Fotoğraf: Netflix
Yaz günleri çok mu hızlı geçiyor yoksa bana mı öyle geliyor! Bu ay, platformlardan seçkilerimle yine karşınızdayım. Günler hızlı geçiyor da geceler pek öyle değil sanki. Gündüzün verdiği güneş ve sıcak hava, yerini akşamın göreceli serinliğine bırakınca insan uyumak istemiyor. Dışarıya çıkıp eve geri geldiğinizde yine de oturmak ve bir şeyler seyretmek isteğiniz varsa, platformlardan seçkilerimi paylaşmak istiyorum sizlerle.
Prime Video: Maxton Hall
Bu kez bir Alman yapımını sizlerle paylaşmak istiyorum: Maxton Hall – Die Welt Zwischen Uns. Prime Video üzerinde birinci haftasında 120’den fazla ülkede ilk sıraya yükseldi ve platformun bugüne kadarki en başarılı uluslararası dizi lansmanı oldu. Eleştirmenler, Gossip Girl ve Elite karışımı bir gençlik draması olarak tanımlıyor. Hikaye ve karakter kimyası övgü topluyor.
Alman yazar Mona Kasten’ın Save Me kitap üçlemesinden uyarlanan dizi; Save Me, Save You ve Save Us kitaplarını temel alıyor. Adaptasyonda, klasik “enemies to lovers” (düşman olarak başlayan ilişki, aşka dönüşür) teması işlenerek okul, aile ve sınıf sınırlılıkları konu alınıyor. Gençlik dizisi deyip geçmeyin; orta yaş ve üstündeyseniz, çevrenizdeki gençleri anlamak için harika bir yapım. Seyretmenizi tavsiye ederim. İlk sezon şu anda izlenebilir, ikinci sezon ise 7 Kasım 2025 tarihinden itibaren Türkiye’de yayında olacak.
HBO Max: The Last Of Us
Yayın hayatına BluTV olarak başlayan, Max olarak devam eden ve artık HBO Max olarak anılan platformda sizlere bu diziyi öneriyorum. Dizinin konusu, kıyamet sonrasında devam eden yaşam mücadelesi. HBO yapımlarının en büyük farkı yalnızca bütçeleri değil, kimsenin düşünemediğini cesaretle ele almaları. The Last of Us da bunun en iyi örneklerinden biri. Aslında bir oyun uyarlaması olan dizi, eleştirmenler ve izleyiciler tarafından oyun ruhuna sadık kalması, oyunculukları ve atmosferiyle övgü topladı. Özellikle ilk sezonun üçüncü bölümü, birçok kişi tarafından son yılların en iyi televizyon bölümlerinden biri olarak kabul edildi. Dizi, ilk sezonunda 24 Emmy adaylığı aldı.
Netflix: Untamed
17 Temmuz 2025’te ekranlara gelen yeni mini dizi Untamed, doğayla insan suçlarının iç içe geçtiği karanlık bir gizem hikâyesi sunuyor. Başına oturunca seyredilmesi kolay. Untamed, görsel olarak etkileyici, sürükleyici ama teknik açıdan ortalama bir yapım olarak öne çıkıyor. Doğa manzaraları, karanlık bir gizem ve karakter dramalarıyla harmanlanmış bir Netflix deneyimi isteyenler için ideal olabilir. Ancak hikâyede orijinallik arayanlar için beklentiyi yükseltmemek gerek.
Dizinin en çarpıcı yanı, oyuncu performansları, çekimleri ve görselliği. Dizi Yosemite’de geçse de büyük ölçüde Britanya Kolumbiyası, Kanada’da Vancouver, Chip Kerr Park, Squamish ve Mount Seymour gibi bölgelerde çekildi. Görsel atmosfer oldukça güçlü; kırsal doğa ve manzara tasviri övgüyle karşılandı. Oyuncu performansı tarafında ise Eric Bana, karakterin içsel çatışması ve doğa ile kurduğu ilişki açısından güçlü bir performans sergiliyor.
Disney+: Dünyayla Benim Aramda
Disney+’ta hâlâ izlemediyseniz bir Türk yapımını önereceğim: Dünyayla Benim Aramda. Romantik-dram türündeki bu dijital platform yapımında Demet Özdemir, Buğra Gülsoy, Hafsanur Sancaktutan ve Metin Akdülger başrolleri paylaşıyor. Günümüzde geçen hikaye, hepimizin ortak meselesi olan sosyal medyaya parmak basıyor. Sahte kimlikler, manipülasyon ve ilişkilerde güven temaları etrafında şekillenen dizi; modern aşkı, psikolojik oyunlar ve sadakat sorgulamalarıyla birlikte ele alıyor.
