Fotoğraf: Getty Images
İlk kez 2006’da başlayan, 2017’de ise sosyal medyaya taşınan #MeToo hareketi, bugünün kadınlarının elinde bambaşka bir platforma evriliyor: Anonim hesapların, TikTok anlatılarının, podcast serilerinin ve kapalı grup sohbetlerinin birbirine kenetlendiği; bilgi ve deneyimin dolaşıma girdiği bir ağ.
Paylaşılan bilgiler ve güvenli kanallar

Artık hikayeler yalnızca bireysel zaman çizelgelerinde akmıyor. Kadınlar, kurdukları gruplarda iş ilanlarını, sözleşme maddelerini, set pratiklerini, riskli isimleri ve güvenli kanalları paylaşıyor; anonim hesaplar, bilgi doğrulamayı ve mağdurun beyanını önceliklendiren bir çizgiyi kuruyor. TikTok’ta paylaşılan videolar bazen yardım istiyor, bazen de rıza, sınır, güç asimetrisi gibi zor kavramları gündelik dile çevirip eğitici görev üstleniyor.
Kolektif hafıza: Dijital dayanışmanın en kritik faydası
Kadınların dijital dayanışma kültürünün en kritik faydalarından biri, kolektif hafıza. Ekran görüntüleri, e-postalar, sözlü tanıklar; tek başına kanıt olma iddiasıyla değil, birikim yaratarak anlam kazanıyor. Zamanla bir sözlük oluşuyor: Hangicümleler manipülasyondur, hangi “şaka”lar sınır ihlalini perdeler, hangiteklif rızayı pazarlığa çevirir? Kadınlar, sosyal medyanın da gücüyle bu sözlüğü birlikte yazıyor. Böylece,“oluruna bırakılmış” alanlarda bilestandart talep eden bir dil gelişiyor.
Domino etkisi ve dayanışmanın gücü

Domino etkisi tam da burada devreye giriyor. Bir kadının belki de güçlükle anlattığı travma, başkalarına cesaret oluyor;chat’lerde paylaşılan bir uyarı, başka bir olayı önlüyor. Anonim bir hesapta doğrulanan bilgi, bir kadını daha istismar gölgesinden çekip çıkarabiliyor. Dijital dayanışma, hayatlara dokunan belirleyici dönüşümlerin kalbinde konumlanıyor.
Somut değişimlerin başlangıcı
Zincirin bir sonraki halkası: Somut değişimler. Yakın zamanda kadınlarınbaşlattığı istismar ifşa etme hareketinin ardından, oluşturulan faillisteleri sosyal medya hesaplarında tekrar tekrar paylaşıldı. Kısa süre içinde bazı önemli markalar bu isimlerle çalışmayacaklarını açıkladı. Bu durum kadınların birbirine cesaret vererek başlattığı domino etkisinin en görünür sonuçlarından. Sessizliğikıran kadınların hikayeleri yalnızca dayanışma yaratmadı, sektörün işleyişini de değiştirdi. Dijital dayanışma, bireysel anlatılardan kolektif güvene; kolektif güvenden de somut yaptırımlara dönüşerek etkisini büyüttü.
Caydırıcılık ve sosyal yaptırım mekanizması
Dijital dayanışmanın bir başka etkisi de caydırıcılık. Kolektif hafızayla, sınır ihlallerinin “görünmez” kalma ihtimali azalıyor; istismarcıların risk hesabı değişiyor. Yani yargının yerini tutmak için değil, güvenliği artırmak için işleyen bir sosyal yaptırım mekanizması kuruluyor. Yalnız kalmayacağını bilen mağdurlar konuşuyor; failler ise domino etkisi başladığında “ifşa edilme” ihtimalinin gölgesinde hareketin öncüsü kadınların deyişiyle “uykuları kaçmış” şekilde bekliyor. Adaletin aksadığı anlarda bu ağ, hesap verebilirliğe ve standart yükseltmeye alan açıyor.
İlginizi çekebilir >>>>> Feminizm 101: İş dünyasında “yapısal eşitsizlikler” sözlüğü