Explora Journeys: Lüksün yüzen hali

15 Ağustos 2025
lüks

Fotoğraf: Serkan Ennaç‘ın izniyle

Explora Journeys; Explora I, Explora II ve yakında denize inecek Explora III cruise seyahatinde lüksün ve konforun sınırlarını zorluyor, bambaşka bir seviyeye taşıyor. Biz de 7 kişilik bir ekip olarak bu deneyimi 26-30 Temmuz tarihleri arasında 4 gece 5 gün olmak üzere yaşadık. Büyülendik diyebilirim. İstanbul-Midilli-Paros- Palermo güzergahlı yolculuğumuzdaki detayları anlatmaya başlıyorum:

Explora Journeys: Lüksün yüzen hali
Explora Journeys: Lüksün yüzen hali / Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Öncelikle İstanbul’dan cruise gemisiyle ayrılmanın duygusu bambaşka. Akşam 22:00 sularında hareket ettik. Hava kararmıştı. Explora I’in, Galataport’ta demirlediği yerden süzülerek ayrılırken, Cihangir Camii’ne, Gümüşsuyu ve Cihangir’e, Dolmabahçe’ye, Ortaköy Camii’ne, Üsküdar’a, Kız Kulesi’ne, tarihi yarımadaya ve o eşsiz siluetine ( Ayasofya, Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Aya İrini ve nice sayısız eser ) duygusal bir veda ediş yaşıyorsunuz. Aynı anda da gurur ve yüreğin kabarmasıyla da karmaşık duygulara doğru ilerliyorsunuz. Gemideki herkesin nutku tutulmuş gibi manzarayı izlediğini fark ediyorsunuz. Evet, İstanbul büyüsü bir gerçek. Dünyanın en eşsiz şehrini terk ettiğimizden emin oluyoruz. “Biz burada yaşıyoruz” diye gururla duyurmak istiyoruz geminin onlarca başka ülkesinden gelmiş yüzlerce misafirine… Tabi bunun yerine usul usul video ve fotoğraflarımızı çekmeye devam ediyoruz. Ama büyü bizi de ele geçirmiş durumda. Sonra Explora I’in en üst güvertede yer alan Sky Bar’ın giderek artan eğlence temposuna biz de ayak uydurup kendimizi dans, içki ve sohbetlere bırakıyoruz.

Explora Journeys
Explora Journeys: Lüksün yüzen hali / Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Yazıda “biz” yani birinci çoğul şahıs ile devam ettiğim anlatım şeklime, kişisel deneyimlerimden bahsederken birinci tekil şahısa yani “ben”e geçeceğim. Alıcınızın ayarlarıyla lütfen oynamayınız.

Gece geç saatte döndüğüm suitimde kapımdaki posta kutusuna bırakılmış mektuplar buluyorum. Kaptanımızdan acil durumlara karşı tedbir mesajları, günlük etkinlik programı vb birkaç ince detay içeriyor bu mektuplar. Gülümseyerek suitime giriyorum. Suitimde bulunan iki adet televizyondan hangisinde dizi izleyeceğime karar verip kuruluyorum karşısına. Terasımın kapısını açıyorum. Gemi süzülürken denizden gelen şahane dinlendirici ses ve hafif rüzgar, denize düşen mehtabın yüzüme yansımasını hissetmek eşsiz bir his. Gözlerim itinayla dekore edilmiş suitteki dekoratif objelere ve kitaplara takılıyor. Kitapların hepsini inceliyorum. Her biri bilen biri tarafından her ilgi alanı gözetilerek seçilmiş dopdolu kitaplar. Biraz dizi izledikten sonra İstanbul’dayken okumaya başladığım kitabıma devam etmek için terasımdaki “sunbed”ime kuruluyorum. Gemideki bazı süitlerin de terasında kendilerine özel jakuzi olduğunu da belirteyim tam da burada. Her suitin terası olduğunu da belirtmek önemli. Neyse tekrar terastaki bana dönersek: Bir saat kadar mehtabın ve kitabımın tadını çıkardıktan sonra beynimdeki uyku çanlarının çalmasıyla rahat mı rahat king size yatağıma geçiyorum. Odamdaki Technogym marka spor aletleriyle sabah terasımda spor yapma fikriyle kendimi kandırarak mışıl mışıl uyuyorum.

Explora Journeys gemi
Explora Journeys: Lüksün yüzen hali / Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Uyandığımda Çanakkale Boğazı’ndan geçtiğimizi fark ediyorum. 1915 Çanakkale Köprüsü geride kalmış, Çanakkale şehir merkezi görünüyor odamdan. Güneş de doğmak üzere. Heyecanla 12. güverteye ve geminin ön tarafında bulunan Helios Pool güvertesine çıkıyorum ve geminin sağ tarafına geçiyorum. Çanakkale Şehitler Anıtı’nı selamlıyorum. İçimde tarifsiz bir gurur ve üzüntü aynı anda birbiriyle yarışıyor.

Explora Journeys lüks gemi
Explora Journeys: Lüksün yüzen hali / Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Daha sonra zengin çeşitliliği ile gözleri bayram eden Emporium Marketplace restoranın açık büfesinde leziz bir kahvaltı alıyorum. Sonra ise gemide bulunan 4 adet yüzme havuzundan birini seçip manzarayı izleyerek keyif yapıyorum. Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan Midilli’ye varıyoruz. Varış noktalarımızdaki deneyimlerimizi burada anlatmayacağım fakat hepsi eşsiz güzellikle ve keyifli idi. Ama şundan bahsedebilirim ki: her destinasyonda oraya özgü tur alternatifleri Explora Journeys tarafından sağlanıyor. Bunlardan birini seçerek katılabiliyorsunuz. Hepsi de oldukça profesyonel. Limanda da özel ilgi alaka ile gemiden ayrılıyor ve gemiye tekrar biniliyor. Konfor hep ön planda.

Yolculuk boyunca her akşam müthiş restoranlarda rezervasyonumuz vardı. Emporium’daki açık büfe günde 3 öğün zengin bir çeşitlilik sunup rezervasyon gerektirmezken, gemideki diğer harika ve şık restoranlar misafirlere yine ücretsiz fakat rezervasyonla hizmet sunuyor. Marble&Co Grill, Fil Rouge, Med Yacht Club ve uzakdoğu restoranı Sakura şahane restoranlar. Dilerseniz suitinize de yemek söyleyebiliyorsunuz.

Explora Journeys yüzen lüks
Explora Journeys: Lüksün yüzen hali / Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Explora I’da gündüz ve gece her yaş grubuna hitap eden sayısız etkinlik ve alan bulunmakta. Konserler (şahane bir konser ve etkinlik salonu mevcut), barlar, gece kulübü, oyun salonları, çocuk odası, casino, içinde geniş relaxing bölümleri bulunan ve özel taraslı harika bir spa, mağazalar (Rolex, Cartier, Piaget, Panerai, Buccelatti ve The Journey), üstü kapanabilen denizlerdeki en  büyük yüzme havuzu ve diğer yüzme havuzları, açık ve kapalı güvertelerde bulunan çok sayıda ve çok kişilik sıcak jakuzi, fitness salonu ve daha sayamadığım onlarca alan….

Explora Journeys
Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Bir sonraki gün Paros adasında gözlerimizi açıyoruz. Harika bir günün ardından 36 saatlik, tamamen denizde geçen yolculuğumuz başlıyor. İşte tam da bu kısım benim seyahat deneyimimin en güzel kısmı. Çünkü geminin tadını çıkarmak için süper bir fırsat. Nerede güneşleneceğime ya da kitap okuyacağıma karar vermekle, masajla, sporla ve tabi ki yemek-içmekle geçen şahane bir süre. Tabi mükemmel bir verimlilikte geçiriyorum bu süreyi. Keşke daha uzun sürse diye düşünüyorum. Her odada bulunan Swaroski marka dürbünler ile yolculuk boyunca arada uçsuz bucaksız denizi tarıyorum. Yunuslar ve caretta carettalar görüyorum.

Explora Journeys: Lüksün yüzen hali
Fotoğraf: Serkan Ennaç’ın izniyle

Tüm bu şahane deneyim 30 Temmuz sabahı Palermo’ya varmamızla sona eriyor. Hüzünlüyüz. Explora I’nın konforuna o kadar alışıyoruz ki gemiden ayrılasımız gelmiyor. Ama bir sonraki seyahat için rota araştırmaları hemen yapılıyor tabi ki. Ben denizde en uzun süre geçirebileceğimiz az duraklı seyahatleri gözüme kestiriyorum…

İlginizi çekebilir >>>>> Özlem Avcıoğlu’nun seçkisiyle yazın vizesiz gezilebilecek 9 Asya ülkesi

Daha Fazla İçerik

Günlük rutininizde fark etmeden sizi tüketen 10 alışkanlık

Günlük hayatınızın bir parçası sandığınız alışkanlıklar, aslında sizi yavaş yavaş

Yargıcı İlkbahar/Yaz SS25 Beachwear Koleksiyonu ile plajda başlayan, şehirde devam eden zarif şıklık

Yargıcı, İlkbahar/Yaz Beachwear Koleksiyonu’yla deniz ruhunu modern tasarımlarla buluşturuyor.