Fotoğraf: @benulus
Bu sezon aksesuar dünyası “küçük ama değerli” anlayışını bir kenara bırakıyor ve artık daha büyük, cesur ve sınır tanımaz parçalar konuşuyor. Yani, küçük ve zarif kolyelere veda edip, devasa küpeler, kalın bilezik yığınları ve barok kolyelere yer açılıyor. Minimalizmin sessizliğinden sonra, moda tam anlamıyla “ne kadar fazla o kadar iyi” çağına geçmiş durumda. 80’lerin kalın zincirleri, 90’ların chunky küpeleri, Y2K’nin parlak plastik takıları bugünün büyük ve maksimalist aksesuar trendine yön veriyor.
Spot ışığı aksesuarlarda


Fotoğraf: @im_blacklily
Podyumların ruhu bu sezon tek kelimeyle görkemliydi. Schiaparelli’de boynu tamamen kaplayan altın dokulu heykelsi kolyeler Rönesans tablolarından fırlamış gibiydi. Miu Miu defilesinde kat kat takılan broşlar sanki “az” kavramını podyumdan tamamen silmişti. Tom Ford podyumunda ise modelerin bilekleri kalın bileziklerle kaplıydı. Bu üçlünün ortak mesajı, aksesuarların artık tamamlayıcı değil başrolde olduğu yönündeydi.
Giyilebilir sanatın doğuşu

Elbette bu gösterişli dünyanın kökleri bugünün podyumlarından çok daha eskiye dayanıyor. Moda ile sanatın birbirine karıştığı o sınırları belirsiz alan, yıllar önce sürrealistlerin maksimalist aksesuarlara duyduğu merakla şekillenmişti. Man Ray’in yüz ve dudak formunu soyut bir mücevhere dönüştüren tasarımları ya da Dalí’nin altın, taş ve barok inciyi cesur tasarımlarla birleştirdiği parçalar, takının ne kadar sınır tanımaz olabileceğinin ilk örnekleriydi. O dönemin bu “giyilebilir sanat” parçaları, abartının kaba görünmek zorunda olmadığını ve doğru dokunuşla minimalizmin zarif çizgisini bile geride bırakabilecek bir potansiyele sahip olduğu gösteriyordu.
Bugün maksimalist aksesuar trendinin yeniden yükselmesinin nedeni de bu miras aslında; büyük, iddialı ve biraz da tuhaf olanın yarattığı o büyü. İster bileğe oturan dev bir kelepçe seçin, ister boynunuzu kaplayan dramatik bir kolye ya da heykelsi bir küpe. Önemli olan, görünümün enerjisini taşıyan tek bir parça belirlemek ve stilinizi onun etrafında kurmak. Metallerin çatışması, dokuların yan yana gelmesi, yüzüklerin çoğalması, hepsi maksimalizmin ruhuna ait.
İlginizi çekebilir >>>>> Moda kodlarını yeniden yazmak: Gender-Fluid stilin gücü
