İş yerlerinde gerçekleşen rutin toplantıda bir kadın ortaya önemli bir fikir atar ve toplantıdaki herkes sessiz kalır. Dakikalar sonra bir erkek aynı şeyi söyler ve alkışlar yükselir. Tanıdık geldi mi? Bu durumun bir adı var: Bropropriating.
“Brother” (erkek kardeş) ve “appropriating” (sahiplenmek) kelimelerinin birleşimiyle oluşan bu terim, bir kadının fikrinin bir erkek tarafından sahiplenilip övgüyü onun toplaması anlamına geliyor. Genellikle iş hayatında, özellikle erkek egemen ortamlarda karşımıza çıkıyor.
Bropropriating yalnızca bireysel bir hak hırsızlığı değil, aynı zamanda cinsiyetçi güç dinamiklerinin nasıl işlediğine dair önemli bir işaret. Kadınların fikirlerinin sistematik olarak görmezden gelinmesi ya da bir başkası tarafından ‘daha ikna edici’ şekilde sunulması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini görünmez kılıyor.
Üstelik bu durum, sadece o anla sınırlı değil. Kadınların kendilerine olan güvenini zedeliyor, emeklerini gölgede bırakıyor ve uzun vadede liderlik pozisyonlarına ulaşmalarını da engelleyebiliyor. Bropropriating, kadınları sessizleştirmenin kibar ama etkili yollarından biri olarak işliyor.
Ne yapılabilir?
Bu tür durumlarla karşılaşıldığında, fikri ilk ortaya atan kişiyi hatırlatmak önemli bir dayanışma örneği. “Bunu ilk sen söylemiştin, değil mi?” gibi basit bir cümle, çalınan fikri yerine iade etmenin etkili yollarından biri. Erkeklerin de bu konuda sorumluluk alması, kadınların fikirlerine alan açmak için aktif çaba göstermesi gerekiyor. Çünkü mesele yalnızca bir fikrin kime ait olduğu değil; o fikrin temsil ettiği emeğin, perspektifin ve varlığın tanınması.