New York Moda Haftası: Helmut Lang İlkbahar/Yaz 2024

Yağmurlu bir New York gününde, bir iş kadının hızlı ve kendinden emin adımları New York kaldırımlarının telaşlı kalabalığının grisinden sıyrılıp podyumun brutal ve minimalist grisi ile buluşuyor. Modelin üzerindeki beyaz hafif bol gömlek ve üzerindeki belli belirsiz buruşukluklar şehrin kaotik havasını mütevazi bir şekilde benimsiyor. Diğer bir taraftan kumaş pantolonun topuklu ayakkabılar ile dansı zamansız ofis tarzının, şehrin kasvetli havasına uyacak bir tonda keskin ve alternatif bir çizgiden yorumlandığını gösteriyor. Arka plandaki metalik müziğe eşlik eden adımların podyum üzerine büyük harflerle yazılan şiir üzerinde ilerlemesiyle, Helmut Lang’in 2024 ilkbahar yaz koleksiyonu sergilenmeye başlıyor. 

Podyumdaki şiirin bir kesitinde ‘kıyafetlerimiz yerde, üzerine basılmış çiçekler gibi’ cümlesi geçiyor. Dağınık kıyafetler, şehrin kaosu ile oldukça paralel olmasının yanında içinde nostalji barındırıyor. 

Keskin maskülen silüetler ve podyumun grisinin sessiz yoğunluğuna rağmen alt tonda monotonlaşmaya açılan bir savaşın varlığı hissediliyor. Günlük rutinlerin gri karmaşası içerisinde geçmişe duyulan bir hasret ve melankolik duyguların sıcaklığına kapılma isteği var. Bu bastırılan his ve istek kendini tasarımlarda asimetri, birbirleriyle çelişen canlı renkler ve çarpıcı katman teknikleri ile gösteriyor. 

Diğer bir taraftan koleksiyonun iskeletinin, geçen yıllardaki moda haftalarında sıkça gördüğümüz gibi, formal ofis tarzından bir hayli etkilendiğini söylemek mümkün. Bu sezon farklı olarak fuşya pembe hayatlarımızda daha aktif bir rol oynadığı için, havadaki ciddiyet biraz olsun azalıyor. Görüyoruz ki önümüzdeki sezon bu ciddiyetten biraz kurtulmak istiyoruz ama bu değişim maksimalist desenlerle değil, klasik giyim ile çelişen renkler üzerinden gerçekleşmeye hazırlanıyor. Yani sade kumaşlara bir süre daha yakın olacağız. 

Şehir iş hayatının öyküsü podyuma taşınırken, şehir yaşantısının yüksek hızı özellikle vurgulanmış. Zamansız klasik beyaz gömleklerin kıvrılmış kolları ve açık düğmeleri, üzerlerine eklenen parçalar ile de birlikte katlanmış ve üst üste geçmiş kumaşların yarattığı dinamik silüetler ön planda. Adeta iş hayatı ile özdeşleşen gömlek ve takım elbise kombinasyonun ait olduğu bağlam tekrar şekilleniyor. Diğer bir taraftan da, aynı renklerin bir ton açık veya koyu versiyonları ile de kullanılması oldukça ilgi çekici bir detay. Böylelikle silüetlerde derinlik oluşturulurken monotonluk da yıkılıyor. 

Siyah, beyaz ve fuşya üçlüsünün yanı sıra, haki ve sarının ön planda olduğu toprak tonlarından oluşan ikinci bir renk paleti de mevcut. Koleksiyonun sergilenmeye başladığı andan itibaren pembenin siyah ve beyaz ile olan çatışmalı beraberliği, bir anda toprak tonlarındaki silüetler ile kesiliyor. Bu noktada satürasyonu daha düşük olan haki ve sarı tonlarındaki parçalar, izleyicinin gözün pembe-siyah kombinasyonlardan yorulmalarını ve detayları atlamalarını da engelliyor. Toprak tonlarındaki renk paletinde siyah yerine parlak lacivert kot kumaşı göze çarparken, hardal sarısının yoğun kullanımı da dikkat çekiyor. Bununla birlikte önümüzdeki dönem içerisinde sarı rengin fuşya pembe trendine rakip olacağını söyleyebiliriz. 

Düşük satürasyon ve soluk renklerden oluşan baskı kombinler koleksiyon ile oldukça uyumlu. Bu parçalar içerlerinde düşük kontrast barındırdığı için, sarımsı ve soğuk renkler arasında bir nebze köprü görevi görüyor. 

İlkbahar Yaz koleksiyonu olsa da siyah deri özellikle New York şehir tarzının olmazsa olmazlarından. Özellikle siyah deri aksesuarlar Helmut Lang’in bu koleksiyonunda ön planda. Diz hizasındaki parlak deri botların, yine diz hizasındaki eteklerle olan kombini bize midi etek kasırgasının mutasyona uğramaya başladığını gösteriyor. Bunun yanında tasarımlardan birinde, beli tamamıyla saran kalın deri bir kemer gözümüze çarpıyor. Keskin silüetlerin bel hizasına vurgu yapması önümüzdeki süreçte de göreceğimiz kombinasyonlardan olacak. 

Koleksiyonda kot kumaşının soluk lacivert tonları ön plandaydı ve kumaşlarda hafif bir parlaklık olması ilgi çekici bir detaydı. Bu kumaş çeşidini ilerleyen dönemde monokrom silüetlerde görmek de oldukça olası. 

İlgili Makaleler