Birinin gülüşü ya da yemek yerken çıkardığı ses… Önceden sevimli bulduğunuz detaylar bir anda size itici gelmeye başlıyorsa, büyük ihtimalle bir “ick” anı yaşıyorsunuzdur.
TikTok’ta popülerleşen “ick” terimi, biriyle romantik bir etkileşim içindeyken aniden duyulan yoğun iticilik hissini tanımlar. Bu his, büyük bir kırmızı bayraktan değil; aksine oldukça küçük ve sıradan bir davranıştan kaynaklanabilir. Ama etkisi şaşırtıcı derecede güçlü olabilir.
Ick, mantıklı bir neden olmaksızın biriyle bağ kurma isteğini ortadan kaldırabilir. Örneğin, partnerinizin esnerken çıkardığı bir ses, giydiği ayakkabılar ya da Instagram’da yaptığı bir yorum bir anda içsel bir ‘soğuma’ tetikleyebilir.
Bu kavram özellikle modern flört kültüründe, anlık tepkilerin ve hızlı kararların ön planda olduğu ilişkilerde öne çıkıyor. Bazen karşımızdakini tanımaya fırsat bile vermeden, tek bir ‘ick’ hissiyle geri adım atabiliyoruz.
Elbette her ick haklı bir alarm değil; bazıları kişisel sınırları, bazıları ise duygusal olgunlaşma ihtiyacını yansıtabilir. Genel geçer anlamda “yanlış” bir şeyle karşılaştığınız anlamına da gelmez. Bazen bu his, geçmiş deneyimlerden kaynaklanan bir tetikleme ya da fazla hızlı bağ kurmaya karşı bilinçdışı bir savunma olabilir.
Hissinizi anlamak iiçn kendinize şu soruları sorabilirsiniz:
“Bu his, gerçekten karşımdaki kişiye mi dair, yoksa geçmiş bir deneyime mi bağlı?”
“Bu davranış benim hangi değerime ya da sınırıma dokunuyor?”
“Gerçekten itici bulduğum şey ne: davranışın kendisi mi, yoksa onun anlamı mı?”
‘Ick’ hissi geldiyse, bu duygunun sizi yönlendirmesine izin vermeden önce kısa bir iç gözlem yapmak, hem kendinizi hem de ilişki içinde neye ihtiyacınız olduğunu anlamanızı kolaylaştırabilir. Çünkü bedenimiz ve zihnimiz bazen bize en net mesajları, bu küçük ama güçlü hislerle verir. Kısacası, ‘ick’ bir uyarı değil, bir hissi temsil eder. Ama o hissi ciddiye almak, neye ihtiyacımız olduğunu anlamak için iyi bir başlangıç olabilir.