Migrene Son Teknoloji Çözümler

 Baş ağrısı denince genellikle akla ilk gelen, beyin tümörleri oluyor. Oysa, migren baş ağrısının en sık nedenlerinden biri ve beyin hastalıkları arasında en yaygın olanı… Öyle ki, ülkemizde her beş kadından ve her on erkekten biri migren hastası! Yani her yedi kişiden biri, migren sorunuyla yaşıyor. Yaşam kalitesini bozarak mağduriyet yaratan ilk beş hastalık arasında yer alan migren; aynı zamanda kişiler arası ilişkileri, iş, aile hayatını bozan ve ciddi özürlülük yaratan bir hastalık. Peki, ya tedavisi? Migreni kontrol altına almak için öncelikle hastalığı tanımak, atakları tetikleyen nedenleri fark etmek gerekli. Migrende hem atak geldiği zaman ağrıyı kontrol altına alabilecek hem de baş ağrısı sık ise yaşam kalitesini arttırabilecek ilaç tedavileri mümkün. Eğer kişi ayda 15 gün ve üstünde ağrılı gün yaşıyorsa yani kronik migreni varsa , bilimsel olarak etkinliği kanıtlanan botoks yöntemi kullanılıyor.

Migren Tedavisinde Botoks
Migrenle ilgili bilinmesi gereken belki de en önemli bilgi tedavi edilebilir olduğu. Hastanın migrenle ilgili olarak bilinçlenmesi, yaşam biçimini buna göre düzenlemesi ve hem atak sırasında hem de atakları önlemek için kendisine önerilen düzenleme ve ilaç tedavilerine uyması sayesinde migren kontrol altına alınabiliyor. Ancak kronik migrenin tedavisinde en etkili yöntem ise botoks uygulaması. Botoks uygulaması yapılan kronik migren hastalarının yüzde 82.8’inde tedaviden etkin sonuç alındığını; kronik migrende botoks tedavisinin migren ağrısının sıklığının ve şiddetinin azaltılabildiğini ortaya koyduklarını belirtti. Uygulama sayesinde hastalar aşırı ağrı kesici almak zorunluluğundan ve şiddetli ağrının yol açtığı psikolojik sorunlarla yaşamaktan kurtuluyor.
 
Migrende Yeni Umut: Migren Aşısı
Migren aşıları 2018 yılında hem Amerika’da hem de Avrupa’da piyasaya çıktı. Migren atağı sırasında beyinde salgılanan ve baş ağrısını başlatan en önemli kimyasal iletici olan Kalsitonin-genle ilişkili peptit reseptorüne karşı monoklonal antikor içeren bu aşılar yıllar süren bilimsel çalışmalar sonrası Amerika ve Avrupa’da kullanılmaya başlandı. Bu aşılar cilt altı ya da damar yolu aracılığı ile veriliyorlar. Kullanım sıklığı ayda bir ya da üç ayda bir kez yapılan uygulamalar şeklinde oluyor. Bu aşıların en önemli avantajı yan etkilerinin çok az olması ve diğer kullanılan ilaçlarla olumsuz bir ilişkiye girmemesi. Aşılar bir ay içinde hızla işe yaramaya başlıyor ve muhtemelen bir yıl içinde Türkiye’de de mevcut olacaklar. Uzmanlar bugüne değin kullandığı tedavilerle başarı sağlayamamış migren hastaları için bu yeni tedavinin umut verici olduğunu ifade ettiler.
 

İlgili Makaleler