Moda dünyasında öyle anlar vardır ki, bir moda evi sesini yükseltmeden
de tüm salonu susturabilir. Chanel’in Sonbahar/Kış Haute
Couture 2026 defilesi tam olarak böyle bir andı. Bir moda evinin
sessizliği, asaleti, mirasını selamlayışı ve yeni bir dönemin
eşiğinde, dimdik ayakta duruşuydu bu.
Ustaca tasarlanmış bir veda koleksiyonu
Bu bir devrim koleksiyonu değildi. Olmak gibi bir iddiası da yoktu.
Aksine, ustaca tasarlanmış bir vedaydı. Kamelyalarla, fiyonklarla,
ince dokunuşlarla örülmüş geçiş dönemi silüetleri… Zarafetle,
incelikle ve sessizce konuşan bir moda dili.
Tüvit dokulara karışan lamé kumaşlar, organza üzerinde ışıkla dans
eden el işçiliği detaylar… Koleksiyon, couture’ün özünü unutmadan
konuşuyordu. Günümüzde birçok marka dikkat çekmek için yüksek tonlarda konuşurken, Chanel sükûnetiyle dikkat çekti. Lüksün gerçek anlamını, sadelikle ve zamanın ötesine geçen bir tavırla hatırlattı.
Koleksiyondaki zarif sessizlik yeterli miydi?
Fiyonkların zarafeti etkileyiciydi. Gabrielle Chanel’in uğurlu sembolü
buğday başağına yapılan göndermeler şiirseldi. Ancak bu nostalji, kimi
anlarda anlatının gücünü zayıflatıyordu. Teknik olarak kusursuz olan
silüetler, zaman zaman öngörülebilirlik sınırında dolaştı. Oysa
couture yalnızca ustalık değil, aynı zamanda cesaret, fikir ve tavır
da ister.
Yine de koleksiyon içinde bazı anlar vardı ki, iz bıraktı. Şeffaf
tülün altında yükselen tüvit ceketler, heykelsi boyuttaki inci
detayları, erkeksi kesimlerin üzerine eklenen kısa bolerolar… Bunlar
yalnızca moda değil, bir fikir taşıyordu. Ve Chanel’in bundan sonraki
yolculuğunda en çok ihtiyaç duyacağı şey bu vizyon netliğiydi.
Grand Palais’nin içinde yeniden yaratılan 31 Rue Cambon atmosferi,
markanın efsanesiyle iç içe geçmiş bir zaman kapsülü gibiydi. Salonun
her köşesi geçmişe açılıyor, ama gözler geleceği arıyordu. Moda
yalnızca anılardan ibaret olamaz. Hareket ister. Risk alır. Her zaman
konfor vadetmez; bazen rahatsız da etmelidir.
Chanel’de bir çağ kapanıyor
Çünkü bu koleksiyon, kreatif direktörsüz olarak, moda evini yıllarca Karl
Lagerfeld ve Virginie Viard’la birlikte ayakta tutan Chanel tasarım
stüdyosunun hazırladığı son koleksiyondu. Konuklardan bazıları bu
defileye “bir son” demeyi reddetti. Çünkü Chanel, bir koleksiyondan
çok daha fazlasıdır. O bir ruh, bir hafıza, bir kadınlıktır.
Chanel’in tarihinde bir dönem kapanıyor olabilir, ama bu moda evinde
hiçbir şey gerçekten sona ermez.
Kapak ve Fotoğraflar: @chanelofficial
İlginizi çekebilir >>>>> Paris Moda Haftası: Dior İlkbahar 2026 Erkek Koleksiyonu
