem de cilt bakımı rutininizde yeni bir sayfa açıyor.
İlk Dördün: Cildin yapılanma süreci başlar
Ay’ın İlk Dördün evresinde, cilt de güçlenme ve yapılanma sürecine giriyor. Büyüme fazı, cildi derinlemesine beslemek, yapı taşlarını güçlendirmek ve nem dengesini artırmak için ideal bir zaman dilimi sunuyor. Ay’ın büyüme enerjisiyle cilt uyumlanıyor ve kullanılan bakım ürünlerinin etkisi daha belirgin hissediliyor. Bu dönemde uygulanan hyaluronik asit, nemin ciltte depolanmasını sağlayarak daha pürüzsüz bir görünüm yaratır. Serum sonrası yapılan yüz yogası ritüeli, ürünlerin emilimini hızlandırıyor ve dolaşımı artırıyor. Böylece cilt, adım adım güçlenerek daha dolgun ve canlı bir görünüme kavuşuyor.
Dolunay: Ay’ın ışığını cilde yansıtma evresi
Günlük hayatın getirdiği stres ve yoğun duygusal dalgalanmalar zaman zaman cildin canlılığını gölgeler. Dolunay fazı, tam da cildin ihtiyacı olan canlılığa erişmesini sağlar. Cildin en çok parladığı dönem olarak kabul edilen bu evre, adeta Ay ışığıyla senkronize bir aydınlık hissi yaratıyor. Örneğin, aydınlatıcı serumları gua sha ile uygulamak cildin ışığını daha iyi yansıtır. Yoğun nem maskeleri tercih ederek cildinizi mat bir görünümden çıkarabilir ve esnekliğini artırabilirsiniz. Bu dönemde Dolunay’ın yükselen enerjisini ciltle uyumlamak için sıcak-soğuk terapilerini cilt bakım rutinine katmak büyük bir etki sağlar. Ay’ın parlaklığını cildinize yansıttıkça hem ruhunuzda hem de bedeninizde bir aydınlanma yaşanır.
Son Dördün: Cildi yeni döngüye hazırlama ritüeli
Son Dördün evresinde Ay küçülmeye başlar, enerjisinin yönü içe döner; ciltte bir “detoks” dönemi başlar. Cilt bu fazda kendini fazlalıklardan ve biriken kirlerden arındırmaya açık hale gelir. Hafifleme, yenilenme, rahatlama… Bir sonraki cilt döngüsüne sağlıklı bir geçiş süreci başlar. Bu dönemde, cilt bariyerinizi güçlendirici ürünler kullanmak cilt bakımı ritüelinizi tamamlar ve önceki adımların etkisini korur. Cildiniz döngüsünü tamamlar, dengelenmiş bir şekilde bir sonraki faza hazırlanır.
Cilt bakım rutininizi Ay döngüsüne göre uyumlamanız, ürünlerin cildinizle daha kolay bütünleşmesini ve etkisini daha hızlı göstermesini sağlar. Evrenin doğal döngüsüyle bütünleştiğinizde, hem adımları takip etmek kolaylaşır ve hem de cildinizin ihtiyaçları karşılanır.
İlginizi çekebilir >>>>> Soğuk havalara karşı cilt bariyerinizi “skin flooding” ile güçlendirin
