Fotoğraf: @rebecaoksana
Pembe ve kahve bu sezon modanın yumuşak kontrast arayışının en net cevaplarından biri oldu. Trendin çıkış noktası ise pembenin hafif tonlarıyla kahvenin topraksı derinliği arasında kurulan o modern denge. Bu iki renk, ne dramatik bir zıtlık yaratıyor ne de birbirinin içinde kayboluyor. Son zamanlarda hem podyumda hem sokak stilinde karşımıza sıkça çıkan pembe ve kahve ikilisi sonbahar gardırobuna yeni bir renk düzeni sunuyor.
Podyumlardan ilham


Fotoğraf: @emilisindlev, @maralafontan
Moda evlerinin Sonbahar/Kış 2025 koleksiyonlarında da bu palet öne çıkan ikililerden biri oldu. Prada, soluk pembe tonlu gömlekleri kahverengi mini eteklerle eşleştirerek kombinlere sofistike bir görünümden çok, kontrollü bir “dağınık şıklık” hissi kazandırdı. Fendi’nin bu palete yaklaşımı ise daha zarif ve dokusal bir çizgideydi. Pastel pembe dantel elbise, koyu kahve ve yoğun dokulu bir kürk yelekle bir araya getirildi.
Podyumlardaki bu çeşitlilik, trendin sokak stiline uyarlanmasını kolaylaştırdı çünkü renkler hem gösterişli hem de gündelik parçalara rahatça uyum sağlayabiliyor. Moda haftalarında pembe gömleklerin kahve trençkotların altından görünmesi, çikolata tonlarındaki çantaların pastel pembe trikolarla eşleşmesi pembe ve kahve ikilisinin günlük kombinlerde de rahatça kullanılabildiğini ortaya koyuyordu.
Y2K kodlarının geri dönüşü


Fotoğraf: @tessavmontfoort, @rubykowalski
Pembe ve kahve ikilisinin bu sezon bu kadar hızlı benimsenmesinin ardında yalnızca podyum değil, güçlü bir nostalji etkisi de var. Renk paleti, çoğumuzun çocukluk ve gençlik dönemine denk gelen o Y2K estetiğinin daha modern bir versiyonu gibi. Uzun süredir dolapların gerisinde kalan bebek pembesi süveterler, çikolata kahvesi ceketler, hatta Victoria Secret Pink döneminin o ikonik kahve-pembe eşofmanları bu sezon yeniden görünür oluyor. Yani pembe ve kahve paleti trendi tamamen yeni değil, tanıdık bir estetiğin güncellenmiş hali.
İlginizi çekebilir >>>>> Maksimalist aksesuarların yeni çağı: Büyük, cesur ve sınır tanımaz
