Contemporary İstanbul 2025: Rabia Güreli’den fuarın 20 yılı ve geleceği

24 Eylül 2025
Contemporary İstanbul 2025: Rabia Güreli’den fuarın 20 yılı ve geleceği

Uluslararası çağdaş sanat sahnesinin İstanbul’daki en prestijli buluşmalarından biri olan Contemporary İstanbul, 20. yaşını bu yıl 24-28 Eylül tarihleri arasında Tersane İstanbul’da kutluyor. Yirmi yıldır şehre uluslararası sanatçıları, galerileri ve koleksiyonerleri taşıyan fuar, her yıl kendini yenileyerek İstanbul’un kültürel ve sanatsal hafızasında önemli bir yer edinmeyi sürdürüyor.

Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rabia Güreli ile gerçekleştirdiğimiz bu özel söyleşide, 20. yıl etkinliklerinden Focus America programına, CIF Dialogues başlıklarından mekân değişiminin fuara kattığı ruhuna kadar birçok konuyu konuştuk.

Contemporary İstanbul yönetim kurulu başkan yardımcısı Rabia Güreli

Öncelikle 20 yıl boyunca, her yıl daha gelişen ve genişleyen bir etkinliğe imza attığınız için sizleri çok tebrik ederiz. 20. yıl kapsamında planlanan özel aktivitelerden bahsedebilir misiniz? 

Teşekkür ederiz. Contemporary İstanbul’un 20 yıldır genişleyen ve farklı sanatçılara ev sahipliği yapan bir sanat fuarı olmasından gurur duyuyoruz. 20.yılımızda, özel sergiler ve özenle seçilmiş koleksiyonların yanı sıra, geçmişte CI’a değerli katkılarda bulunan sanatçılar ve galerilere teşekkürlerimizi ileten projeler planladık. Focus America, CIF Dialogues, özel sunumlar, koleksiyon seçkileri ve sürprizli iş birlikleri 20.yıl kapsamında bizi heyecanlandıran detaylar diyebilirim.

Bu sene organizasyona dahil olan Focus America hakkında bilgi verebilir misiniz?

Focus programımız aslında her yıl farklı bir coğrafyayı İstanbul’a taşıyarak, sanatçılar, galeriler ve koleksiyoncular arasında diyalog kurmayı hedefliyor. Bu yıl Focus America programı kapsamında Brooklyn Museum, Guggenheim, MoMA ve LACMA gibi dünyanın en prestijli kurumlarını İstanbul’da ağırlıyoruz. Ayrıca Sigg Art Foundation’dan UBS Digital Art Museum’a uzanan iş birliklerimiz, şehrin küresel sanat alanındaki yerini daha da güçlendiriyor. Sanatçı ve koleksiyonerlerin İstanbul’a olan ilgisi de bu cazibeyi pekiştiriyor; örneğin Perulu-Amerikalı sanatçı Grimanesa Amorós’un İstanbul’a özel mekâna özgü yerleştirmesi veya Sigg Art Foundation’ın seçkisi, farklı kültürlerden üretimlerin şehre taşınmasını sağlıyor. CIF Dialogues ise Guggenheim, Brooklyn Museum gibi kurumları aynı masada buluşturarak İstanbul’u ve Türkiye’yi uluslararası sanat diyaloğunun merkezine taşıyor.

Focus America ile nasıl bir araya geldiniz? Bu etkileyici iş birliği sürecini biraz anlatabilir misiniz?

Bu yıl 20. edisyonumuzu kutlarken, sadece geçmişimizi onurlandırmakla kalmayıp, geleceğe dönük vizyonumuzu da ortaya koymak istedik. Focus America programı da tam olarak bu vizyonun bir parçası olarak şekillendi diyebilirim. Aslında Amerika ile ilişkilerimiz yeni değil; yıllardır birçok sanatçı, galeri ve kurumla güçlü bağlarımız oldu. Ancak bu kez, bu diyaloğu daha bütünlüklü ve görünür bir yapıya dönüştürmek istedik. Program kapsamında yalnızca önde gelen galerileri değil; müze temsilcilerinden küratörlere, koleksiyonerlere kadar uzanan geniş bir profesyonel ağı İstanbul’da bir araya getirdik. New York’tan Kaliforniya’ya, Toronto’dan Montreal’e uzanan bu çok sesli yapı, İstanbul’un sanat sahnesini küresel ölçekte daha da güçlendirecek bir platform haline geldi.

Her sene CIF Dialogus başlığı altında konuşma programlarına da yer veriyorsunuz. Bu seneki başlık “Dağılan Koordinatlar: İstanbul ve Değişen Sanat Peyzajı”, bu konuda neler söylemek istersiniz? 

Bu yıl CIF Dialogues’un başlığı, tam da içinde bulunduğumuz zamanın ruhunu yansıtıyor. İstanbul, sürekli dönüşüm halinde olan bir şehir. Bu dönüşüm hayatın her noktasına etki ettiği gibi sanat üretiminde de olukça güçlü bir etkiye sahip. “İstanbul ve İstanbul’un Değişen Yönleri” başlığı, aslında bu değişimin farklı yönlerini ve sanatı getirdiği noktayı tartışmaya açmayı hedefliyor.

20 yıllık süreçte CI’ın geçirdiği en önemli 3 aşama sizce nelerdir? 

20 yıllık bu süreçte CI aslında 3 ana aşamadan geçti diyebiliriz. İlk aşama fuarın kuruluş dönemi. İstanbul’u uluslararası çağdaş sanat takvimine dahil etme planını ortaya çıkardığımız yıllar. İkinci aşama, fuarın uluslararası alanda tanınırlık kazanması ve koleksiyonerleri İstanbul’a getirmenin yollarını bulmamızla şekillenen süreç. Üçüncü aşama ise son yıllarda, dijitalleşme ve yeni medya ile odağımızı değiştirdiğimiz dönem diyebilirim. 

Uzun yıllar bizi Lütfü Kırdar’da buluşturan CI, son yıllarda İstanbul’un harika noktalarından Haliç’te yer alıyor. Mekân değişiminin CI’nın ruhuna kattıklarını biz ziyaretçiler olarak hissediyoruz; sizin de düşüncelerinizi alabilir miyiz? 

Haliç, tarihi ve kültürel dokusuyla İstanbul’un kalbinde ve farklılıkları birleştiren bir konumda yer alıyor. Burada bulunmak CI’a bambaşka bir ruh kattı. Haliç, doğal ışık ve deniz manzarası ile eserlerin kendisini daha iyi ifade etmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda çevresi ile ziyaretçiler yalnızca eserlere değil, İstanbul’un tarihine de tanıklık etme şansı yakalıyor.

CI sadece bir sanat fuarı değil, aynı zamanda İstanbul için önemli bir sosyal etkinlik. Siz bu konuya nasıl bakıyorsunuz? 

Kesinlikle öyle. CI, sadece sanat eserlerinin sergilendiği bir alan değil; aynı zamanda toplumsal bir buluşma noktası. Katılımcılar sanat hakkında, eserler hakkında diyaloglar kurup fuarın sağladığı alanlarda sosyalleşme imkanı da bulabiliyorlar. Dolayısıyla CI’ın İstanbul için sosyokültürel bir işlevi olduğunu söylemek mümkün.

Daha Fazla İçerik

2025 yazının tropikal renk trendi: “Pink Guava” yükselişte 2025 yazının tropikal renk trendi: “Pink Guava” yükselişte

2025 yazının tropikal renk trendi: “Pink Guava” yükselişte

“Pink Guava”, pembenin narinliğiyle tropik meyve tonlarının canlılığını birleştiriyor; yani hem romantik hem dinamik bir yaz stili için birebir.
Tanıdık ve döngüsel: Karmik ilişkiler hakkında bilmeniz gereken her şey Tanıdık ve döngüsel: Karmik ilişkiler hakkında bilmeniz gereken her şey

Tanıdık ve döngüsel: Karmik ilişkiler hakkında bilmeniz gereken her şey

Hayatınıza giren bazı insanlar, karmik bir ilişkinin tanıdık duygularla geri dönen yeni bir versiyonu olabilir.