Fotoğraf: @kendalljenner
Bazı günler kendinizi açıklayamadığınız bir duygu yoğunluğunun içinde buluyorsanız, bunun yalnızca geçici bir dalgalanma değil; duygusal ve günlük frekansınızın gün içinde nasıl değiştiğine dair küçük işaretler olduğunu fark etmenin zamanı gelmiş olabilir.
Ama merak etmeyin; günlük frekansınız enerjiyle kurduğunuz bir bağ olduğu için, birkaç bilinçli dokunuşla bu alanın bambaşka bir noktaya taşındığını hissedebilirsiniz. Frekansınız gün içinde zaman zaman düşse bile onu yeniden canlandırmak düşündüğünüzden çok daha küçük ama etkisi yoğun adımlarla mümkün.
Peki, günlük frekansınızı nasıl yükseltebilirsiniz?
Bedeninizi uyandırarak enerji akışını aktifleştirin
Güne başlarken bedeninizi hafifçe hareket ettirdiğiniz o ilk an, gece boyunca durağanlaşan enerjinin yumuşak bir şekilde çözülmesine yardımcı olur; birkaç esneme, hafif açılma hareketi ya da sevdiğiniz bir müziğin ritmine eşlik etmek bile duygu alanınızı uyandırarak günün geri kalanında taşıyacağınız günlük frekansınızın çok daha canlı, çok daha akışkan bir zemine oturmasına katkı sağlar.

Sabahın ilk saatlerini dijital gürültüden uzak geçirmeye çalışın
Telefonu elinize almadan geçirilen kısa bir zaman dilimi bile, zihninize dış dünyanın hızına karışmadan nefes alma imkanı verir; bu dijital mesafe hem dikkatinizi toparlar hem de sabahın doğal ritmiyle kendi içsel ritminiz arasında daha uyumlu bir alan açarak frekansınızı günün enerjisine daha nazik bir başlangıçla hazırlamanıza destek olur.
Günün enerjisini belirleyen bir frekans cümlesi seçin

Kendinize seçtiğiniz kısa bir niyet cümlesi—“Bugün enerjimi olumsuzluklara karşı koruyorum” gibi—gün içinde dalgalandığınızı hissettiğiniz anlarda zihninizi hemen merkeze çeken bir hatırlatma haline gelir; bu tek cümlenin içsel yankısı hem duygusal yoğunlukları daha net görmenize yardımcı olur hem de enerjinizi gün boyunca daha dengeli bir çizgide tutar.
Ritminizi besleyecek mikro keyif anları ekleyin

Gün içine küçük keyif anları yerleştirdiğinizde, aslında kendiniz için minik ama etkili enerji durakları yaratırsınız; kahvenizi özenle hazırlamak, sevdiğiniz kokuyu sıkmak, kısa bir yürüyüş yapmak ya da yalnızca iki dakikalık bir sessizliğe izin vermek bile frekansınızı hafifleten bir akış oluşturur ve zihninizi yeniden toparlayan bir tazelik getirir.
Akşam kapanış ritüeliyle günün ağırlığını geride bırakın
Günün sonunda birkaç derin nefes almak, bedeninizi hafifçe esnetmek ya da zihninizde taşıdığınız ağırlıkları nazikçe bırakmaya niyet etmek, gün boyunca biriken enerjiyi çözerek geceye daha sakin bir ritimle geçiş yapmanıza yardımcı olur; böylece uykuya adım atarken hem zihinsel hem duygusal alanınız yumuşar ve ertesi güne daha merkezde, daha berrak bir frekansla başlama ihtimaliniz güçlenir.

Günün sonunda, frekansınızı yükseltmek karmaşık bir dönüşümden çok, kendinize gösterdiğiniz küçük ve sürekli ilginin bir yansıması haline gelir. Zihninize açtığınız her boşluk, bedeninizle kurduğunuz her temas ve duygularınızı nazikçe duyduğunuz her an, sizi kendi merkezinize biraz daha yaklaştırır.
Günün ağırlığı yavaşça çözülür, yerini hafif ama derin bir açıklık hissi alır. Günlük frekansınızı yükseltmek ise, sonunda, kendinizle aynı ritimde yürümeyi öğrenmekten ibaret kalır; gün biterken bile içinizde taşıdığınız o sakin akış, ertesi güne daha berrak bir başlangıç için sessizce yerini hazırlamış olur.
İlginizi çekebilir >>>>> Zıtlıkları buluşturan “Contrast Therapy” ile direncinizi artırmanın 3 yolu
