Söz konusu moda olduğunda, hiçbir pop kültür figürü romantik komedi kahramanlarından daha büyük bir etki yaratamaz. Herkesin kendi internet baloncuğunda yaşadığı günümüzde bile, geçmiş dönemlerin kurgusal bekar kadınları trend algoritmalarını düzenli aralıklarla delip geçmeyi başarıyor.
Lena Dunham’ın yeni Netflix dizisi Too Much’ta “brain rot” kavramıyla romantik komedi giyimi buluşuyor ve moda ekranda hak ettiği değeri görüyor.
Popüler kültür etkili moda efsanesi

Lena Dunham’ın yeni dizisi Too Much, tam anlamıyla bir pop kültür etkili moda efsanesi olma potansiyeline sahip. Başrolü Jessica ise kolaylıkla TikTok çağının “şehirli bekar kız” arketipi olabilir.
İyi bir romantik komedi yapımı, moda açısından dönemi yakalar; neslin nasıl giyinmek istediğini bütünüyle yansıtır. Örneğin, son dört yıldır yaz aylarında Carrie Bradshaw’un spor şort ve ince topuklu ayakkabı kombinasyonu TikTok’ta sayısız kişiye ilham oldu.
Too Much’ın iPhone jenerasyonu tarzı Girls’ü hatırlatıyor

Dizide sevgilisi tarafından yeni terk edilen Jessica, New York’tan Londra’ya taşınıyor. Başrolün internet kaynaklı “brain rot” yaşayan, büyüme sancıları çeken ve zamanını sosyal medyada geçiren herkese tanıdık gelecek şekilde büyüleyici ve kaotik bir stil anlayışı var.
Girls dizisi nasıl ki Brooklynli milenyum hipster’ların burjuva stilini kusursuzca yansıttıysa, Too Much da iPhone jenerasyonunun tarzını yakalıyor.
Jane Austen göndermeleri

Dizide Jane Austen romanlarına, özellikle 1995 yapımı Sense and Sensibility filmine birçok gönderme var; hem Jessica’nın ailesiyle olan sahnelerde hem de Regency dönemi esintili geceliklerine olan düşkünlüğünde bu görülebiliyor.
Elbette, aşk hayatı pek de yolunda gitmeyen bir diğer Londralı olan Bridget Jones da karakterin stiline ilham vermiş. Aynı şekilde Taylor Swift ve Miley Cyrus gibi pop yıldızları da.
Nesil klişeleri yerini koruyor

Nesil klişeleri söz konusu olduğunda, Jessica “Z kuşağı ofise nasıl giyinileceğini bilmiyor” iddialarını çürütmüyor: “Çoğu durumda pek duruma uygun giyinmiyor” diyor dizinin kostüm tasarımcısı Cooper-Lethem.
Jessica sırt çantasında yıpranmış balerin ayakkabıları taşıyor ve kamuya açık yerlerde yıpranmış geceliklerle dolaşıyor. Lüks bir kır düğününe ışıltılı, 80’ler tarzı balo elbisesiyle gidiyor. Üzerinde “çorba” yazan taşlı bir atleti bile var.
Markalar büyük beden kızların eğlenmesini istemiyor

“Nedense markalar büyük beden kızların eğlenmesini istemiyor,” diyor Cooper-Lethem. “Tüm büyük beden ürünleri çok ciddi”
Too Much, bir bakıma “fazla” gerçek olan bölümlerde, güzel ve garip bir kızın gardırobunu sergiliyor. Ve şunu hatırlatıyor: Kaçış, sadece Jessica’nın değil, hepimizin favori başa çıkma yöntemi. İster yeni bir şehirde kendini bulmak, ister taşlı kalpli bir küpe takmak olsun; dopamin arayışı artık günlük yaşamın bir parçası.
Kapak ve Fotoğraflar: @netflix
İlgini çekebilir >>>>> Charli XCX ve George Daniel İtalya’da evlendi