İlk buluşmada “floodlighting” ne anlama gelir?

11 Haziran 2025

İlk buluşmalar, biraz gergin ama genelde heyecan verici geçer. Sohbetin doğal aktığı, karşılıklı kahkahaların atıldığı, garip sessizliklerin olmadığı nadir bir anda, kendinizi bir anda karşınızdaki kişiye fazlasıyla açık hissettiğiniz oldu mu? Hatta öyle bir rahatlık gelir ki, birdenbire geçmişinizdeki kırılgan ya da travmatik bir anıyı paylaşmaya başlarsınız… ve o anda ortamın enerjisi değişir.

Bu gibi durumlar, duygusal olarak fazla açıldığınız bir
“floodlighting” anı olabilir.

Floodlighting; bir ilişkide henüz duygusal güven inşa edilmeden, fazla kişisel ve ağır konuların bir anda açılması anlamına gelir. Brené Brown tarafından ortaya atılan bu kavram, çoğu zaman ‘duygusal açıklık’ ile karıştırılsa da, aslında samimiyeti hızlandırmaya çalışan bir savunma mekanizmasıdır.

Floodlighting, “travma anlatayım da beni daha iyi anlasın” refleksiyle veya tamamen farkında olmadan da ortaya çıkabilir. Ancak karşı tarafta bir baskı yaratır; kişi henüz sizi tanıma aşamasındayken, bir anda duygusal bir sorumluluğun içine çekildiğini hissedebilir.

Bu davranış, özellikle ilk buluşmalar gibi ilişkilerin henüz çok yeni olduğu dönemlerde, karşınızdaki kişinin size olan ilgisini azaltabilir. Zira bu tür bir paylaşım, karşılıklı duygusal güven ve zamanla oluşan bağ yerine, sanki bir
“duygusal yük” gibi hissedilebilir.

Peki floodlighting yaptığınızı nasıl anlayabilirsiniz? Eğer karşı tarafın beden dili kapanıyor, konuyu değiştirme eğiliminde bulunuyorsa ya da göz teması azalıyorsa, bu bir sınır ihlali hissi yaşadığını gösterebilir. Ayrıca sıkça geçmiş ilişkilerden, aile travmalarından ya da kişisel kırılganlıklardan detaylıca bahsetme eğilimindeyseniz, bu duygusal paylaşım dengesini gözden geçirmek faydalı olabilir.

Duygusal açıklık önemlidir, evet. Ama zamanla, karşılıklı güven içinde geliştiğinde… İlk buluşmada paylaşmanız gereken en değerli şey, geçmiş travmalar değil; anda kurulan samimi bir bağdır.

Ayşenur Kurtuluş

Üç yıl Fizik eğitimi aldıktan sonra modaya ve yazmaya olan ilgisini keşfeden Ayşenur, İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümüne geçiş yaptı. Eğitiminin ilk yılından itibaren ELLE ve InStyle dergilerinde staj yaparak sektöre adım attı; aynı dönemde içerik üreticiliğine başladı. 2024 yazında daha önce stajyer editörlük ve styling asistanlığı yaptığı InStyle Türkiye ekibine dijital editör olarak katıldı. Ardından Marie Claire Türkiye’de dijital editörlük rolünü üstlendi. Şu anda yeniden InStyle Türkiye’de dijital içerik editörü olarak görev yapıyor.

Daha Fazla İçerik

koç burcu

Koç burcunu kendinize nasıl aşık edersiniz?

Enerjik, dürtüsel ve meydan okumaya açık: Koç burcunu baştan çıkarmak

Göz makyajında maskarasız ve “smokey” görünüm yükselişte

2025 yazında göz makyajı yeni bir yöne evriliyor. Gabbriette, Charli