Düz beyaz atlet, yani gardıropların en sade, en risksiz, hatta çoğu zaman “görünmez”i olarak kabul edilen bu temel parçası, moda dünyasının kolektif bilincinde bambaşka bir yerde duruyor. 90’lardan günümüze uzanan yolculuğu ise, yalnızca bir stil evriminden ibaret değil; aynı zamanda bir kültürel değişimin, bir duruşun da hikayesi.
90’lardan 2010’lara: Off-Duty stilinin sessiz kahramanı

Beyaz atletin ilk yüksek moda çıkışı, 90’larda süpermodellerin “off duty” stiliyle gerçekleşti. Kate Moss’un sade ve özensiz görünen ama bir o kadar da cool duran sokak görünümleri, Calvin Klein’ın kampanyaları ve Beverly Hills arka sokaklarında görüntülenen ünlü it-girl’ler… Hepsinin ortak bir teması vardı: Zahmetsiz şıklık. Ve bu şıklığın arkasındaki en temel yapı taşı çoğu zaman beyaz bir atlet oluyordu.
Ancak zamanla bu parça, yalnızca bir stil tamamlayıcısı değil; modaevlerinin podyumlarına dahil ettiği ciddi bir estetik öğe haline geldi. Özellikle 2010’ların sonunda Prada ve Loewe gibi markaların logolu versiyonlarla atletleri koleksiyonlarına dahil etmesiyle birlikte, parça tekrar yükselişe geçti. Minimalist çizgilerle birleşen beyaz atlet, lüks ve gündelik olanın arasındaki çizgide köprü kuruyordu.
Brat Manifestosu: Sütyensiz beyaz atlet bir stil tercihinden fazlası

Beyaz atletin asıl devrim niteliğindeki dönüşümü ise 2024 yazında yaşandı. İnternetin dört bir yanını saran “Brat Summer” ve Brat manifestosu, bu sade parçayı yepyeni bir politik alana taşıdı. Artık sütyensiz giyilen beyaz atlet, sadece bir giyim tercihi değil; bedeni sahiplenmenin, kalıplara baş kaldırmanın ve kişinin kendi arzularına öncelik vermesinin sembolüydü.
Brat manifestosuyla Charli XCX, Julia Fox gibi isimler, cool olmanın yeniden tanımlandığı, öfkeyle şefkatin yan yana durduğu bir alan oluşturdu. Görünümde makyaj biraz dağınıktı, saçlar dümdüz ya da yeni uyanmış gibi, kıyafet ise fazla düşünülmemiş ama etkileyiciydi. Beyaz atletin bu görünümdeki rolü ise oldukça netti: Olduğu gibi gösteren, ama yine de dikkat çeken bir ifade biçimi.
Rockstar enerjisiyle geri dönen bir ikon

Bugün beyaz atlet, TikTok videolarından Instagram paylaşımlarına, sokak stilinden dergi kapaklarına kadar her yerde. Ancak bu kez taşıdığı enerji, biraz daha umursamaz: “rockstar girlfriend” estetiğinin özensizliğiyle, “I don’t care but I do” havasının kesişiminde. Artık beyaz atletler, üzerine giyilen blazer’larla değil; altına giyilen bol paça pantolonlarla ya da denim eteklerle karşımıza çıkıyor.
2025’in beyaz atlet rönesansı bu parçayı moda tarihinin en alçakgönüllü ama en kalıcı simgelerinden biri haline getiriyor.
Kapak: @gabbriette
İlginizi çekebilir >>>>> 2025 yazının tropikal renk trendi: “Pink Guava” yükselişte