Menopoz yeterince konuşuluyor mu?

12 Haziran 2025

Hayatınızın bir noktasında topluluk içerisinde menopoz hakkında konuşmaktan kaçınan birilerine rastlaşmışsınızdır. Konu açıldığında bile sessizlik ya da utangaç ifadeler devreye girmiş, sanki bu kelime ayıpmış, saklanması gerekirmiş gibi bir hava yaratılmış olabilir. Oysa menopoz, kadınların yaş alma sürecinde tamamen doğal ve kaçınılmaz bir dönem. Ne utanılacak bir şey ne de kapalı kapıların ardında konuşmak üzere ertelenmesi gereken bir konu.

Her kadının menopozla kurduğu ilişki farklı. Kimisi için bu süreç, ateş basmaları ve uykusuz gecelerle geçerken; kimisi neredeyse fark etmeden tamamlıyor. Kimi kadınlar içinse bu dönem kendileriyle yeniden tanıştıkları bir özgürlük alanına dönüşüyor. Ancak tüm farklılıklara rağmen ortak olan tek şey var: Her kadın bir noktada bu yoldan geçiyor. Ve bu kadar evrensel bir deneyimin böylesine sessizlikle çevrelenmiş olması, yalnızca toplumsal değil, kültürel bir eksiklik yaratıyor.

Güzellik ve bakım dünyasında regl ve doğurganlık giderek daha fazla temsil bulurken, menopoz neredeyse tamamen görünmez durumda. Oysa kadınların üçte biri hayatını bu dönemde geçiriyor. Reklamlar hala gençliği överken, yaş almayı adeta bir tehdit gibi gösteriyor. Menopoz ise bu söylemlerin gölgesinde, ‘görünmemesi gereken’ bir başlık olarak kalıyor. Moda, medya ve güzellik dünyası regl için özel koleksiyonlar ve kampanyalar üretirken, menopoz hala “kişisel” bir mesele gibi kenara itiliyor. Belki de bu sessizlik, kadınların her yaşta güzel, görünür ve temsil edilmeye değer olduğuna inanmak yerine, genç kalmaları gerektiğini fısıldayan sistemin bir yansıması.

Menopoz bir son değil. Yeni bir başlangıç olmak zorunda da değil. Ama kesinlikle konuşulabilir, temsil edilebilir ve görünür olmalı. Sadece sağlık başlığı altında değil; moda, güzellik ve yaşam içeriklerinde de kendine yer bulmalı. Çünkü menopozu konuşmak, kadınların her yaşta var olma hakkını savunmak anlamına geliyor. 

Ayşenur Kurtuluş

Üç yıl Fizik eğitimi aldıktan sonra modaya ve yazmaya olan ilgisini keşfeden Ayşenur, İstanbul Üniversitesi Amerikan Kültürü ve Edebiyatı bölümüne geçiş yaptı. Eğitiminin ilk yılından itibaren ELLE ve InStyle dergilerinde staj yaparak sektöre adım attı; aynı dönemde içerik üreticiliğine başladı. 2024 yazında daha önce stajyer editörlük ve styling asistanlığı yaptığı InStyle Türkiye ekibine dijital editör olarak katıldı. Ardından Marie Claire Türkiye’de dijital editörlük rolünü üstlendi. Şu anda yeniden InStyle Türkiye’de dijital içerik editörü olarak görev yapıyor.

Daha Fazla İçerik

Dior’un yaz tavrı: Dioriviera 2025 koleksiyonu

Christian Dior’un seyahatlere duyduğu hayranlık bu yaz sadece bir ilham

Kırılgan tırnaklar için 5 bakım önerisi

Tırnaklarınız uzamadan kırılıyor, kat kat soyuluyor ya da hep hassas