Lana Del Rey’in Blue Jeans şarkısında geçen “Blue jeans, white shirt…” sözleri sadece bir şarkı açılışı değil, aynı zamanda son dönemde yeniden yükselişe geçen bir stil formülü. Beyaz atlet ya da tişörtü, klasik kesim bir vintage jean ile eşleştirip minimum eforla maksimum ifade yaratma hali, Lana estetiğinin bel kemiği.
Geçtiğimiz haftalarda paylaştığı bir fotoğrafa baktığımızda, Lana’nın bu sözleri tam anlamıyla giydiğini görüyoruz: doğal, filtresiz bir şekilde, kabarmaya yatkın dağınık saçları, neredeyse makyajsız yüzü, kablolu kulaklıkları ve elbette beyaz bir atlet ile kot pantolon kombinasyonu… Lana’nın görünümü 2010’lar Tumblr estetiğiyle 2020’ler minimalizminin arasında bir yerde duruyor.
Elbette bu görünüm yalnızca bir moda tercihi değil; aynı zamanda Lana’nın Los Angeles’taki yerleşik yaşam tarzının bir yansıması. Sahnede Eski Hollywood’un mahrem, melankolik havasını taşırken; özel hayatında bevde kaydedilmiş bir demo kadar sakin, çabasız ve özel. Bu yüzden giydiklerinin nasıl durduğundan çok, nasıl hissettirdiği ön planda.
Peki bu stil neden şu an geri dönüşte?
Vintage ve ikinci el parçalara olan ilginin artmasıyla birlikte, insanlar giydikleri şeyin “yeni” görünmesine değil, kendilerine ait hissettirmesine odaklanıyor. Lana gibi tarzını zamanın dışında tutanlar, sosyal medya çağında “gerçek” ve “ham” olanın gücünü yeniden keşfediyor. Cool görünmek artık gösteriyle değil, gölgede kalmayla ilgili. “blue jeans + white shirt” formülü de bunun özetlerinden biri. Lana, aksesuarını kişiliği yapıyor.
Lana’nın “Blue Jeans” şarkısı gibi giyinmek istiyorsanız, sahip olmanız gerekenler belli: Beyaz tişört, vintage bir jean, kabarık saçlar!