H&M, yaratıcı iş birliklerinin en yenisini Belçikalı vizyoner tasarımcı Glenn Martens ile hayata geçiriyor. 30 Ekim’de satışa sunulacak koleksiyon öncesinde, dünya genelinden seçili yayınlarla birlikte H&M Kreatif Direktörü Ann-Sofie Johansson ve Glenn Martens’in katılımıyla düzenlenen dijital basın toplantısındaydık.
H&M’in heyecanla beklediğimiz H&M Glenn Martens koleksiyonuna geri sayım başladı. Julia Hobbs moderatörlüğünde, Ann-Sofie Johansson ve Glenn Martens ile gerçekleştirdiğimiz dijital buluşmada koleksiyonun detaylarını dinleme fırsatı bulduk.


Y/Project ve Diesel’in kreatif direktörü olan Belçikalı moda tasarımcısı, çağdaş tasarım dili ve sınırları zorlayan yaklaşımıyla tanınıyor. Konferansta ilk kez görme fırsatı bulduğumuz koleksiyon, kadın ve erkek giyimi, üniseks parçalar ve aksesuarları bir araya getiren çok yönlü bir ürün yelpazesinden oluşuyor. Martens, konferansta ilk olarak bu iş birliğinin kendisi için en önemli yönünün, imza tasarımlarını daha geniş bir müşteri kitlesine ulaştırmak olduğunu vurguladı. Ann-Sofie Johansson ise ona ek olarak, uzun zamandır Martens’in radarlarında olduğunu, birlikte çok eğlenceli bir hazırlık süreci geçirdiklerini ve iki tarafın tasarım kodlarının birbiriyle çok uyumlu olduğunu söyledi.

Koleksiyonun önemli özelliklerinden biri, giysi kalıplarını yeni ve beklenmedik formlara dönüştürmesi. Bu da, Martens’in tasarım dili göz önünde bulundurulduğunda ondan bekleyeceğimiz bir unsur. Konferansta Martens, H&M’in arşivine dalıp derinlemesine bir araştırma süreci yürüttüğünü ve kendisine en çok uyan parçalar üzerinden gittiğini anlattı. Tasarımcı, H&M’in en çok satan tişörtleri, vazgeçilmez kareli gömlekleri, bomber ceketleri ve jean’leri gibi tüketicilerin çok sevdiği temel parçaları seçerek, onları göz yanılsamaları ve kişiselleştirme unsurlarıyla oynayan, olağanüstü şekilde yeniden tasarlanmış birer parça olarak hayata geçiriyor. Pek çok parça, folyo ve tel gibi yeniden şekillendirme teknikleri kullanılarak heykelsi formlar yaratıldığı için, kullanıcı tarafından dönüştürülebilir özellik taşıyor. Koleksiyon aynı zamanda Martens’in tasarımcı olarak yolculuğuna ve Y/Project için yaptığı ikonik çalışmalarına da bir övgü niteliği taşıyor; koleksiyondaki çeşitli parçalar – çizmeden desenlere kadar – önemli arşiv tasarımlarına gönderme yapıyor. Martens, özellikle konferansta gördüğümüz jean pantolon ve elbisenin, yıldız parçalar arasında olduğunu söylüyor.



Martens koleksiyonu, “Bu koleksiyonu, her biri birden fazla amaca ve kişiliğe sahip büyük bir giysi ailesi olarak görüyorum: İnsanlar gibi, her gün gelişir ve değişirler. Ben her zaman gerçekten içinde yaşadığımız kıyafetlerle ilgilenirim; arketipler ve gardırobun klasik parçaları fikri, H&M ile gerçekleştirdiğimiz bu çok özel ve keyifli projenin başlangıç noktası oldu,” sözleriyle anlatıyor. Ann-Sofie Johansson ise, “Bence bu, şimdiye kadar yaptığımız en yaratıcı iş birliklerinden biri. Glenn gerçekten büyük bir yetenek ve radikal bir düşünür; bu tasarımlar, arketiplerle ve her gün giyinmenin özüne dair kavramlarla oynayan olağanüstü parçalar. Kampanya ise çok özel ve şimdiden ikonik hâle geldi,” diyor.
Martens’in çalışmalarında mizah merkezi bir unsur olup, koleksiyon ve kampanya da zeka ve kendini ifade etmeyi ön plana çıkarıyor. Kampanya için Martens, bir aile portresine farklı bir bakış sunuyor; ikonik oyuncular Joanna Lumley ve Richard E. Grant ile birlikte çeşitli heyecan verici yeni yüzleri bir araya getiriyor. Seçilen oyuncu kadrosu, Martens’in İngiliz mizahına olan hayranlığına ve koleksiyon boyunca yer alan çeşitli Birleşik Krallık öğelerine atıfta bulunuyor. Kampanya ve koleksiyon, önümüzdeki dönemde Londra’da düzenlenecek bir etkinlikte kutlanacak; detaylar kısa süre içinde duyurulacak.



Joanna Lumley, “Glenn Martens ve H&M’in özel aile portresinin bir parçası olmak gerçekten çok keyifliydi. Her zaman dediğim gibi, en iyi moda kuralları yıkan modadır ve Glenn’in cesur ruhuna ve sıra dışı yollarla işleri dönüştürme yeteneğine hayranım,” derken Richard E. Grant ise çekimi, “Glenn Martens, Joanna Lumley ve H&M ile bir araya gelmek ne kadar özel bir fırsat! Koleksiyonun ruhunu çok sevdim – herkes onu kendi tarzıyla giyebilir ve kişiliğini yansıtabilir. Harika bir çekimdi! Bu şık ama bir o kadar da karışık ekibin lideri rolünü oynamaktan büyük keyif aldım!” sözleriyle anlatıyor.