Moda başkentlerinden sokak stilleri

Paris

Dillerden düşmeyen Paris sokak tarzı, eforsuz ve zamansız bir imaj üzerine kurulu. “Parizyen şıklığı” olarak adlandırılan ve klasik olduğu kadar güncelliğini de koruyan bu imaj, mikro trendlerin büyüsü altına girmek yerine her döneme uyum sağlama potansiyeline sahip. Düz paça kot pantolonlar ve tabi ki loaferler bu tarzda öne çıkan parçalardan. Şıklık ve doğallık arasındaki ince çizgide kalmayı tercih eden Parizyen tarzında, “derli toplu” gözükmek önemini korurken alt tonda salaş bir doğallık da söz konusu. Ne olursa olsun aşırıya kaçmamak gerekiyor. Parizyen tarzının ulaşılmaz aurasını korumak için tercih edilen parçaların yüksek kalite izlenimi yaratması da oldukça önemli.

Makyaj ve saç tercihlerini inceleyecek olursak sadelikten yana terichlerin öne çıktığını söyleyebiliriz. Cilt makyajı minimum seviyede tutulurken, ruj ve yanaklar için hafif bir pigment tercih edilebiliyor. Maskara, belli belirsiz bir eyeliner ve lip balm ile tamamlanan bu makyaj, doğallığı ile öne çıkıyor. Saç stili söz konusu olduğunda da alışılmış makyaj prensiplerine bağlı kalındığı söylenebilir. Hafif dağınık saçlar Paris sokaklarında umursamaz ve özgüvenli bir şekilde boy göstermek için oldukça iyi bir seçim.. 

Parizyen tarzın maskülen silüetlerden ilham aldığını söylemek de mümkün. Maskülen ve feminen silüetlerin birbiri ile harmanlanması da “Parizyen şık” tarzının talep gören özelliklerinden. Bu görünümlere örnek olarak, oversized ceket ve gömleklerin dar etekler ile birleştirilmesi verilebilir. Oversized parçalarda özellikle bel detayına kemerle yapılan vurgu da silüet oyununa katkıda bulunabilir. 

Lüks parçaların Parizyen modasındaki önemi ayrı. Minimal takılar veya tasarım el çantaları Parizyen tarzı için vazgeçilmez aksesuarlar. Lüks ürünlerde zamansızlık öne çıkıyor ve dolayısıyla ürünlerin her sezona uyumlu olması büyük önem taşıyor.  

New York City

New York City gibi büyük, kaotik ve çeşitlilik açısından böylesine zengin bir şehrin sokak tarzı analiz edilirken içinde bolca değişim barındıracağı unutulmamalıdır. Çıkarımlarımız, New York’un değişken ve katmanlı dinamiği için yeterli kapsayıcılıkta olamayabilir. Paris tarzında olduğu gibi zamansız klasik bir şıklıktan bahsetmek New York için çok da mümkün olmayacaktır. New York’ta şehir kaosuna uyum sağlayacak kadar alçak gönüllü olmak ve bir o kadar da öne çıkmak önem kazanıyor. 

Siyah bir ceket ve imza gözlükler burada tam da aranılan bir kombinasyon! New York şehir hayatında bu parçalar, eforsuz ve “lowkey” ama bir o kadar da havalı bir imaj çizmek için oldukça isabetli bir tercih olacaktır. Şehrin karmaşasında izole olmak için seçilen güneş gözlükleri ve beraberinde şehrin dokusuna uyum sağlayan bir deri ceket New York için harika seçimler.

Çanta ve ayakkabı seçimi New Yorkerlar için güneş gözlüğü kadar önemli. Tamamen denim bir görünüme eklenen salaş bir deri çanta veya sivri omuzlu bir ceket ile tercih edilen bir tasarım çanta, şehrin umursamaz ve meşgul ambiyansında kolaylıkla öne çıkıyor. Ayakkabı tercihlerinde ise bir sınır olmadığını söyleyebiliriz.

Londra 

Londra da New York gibi kaotik ve kozmopolit bir şehir dokusu barındırdığından yeniliklere ve maksimalist çeşitliliğe alan tanıyor. Diğer bir taraftan Paris ile de benzerlik gösterip trençkot çılgınlığının yanında bej ve lacivert skalasından oluşan daha klasik bir gardrobun da savunucusu. 

Londra’nın gri havasında yağmurluk ve trençkotlar en büyük dostunuz olabilir. Bu parçalar Londra’nın klasik imajı için tercih edilebilirken, yeni jenerasyonla birlikte oluşan bir alt kültür sokak tarzı olan “Gorpcore” (açık hava spor giyimin sokak tarzına taşındığı bir trend) imajından da esintiler taşıyabilir. Londra sokak tarzının yeni jenerasyona hitap eden versiyonu; eşofman takımları, yağmurluklar ve bol kargo pantolonlar üzerinden şekilleniyor. Monogram spor giyim Londra sokaklarında öne çıkarken, maksimalist ve katmanlı bir tarz da talep görüyor. Tüm senaryolarda spor ayakkabılar imza parça olarak önemini koruyor. 

Londra’nın klasik tarzına odaklandığımızda, ayakkabı seçimlerinde bilek hizasında botların öne çıktığını söyleyebiliriz. Uzun trençkotların, klasik deri montların ve kumaş ceketlerin oyuna girdiğini gözlemlerken, klasik Londra tarzında zamansızlık ve fonksiyonelliğin de aranan özellikler arasında olduğuna tanık oluyoruz.

Milano 

Söz konusu Milano olunca çarpıcı, zamansız ve klasik bir şehir tarzından bahsetmek mümkün. Kaliteli işçiliği ile öne çıkan köşeli takım elbiselerin şehir tarzının odak noktalarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Blazer modası ve kaşe montlar Milano için hiçbir zaman gündemden düşmüyor. Zamansız ve klasik parçalar, Milano bağlamında daha da sofistike bir hal alarak şık bir tondan ilerliyor. Oversized ceketler ve kaşe montlar, siyah ve grinin tonları ile buluşup çarpıcı siyah güneş gözlükleri ile kombinleniyor. Salınmış uzun saçlar boğazlı bir kazakların veya ceketlerin içine iteklenirken, ulaşılmaz şıklığın kitabı bu şehirde yazılmış oluyor. Milano’da ihtişamdan uzak olduğu kadar çarpıcı ve resmiyet üzerine kurulu bir imajdan bahsetmek mümkün. 

İlgili Makaleler